Avrupa Parlamentosu’nun, Pegasus ve benzer casus yazılımların kullanılmasıyla ilgili araştırma komitesi (PEGA) raportörü Hollandalı AP milletvekili Sophie in’t Veld, telefon dinlemeleri ve casus yazılımlarla ilgili bulmacanın bazı parçaları eksik olsa da, herkesin büyük resmi görebileceğini ifade etti.

Haravgi gazetesinde “Kıbrıs’la İlgili Büyük Resim Net” başlığıyla yer alan haberde, geçtiğimiz Çarşamba günü Kıbrıslı Rum gazetecilere konuşan Veld, esas meselenin demokrasinin baltalanmasıyla ilgili sonuçlar olduğunu belirterek, hükümetlerin de casus yazılımları kötüye kullanarak, vatandaşların özellikle de gazeteciler ve aktivistlerin kontrol edilmesinde neredeyse limitsiz güçleri olduğuna işaret etti.

Veld, bu tarz yazılımların satışının kolaylaştırılmasına ilişkin taslakta yer alan Rum hükümetiyle ilgili eleştiriler konusunda ise “gerçek olan şey, tüm hükümetlerin kolektif sorumluluğa sahip olduklarıdır” ifadesini kullandı.

-Casus van davasıyla bağlantısı bulunan Tal Dilian, bu kez de New York Times’a haber oldu

Politis gazetesinde yer alan bir haberde ise, Rum kesiminin, 2019 yılında Güney Kıbrıs’ta ele geçirilen ve kamuoyunda “casus van” davası olarak bilinen meseleyle alakası bulunan, İsrailli eski ajan Tal Dilian’la ilgili konunun kapandığını ve yeniden açılmayacağını ifade etmesine rağmen, uluslararası basının konunun kapandığını düşünmediğini yazdı.

Olayın bu kez de New York Times’a konu olduğunu ve New York Times’ın Güney Kıbrıs’ın uluslararası dinleme skandallarındaki önemli rolüne işaret ettiğini yazan gazete, New York Times’a göre, Güney Kıbrıs’ın kötü amaçlı dinleme yazılımları satan eski İsrail ajanlarının “favori yeri” olduğunu belirtti.

Gazete New York Times’ın, Dilian’ın “Predator” isimli casus yazılımın kullanım iznini yıllık 13,6 milyon Euro karşılığında sattığını, Güney Kıbrıs’ın ise Dilian’ın şirketine 1 milyon Euro ceza verdiği için sevindiğine işaret ettiğini ekledi.