Yeşil Barış Hareketi’nden yapılan açıklamada, Bakanlar Kurulu’nun 4 Nisan 1987’de aldığı 238-1987 numaralı kararın, kıyılarda yapılaşmanın “yasal bir kisve altına girmesine kapı açtığı” iddiasında bulunuldu.
Tüm kıyıların Anayasa ile koruma altına olduğuna ve ancak kamu yararına kullanılabileceğine işaret edilen açıklamada, bahse konu kararla kıyılardaki bazı taşınmaz malların İskan, Topraklandırma ve Eşdeğer Mal Yasası (İTEM Yasası) dışında tutularak, özelleştirilmelerine imkan oluşturulduğu savunuldu.
Açıklamada, “Yıldan yıla denize hasret adalılar haline geliyoruz. Kıyılarımıza yapılan her müdahale, oradaki flora ve faunayı, kıyının yapısını ve adamızın doğal güzelliğini olumsuz yönde etkilemektedir” dedi.
Kıyıların özel şirketlere verilmesine devam edildiği belirtilen açıklamada, “Kıyılar halkın ortak değeri ve korunması gereken bir yapı iken, kıyılarımızın özel şirketler tarafından ele geçirilmesi ve/veya otel adı altında kumarhanelere peşkeş çekilmesi kabul edilebilir bir durum değildir ve göz ardı edilmemelidir” dedi.
İlgili Bakanlar Kurulu kararının iptali için Yüksek İdare Mahkemesinde dava dosyaladıkları kaydedilen açıklamada, “38-1987 numaralı Bakanlar Kurulu Kararı”ndan güç alınarak bugüne kadar sayısız ihlaller yasal gösterilmiş, dur durak bilmeyen bir hızla, özellikle kıyılarımızın devlet eliyle talan ettirilmesi eylemleri hala artarak sürmektedir” denildi.