NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, dün Ankara’daki temaslarının ardından bugün de Yunanistan’da Başbakan Kiryakos Mitsotakis’le bir araya geldi. Stoltenberg’le görüşmesi sonrası yaptığı açıklamada NATO’nun Doğu Akdeniz’deki krize daha fazla müdahil olmasını isteyen Mitsotakis, sorunun sadece Yunanistan, Kıbrıs ve Türkiye arasında olmadığını, anlaşmazlığın NATO’yu da ilgilendirdiğini söyledi.
“Eğer Türkiye gibi bir NATO ülkesi, başka bir ittifak üyesine karşı yasadışı faaliyetlerde bulunuyorsa, o zaman Türkiye ittifakın kendisine de karşı geliyor, dememektir” diyen Mitsotakis, Türkiye’nin Oruç Reis adlı sondaj gemisini Yunanistan’ın hak iddia ettiği karasularından çekmesinin ise olumlu bir adım olduğunu ifade etti.
Ancak yine de dikkatli olmak gerektiğini vurgulayan Mitsotakis, “Bunun dürüst bir adım mı, yoksa geçici bir taktik mi olup olmadığını bekleyip görmek lazım” şeklinde konuştu. Mitsotakis, Yunanistan’ın iki ülke arasında yakınlaşma görüşmeleri için bir tarih belirlenmesini beklediğini de sözlerine ekledi.
ANKARA TEMASLARI
Stoltenberg de çatışmadan kaçınma mekanizmasına dikkat çekerek iki komşu ülkenin NATO çerçevesinde görüşmeyi kabul ettiklerini ve bölgede askeri bir kazadan kaçınılması gerektiği konusunda da anlaşmaya vardıklarını hatırlattı.
Bu yakınlaşmanın diplomatik çabalar için alan yaratabileceğini dile getiren Stoltenberg, farklı pozisyonların ittifak ortakları arasındaki dayanışma ve uluslararası hukuk çerçevesinde çözülebileceğini belirtti.
5 Ekim’de Ankara’da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmüş olan NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Doğu Akdeniz gerginliğine ilişkin umudunun “temelde yatan uyuşmazlıkların ele alınması” olduğunu söyledi.
ZİYARETİN AMACI
Stoltenberg’in ziyaretini Sputnik’e değerlendiren Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen,ziyaretin, NATO’nun Türkiye’nin güvenlik politikalarına dönük bir destekten ziyade NATO’nun bütünlüğünün korunması kaygısıyla gerçekleşmiş olduğunu belirtti. Eslen, “NATO Genel Sekreteri’nin öncelikli amacı NATO’nun birliğini sağlamak, NATO’yu güçlü tutmak, NATO üyeleri arasındaki gerginliğe mani olmak. Neticede Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan donanmaları karşı karşıya, çatışmanın eşiğine geldi. Bu da, NATO’yu tedirgin etti. Genel Sekreter de NATO’nun üst düzey bir görevlisi olarak bunu önlemeye çalışmaktadır” dedi.
NATO’ya üye ülkelerle çatışmanın eşiğine gelen Türkiye için tehdidin kaynağının da tehdit algısının da değiştiğine işaret eden Eslen “NATO, Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile Türkiye’nin karşı karşıya gelmesi potansiyelini yok etmeye çalışmaktadır. Ancak Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı yalnızca Yunanistan değil, aynı zamanda Fransa. Ayrıca, NATO’nun lider ülkesi ABD de Yunanistan’ı, Güney Kıbrıs’ı destekledi.Bunun için NATO’nun karakteri değişiyor, içinde huzursuzluk olmaması mümkün değil. Çünkü Türkiye’ye yönelmiş tehditler artık NATO’nun üye ülkelerinden kaynaklanıyor. Yunanistan’dan, Fransa’dan, ABD’den, ABD’nin desteklediği PKK/YPG’den kaynaklanıyor. NATO Genel Sekreteri samimi olarak ne kadar uğraşırsa uğraşsın bu sürecin karakterini değiştiremez” diye aktardı.