Yetkili kimdir? Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu mu; yoksa hükümet mi?

Bu Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu da zaten hükümet tarafından atanan bürokratlardan oluşmuyor mu zaten?

Yetkili olan ister Bakanlar Kurulu olsun isterse Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu… Biz, bir yönetimden söz edebiliriz. Sorumlu olan bu yönetimdir!

Mart’tan beri Covid-19 ile mücadele ediyoruz. Şimdi anladık ki, yaşadığımız iyi günler sadece tesadüflerin eseriymiş. Yönetim, Covid-19 virüsü hakkında olsun; salgın yönetimi hakkında olsun hiçbir şey bilmiyormuş. Nereden gelecek? Nereye gidecek? Nasıl gidecek? Bir kazaya neden olmamak bizim nerede durmamız gerekiyor? 

Bu sorulara yanıt olarak söylenenlerin hepsi de yalanmış!

Ekonomi ve işletmeler bundan nasıl etkilenecek? Etkilenen insanları nasıl korumak gerekiyor?

Bunlarla da zeten ilgilenmiyorlar!

YASAKLAMA KURULLARI

Bu bilgisizlik ve ilgisizlik korkutucudur tabii… Kokunca da kaçıp kurtulmaktan başka çare kalmıyor. 

Gerek Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu, gerekse Bakanlar Kurulu, bize sadece yasak sunuyor ve aslında “kaçın” diyorlar; “kaçın ve evlerinizde saklanın. Korona sizi görmesin”.

Bunun için Üst Kurul veya Bakanlar Kurulu üyesi olmaya gerek yoktur… Korkmamız gerektiğini biz de biliyoruz. Son 2-3 gündür, sokaktaki insan sayısının ciddi şekilde azaldığını herkes gözlemleyebilir: Kaçmayı aklımız kesiyor…

ANTİ-VİRÜS ÖNLEMLER

Bu virüsün yayılmasını önlemenin yolu, onu yakalayıp yok etmektir tabii… Şimdi ortada dolanan milyarlarca virüs olsa da, bunları hayatta tutan ve dolandıran bizleriz. Bu mücadelenin en önemli yanı, virüs taşıyan insanları saptamak ve tedavi etmektir. Bakanlar Kurulu, dün birçok önlem açıkladı ama bunların hiçbiri, virüs taşıyıcısı durumundaki insanlarımızın saptanmasına ilişkin değildir. Şimdiki durumda, çok sayıda virüs taşıyan insanımız vardır. Bunların tedavilerinin nasıl sürdürüleceğine ve bu insanların sayısının artması halinde tedavilerinin nasıl yapılacağına ilişkin bir önlem de görümüş değiliz.

Aylarca hastane deyip durduk. Şimdi hastane yapılıyor ama bu hastanede çalışacak insan bulacak mıyız bilmiyoruz. Hükümet, bunun için hastane inşaatının bitmesini bekliyorsa, çok yazık!

Temaslı takibi gerçekten çok önemli… Aslında ‘temaslı’ demek, virüsün bulunabileceği yer demek… Bunun için yeni ekipler oluşturuldu mu, bilmiyoruz!

KAMU GÖREVİNİ YENİLEMEK

Virüsün yayılmasını önlemek için insanlar arasındaki temasın sınırlandırılması gerekiyor. Bunun için alınması gereken önlemler açıklandı. Bu önlemlerin uygulanıp uygulanmadığını denetleyecek ekipleri güçlendirmek gerekiyor. Buna ilişkin bir önlem alındığını veya kaynak ayrıldığını duymadık.

Bakanlar Kurulu, bugün tam bir savaş halinde olduğumuz bu virüse karşı mücadele etmek için devlet organlarını yeniden düzenlemeyi düşünmüyor bile… Bazı görevlerin veya işlerin iptal edilmesi, onların yerine virüs ile mücadelenin geçirilmesini kim planlayacak?

Bir salgın döneminde yaşadığımıza göre, bunca zaman ortak bazı işleri yerine getirmeleri için para ödediğimiz kişilerin şimdi bu alanda değerlendirilmesi gerekir. Hükümet böyle bir şey düşünmüyor ama…

‘ÖNLEM’ DENEN YASAKLAR

Hükümet, adına ‘önlem’ denen yasaklar koyuyor. Bazı işyerlerini kapatıyor; bazılarının çalışmalarına kısıtlama getiriyor. Buna ‘önlem’ denebilmesi için kapanan veya çalışmaları sınırlanan işyerlerine ne gibi bir katkı yapacağını da birlikte açıklaması gerekirdi. Yapmadı!

KKTC devletinin önlem anlayışı bu kadardır. Yasaklarsın biter! 

Covid-19’u da böyle yok edeceklerini sanıyorlar herhalde. Ama dinlemiyor ki! Türkçe ile arası pek iyi değil. Birisinin ona artık ‘yasaklanmış’ olduğunu anadili olan Çince ile anlatması gerekiyor. Anlamamız lazım ki Türkçe konuştuğumuz sürece Covid-19, bildiği gibi yaşamaya devam ediyor.