Katıldığı televizyon programında gündemi değerlendiren Senin, “Seçim Maliye Bakanlığı ya da Sağlık Bakanlığı seçimi değildir. Birçok aday ‘Sağlık da bunlar oldu, ekonomi de bu yaşandı’ şeklinde açıklamalar yapıyor. Bu vizyon değildir, doğru da değildir. ‘Tek doğru federasyondur’ diyenler Güney’le müzakerelere, birleşik Kıbrıs’a, müzakerelerin bir sonuca bağlanmasına artık değinmiyor bile. Özel sektördeki, sağlıktaki sorunlar öne sürülüyor. Cumhurbaşkanlığı makamına aday olunduğunun unutulduğu düşüncesindeyim. Sağlık ve ekonomi elbette önemlidir. Ancak bu hükümetin ve muhalefetin işi olarak kalmalıdır. Diğer adaylar yumuşak karın siyaseti görüyor ve konuşuyor” şeklinde konuştu.
“Yıllarca savunulan görüşler artık ağza alınmıyor”
Kara propagandadan uzak, o koltuğa oturunca nelerin yapılacağının konuşulması gerektiğini belirten Yenal Senin, savunucularının bile federasyon konuşmaz olduğunu anlattı, bunun nedenini ise müzakerelerde yaşanan hayal kırıklığına bağladı. Senin şu sözlerle konuşmasını sürdürdü:
“Örneğin parti olarak destekleme kararı aldığımız Kudret Özersay, cumhurbaşkanlığı makamı için düşüncesi nedir, vizyonu nedir onu ortaya koyuyor. Federasyonu kimse konuşmaz oldu. Herhalde o konuda yaşanan hayal kırıklığı, o konudaki çıkmaz nokta diğer adayların bunu kullanmamasını gerektirdi. Aday çıkıp ‘Arkadaşlar biz yıllardır federasyon tezini savunduk ama artık bu konunun toplumda karşılığı yoktur, bu görüşümüzü değiştirdik’ diyemediği için cumhurbaşkanı olması durumunda ne yapacağını da söyleyemiyor. Sayın Akıncı beşli görüşme yapacağız dedi, Berlin konferansı da oldu, beklenti yüksek tutuldu, çıkan karar ‘federasyon görüşmeye devam edeceğiz’ oldu. 52 yıllık sonuç getirmeyen metodun devam edeceğini söylemiş oldu.”
“İhtiyacımız olan sahada kendini gösteren, hakkımızı koruyan bir liderliktir”
Doğu Akdeniz’de sıcak gelişmeler yaşandığını hatırlatan Yenal Senin, Rum tarafının bazı girişimleri, Fransa’nın üsleri kullanması, Türkiye’nin NAVTEX yayınlaması gibi gelişmeler varken; o makamı emeklilik makamı görüp hiçbir açıklama yapmamanın doğru olmadığını ifade etti. Senin, “Bir cumhurbaşkanı uluslararası hukuka, deniz hukukuna hakim olmalı, bir vizyon ortaya koyarak Kıbrıs Türkü’nü böyle bir ortamda bir aktör konumuna getirmelidir. Kudret Özersay bugün Dışişleri Bakanı pozisyonunda olsa da KKTC’nin sahaya inip bölgede dengeyi sağlaması için 2012’den beri çaba sarfediyor. Yaşanan gelişmeler de bazı dengelerin artık değiştiğini gösteriyor. Sadece kınama mesajı yayınlayarak sürece dahil olabildiğimiz dönemden çıktık. İhtiyacımız olan sahada kendini gösteren, bir politika ortaya koyan, Kıbrıs Türk halkının haklarını koruyacak bir liderliktir. 2015 seçiminden çok farklı bir noktadayız. Bu seçim Kıbrıs Türk toplumunun geleceği için çok önemlidir” dedi.
“Vizyona göre oy kullanmazsak kaybeden Kıbrıs Türk halkı olacaktır”
“Maraş açılımını 2015’te Kudret Özersay Kıbrıs Türk idaresi altında, oradaki hak sahiplerinin haklarını bertaraf etmeden açabileceğini söylediğinde gülenler bugün ‘hukuka uygun şekilde adım atmalıyız’ noktasına geldi” hatırlatmasını yapan Yenal Senin, Maraş’ın ezberlenen cümlelerle açılamayacağını belirtti ve ekledi: “Maraş konusuna hakim, uluslararası arenada nasıl adım atacağını bilen biri gerekir. Maraş seçim malzemesi yapılacak bir konu değildir. Maraş’ın bize nefes aldıracağı, turizmi, ekonomiyi canlandıracağı, istihdam sağlayacağı aşikardır. 5 yıldır bu konuyla ilgili kimin ne adım attığı ortadadır. Vizyonlara göre oy verilmesi lazım. Eğer biz sığ döngüden çıkıp seçimi vizyon eksenine oturtmazsak kaybeden Kıbrıs Türk toplumu olacak. Dünyadaki gelişmeleri takip edecek, ciddi bir devlet adamı olan kişileri halk oturup değerlendireceğini umut ediyorum. Çünkü bu iş başkadır.”
“Kısa süreliğine karantina uygulamasına geçmek nefes aldıracaktır”
Halkın Partisi olarak yurtdışından gelenlere karantina uygulaması yapılmasının toplumu rahatlatacağını düşündüklerini aktaran Genel Başkan, “Çok ince bir çizgideyiz. Sokağa çıktığınızda esnaf farklı düşünüyor, vatandaş farklı düşünüyor. Okullar açılıyor velilerin bakış açısı farklı. Şunu bilmemiz gerekiyor; bu durum bize özel değil, dünyada aynı sorun var” şeklinde konuştu. Yüksek öğrenimde geçen seneye göre başvuruda %7 artış olduğunu ve bunu kayda dönüştürmenin önemli olduğunu söyleyen Senin, “Güven ortamı sağlayıp öğrencileri adaya getirmek önemlidir. 15 gün süreyle karantina uygulamasına geri dönmek; hem içteki vakaları kontrol altına almak hem sağlık altyapımızı biraz rahatlatmak ve 14 Eylül’de açılacak okullar nedeniyle velilerin kaygılarını da biraz indirmek açısından işe yarayacağını düşünüyorum. Bizim istediğimiz 15 günlük nefes alıcı bir adım. Sıfır vaka sağladığınızda adaya öğrenci olarak geleceklerin daha rahat gelmesini sağlayacaktır” dedi.
“Adaya gelecek öğrenciler için özel uçuş planlanmalı”
İyi bir planlama yapılması gerektiğinin altını çizen Senin, adaya gelecek üniversite öğrencileri için özel uçuş planlaması gerektiğini söyledi:
“Burası güvenli bir ülkedir, gelin kaydolun mesajını doğru verirsek yükseköğrenimdeki çarklar yeniden dönmeye başlar. Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı bunun çalışmasını yapmaya başladı. Sağlık kısmını es geçmeden, Sağlık Bilim Kurulu’yla da istişare ederek bunu sağlamamız gerekiyor. Sağlık altyapısını riske atmadan öğrencileri adaya getirmek zorundayız.”