Platform temsilcileri bu sabah saat 10.00’da Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nda basın toplantısı düzenledi.
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası Genel Başkanı Güven Bengihan basın toplantısında yaptığı konuşmaya dün Covid-19 virüsü nedeniyle yaşamını yitiren 8 yaşındaki Meryem Ceren Kırma ve pandemi dolayısıyla hayatını kaybeden tüm yurttaşların ailelerine sabır ve başsağlığı dileklerini ileterek başladı.
Bengihan, Bu Memleket Bizim Platformu’nun Kıbrıs Türk halkının kimliğini, kültürünü, geleceğini daha iyi koruma, daha demokratik ve daha adil bir düzen yaratılması adına mücadele verdiğini, ayrıca “bu memleket bizim; biz yöneteceğiz” diyerek federal çözümü savunduğunu kaydederek son bir yılda Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) kurultay süreci nedeniyle ülkenin zamanının boşa harcandığını belirtti.
Halkın ekonomik sorunlarına çözüm üretmesi gerekenlerin kendi koltuklarının derdine düştüklerini söyleyen Bengihan, BMBP’yi oluşturan STÖ, meslek örgütü, sendika ve siyasi partilerin memleket için gaile çektiklerini, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlamak amacında olduklarını vurguladı.
Bengihan, yapılacak mitingin demokrasiye, adalete, insanca yaşama, eşit ulaşılabilir eğitim ve sağlığa ulaşmak için ayrıca yozlaşan siyasete, zam yağmuru altında giderek fakirleşmeye dur demek için, memleketin sahipsiz olmadığını göstermek için yapılacağını, ayrıca bugün Lefkoşa’daki dört büyük kavşakta pankart açılarak mitinge çağrı yapılacağını belirtti.
KTÖS Genel Başkanı Emel Tel de dün koronavirüs sebebiyle yaşamını yitiren 8 yaşındaki Meryem Ceren Kırma ve hastalık nedeniyle yaşama veda etmiş tüm yurttaşların ailelerine sabır dileyerek başladığı konuşmasında, BMBP’nun hazırladığı basın bildirisini okudu.
Platform tarafından hazırlanan ortak metin şöyle:
“Yurdumuza, irademize ve geleceğimize sahip çıkmak, yurdumuz Kıbrıs’ın kalıcı olarak bölünmesini veya başka ülkeye birleşmesini engellemek ve adamızı federal temelde tekrardan birleştirmek için aşağıdaki ilkeler ve hedefler doğrultusunda, ortak bir mücadeleyi sonuç alıncaya kadar sürdürme kararlılığındayız.
1.Yurttaşlık yasasını değiştirmek ve bakanlar kurulunun istisnai yurttaşlık verme yetkisini yasadan çıkarmak. Kıbrıs Türk toplumunun siyasal iradesini ortadan kaldırılmasına yönelik vatandaşlık dağıtılmasına son vermek.
2. Planlı ekonomi ve adil vergi düzenlemeleri ile kendi kendine yeten bir ekonomi yaratarak dayatma protokol düzenine son vermek.
3. Tüm toplumun malı olan kamu kurumlarının (KIB-TEK, Telekomünikasyon, Limanlar vb.) özelleştirilmelerine karşı çıkmak, yeni yatırımlarla geliştirilmelerini, modernizasyonlarını sağlamak ve özerkleştirmek.
4. AB toprağı olan (Müktesebat askıya alınmış olsa bile) Kıbrıs’ın kuzeyinde para birimi olarak Euro’ya geçişi sağlamak için AB ve Türkiye dahil ilgili tüm taraflarla görüşerek toplumsal kararlılıkla sonuç alıcı çalışmaları başlatmak hem ekonomiyi hem de yurttaşları TL’nin enflasyonist etkisinden kurtarmak.
5. Kıbrıs Türk Toplumunun özgün kimliğini korumak için Kıbrıs’ın kuzeyinde yürütülmekte olan nüfus politikalarına ve toplumu dönüştürmeye yönelik toplum mühendisliği çalışmalarına karşı çıkmak. Bu çerçevede eğitimde ve yaşamın her alanında müdahalelerle dayatılan gerici politikalara karşı durmak.
6. Yurdumuz Kıbrıs’ın kalıcı olarak bölünmesini sağlayacak çözümsüzlük politikalarına karşı her alanda mücadele etmek. Ülkemizin, siyasi eşitlik temelinde, iki bölgeli, iki toplumlu federal bir çatı altında birleşmesi için daha fazla zaman kaybedilmeden BM Parametreleri çerçevesinde görüşmelerin başlaması için yurt içinde ve yurt dışında aktif bir mücadele yürütmek.
Bu çerçevede yurdunu seven her bireyi ve örgütü 13 Kasım Cumartesi günü saat 14.30’da düzenleyeceğimiz yürüyüş ve İnönü Meydanı’nda yapacağımız ‘Yurduma Sahip Çıkıyorum’ mitingine katılmaya davet ederiz.”