KKTC Meclisi’nin görevi yasa yapmak; çağdaş yaşamın gerektirdiği düzenlemeleri yasal hükümler haline getirmektir. Oysa KKTC Meclisi, yasa yaparken veya mevcutları değiştirirken mevcut durumu korumaya, bazı grupları kollamaya özel bir önem veriyor. “İşlerini kaybetmesinler” veya “haksız rekabet olmasın” gibi şeyler, sıklıkla duyduğumuz gerekçelerdir.

Yaşam sizin gerekçelerinize aldırmaz; akar gider! Eskiyi korumak için ne kadar uğraşırsanız uğraşın, ihtiyaçlarımızı daha kolay karşılamamıza yardımcı olacak yenilikler daima galip gelir. Bu yeniliklere uymakta, bunları bir düzene bağlamakta ne kadar geç kalırsanız o kadar GERİ KALIRSINIZ!

KKTC Meclisi, taksiciliği korumak için yasal değişiklikler yapmaya çalışıyor. Daha önce de yazmıştım… Tasarıya göre yolcu taşıma izni olmayan özel araçların, farklı yolcularla birlikte, hava, kara veya deniz kapılarının olduğu yerlerde veya ayni güzergahta bir gün içerisinde 2 seferden fazla gidiş dönüş yapması veya 7 gün içerisinde ayni istikamette 3 seferden fazla gidip gelmesi yasaklanıyor. Bunu yapanlar hapsedilecek. Onların yerine taksiciler gidip gelecek!

Bildiğim kadarıyla KKTC’de 800 kadar taksi var… Kuzey Kıbrıs’a seyahat eden bütün turistleri, 100 bin kadar öğrenciyi ve hatta kendi aracı ile seyahat edemeyecek durumda olan KKTC yurttaşlarını bu 800 taksinin taşıması amaçlanıyor… Çok güzel planlanmış bir toplu taşıma sistemimiz varmış gibi insanların ada içindeki dolaşımı alabildiğine zorlaştırılıyor; özgürlükleri kısıtlanıyor! İşletmelerin yabancı müşterilerine hizmet verme seçenekleri sınırlanıyor.

Bindiğin dalı kesmenin ne demek olduğunu anlatmak için ekonomik bir örnek arayan varsa bundan iyisini bulamaz.

• Casinolu oteller milyoner müşteriler bulup getirecek ama onlara özel bir araç ve sürücü tahsis edemeyecek öyle mi? Ve bu insanlar ısrarla bizim adamıza gelecek ve bizim taksilerimizle seyahat edecek… Bunu düşünenin aklına şaşarım!
• KKTC’ye bir konut alıcısı olarak gelecek olan müşteriler, emlak şirketinin veya müteahhit firmanın tahsis edeceği araçla gezemeyecek ama taksi ile dolaşacak mı zannediyoruz? Bunu düşünebilene de bravo demek lazım herhalde!

Bakın, Türkiye’de en fazla tartışılan konuların başında taksi hizmetlerinin yetersizliği geliyor. Sokaklarda kavgalar yaşanıyor. Nihayet, İstanbul’da sınırlı sayıda “uygulama ile çağrılacak taksi izni” verilecekmiş… “Paylaşımlı taşımacılık” da mahkemelere düştü. Gittiğiniz istikamette seyahat edecek birini aracınıza alamazdınız ama bu da değişecek sanırım. Taksiciler, siyasi nedenlerle korunmak isteniyor ama tam bir karmaşa yaşanıyor. Türkiye’ye seyahat edeceklere yapılan en önemli uyarılardan biri taksi kullanımında yaşayacakları zorluklarla ilgilidir. Eninde sonunda çağdaş uygulamalara boyun eğmek zorunda kalacaklar.

Ama olmaz ki… Geri kalmak için bu kadar da uğraşılmaz ki!