Hükümet, salgın tehlikesi nedeniyle kapattığı işyerlerinde çalışanlara maaş desteği verecek. Bu düşünce başta sosyal güvenlik sistemi ile ilişkilendirilmiş olsa bile, tartışmalar ilerledikçe bunun sosyal güvenlikle ilgili olmadığı, hükümetin çalışanları ve iş yerlerini korumayı amaçladığı daha kolay anlaşılır oldu.
Dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında maaş desteğinin kapsamı biraz daha genişletildi. Devlet, 60 bin çalışana 90 milyon TL ödeme yapacak.
MAAŞ DESTEĞİNİN YARARLARI
Bu konuda en güzel örnek, yakın akraba ve arkadaşlarımızın da yaşadığı İngiltere’dir. İngiltere, bu ödemeleri yapmaya başladı bile. Doğrudan aldığım bilgilere göre, orta büyüklükteki şirketlerin her birinin hesabına 25 bin Sterlin, vergi mükellefi bile olmayan küçük işletmelerin hesabına ise 10’nar bin Sterlin yatırıldı; çalışanların maaşlarının % 80’i de devlet tarafından ödenmeye başlandı. Paralar ortalıkta dolaşıyor.
Bu uygulama sayesinde insanlar geçim derdinden uzaklaşıp salgın önlemlerine yoğunlaşabilecek. Bu önlemler, aynı zamanda, ekonomiyi belli ölçülerde canlı tutmaya da yardımcı olacak. Büyük harcamalar yapılmayacak belki ama insanlar ihtiyaçlarını karşılayabildikleri ölçüde ekonominin çarkları dönmeye devam edecek.
KKTC hükümetinin aldığı kararda çok yararlı olacaktır. Hem hane halkının yaşamını kolaylaştıracak; hem de ekonomiye katkıda bulunacak.Sonuçta bu önlem, salgın tehlikesini yenmemize yarayacak.
YETERLİ Mİ?
Olaya bu boyuttan baktığımız zaman, hükümetin uygulamaya koyduğu bu önlemin yerinde olup olmadığı kadar yeterliliğini de sorgulamamız gerekiyor: Maaş desteği güzel bir uygulama olmuştur ama yeterli olmamıştır.
Kapsamı yetersizdir:Böyle bir uygulama, açık veya kapalı bütün iş yerlerini kapsamalıydı. Unutmamak gerekir ki Bakanlar Kurulu’nun açık kalmasını emrettiği pek çok işyerindeki cirolar eskiye göre %50’nin bile altına düşmüştür. Bu iş yerlerini, kendilerini eskiden olduğu gibi devam ettirmesi ve çalışanlarını koruması imkansızdır.
Maaş desteğinin miktarı da yetersizdir:Böyle bir destek, en azından temel beslenme giderlerini karşılamayı amaçlamalıydı. En yüksek yardım miktarı 1500 TL’dir ve yetersizdir. Daha düşük miktarlar ise zaten gülünçtür.
Koşullara bağlanması kabul edilemez:Bazı iş yerlerinde çalışanların bu yardımdan yararlanması koşullara bağlanması tam bir hukuksuzluk örneğidir. İşveren bazı koşulları yerine getirmemişse, çalışanları bu haktan mahrum bırakmak, suçu işleyen başkası olduğu halde cezayı başkasına vermek gibi bir şeydir… Olacak şey değildir!
Süresi belirsizdir:Bu uygulama Nisan ayı içindir. İlk ödemelerin ne zaman yapılacağı kadar; Mayıs ayında geçerli olup olmayacağı da belirsizdir. Belirsizlik endişe kaynağıdır ve çok ciddi bir yetersizlik göstergesidir.
Bu yetersizlikler, maaş desteği uygulamasının istenen sonucu vermesini engelleyecektir. Her uygulamada sistem kadar ölçü de önemlidir.Azlık veya çokluk, söz konusu uygulamayı işlevsiz hale getirebilir; tıbki bir ilaç gibi…
Maaş desteği uygulamasında miktarlar ve kapsam yetersizdir.Umulan yararın sağlanabileceği konusunda endişeliyim.
KAYNAK SORUNU
Biliyoruz; bu uygulamayı tasarlayanlar, bu yetersizlikleri “kaynak yok ki”diye açıklamaya çalışacaktır. Bildiğimiz bir diğer husus ise, şimdiki uygulama için kullanılacak olan 90 milyon TL’nin Yerel İstihdamı Destek Fonu’ndan karşılanacağıdır. Son haftalarda yaratıldığı konuşulan kaynaklar ile mukayese edilemeyecek kadar küçük bir miktar…
Bu fonda daha fazla para olduğunu biliyoruz. İkincisi, maaş desteği uygulamasından daha yararlı bir uygulama örneğine raslamadığımıza veya kendimiz de üretemediğimize göre, daha başka kaynaklar da harekete geçirilerek bu uygulama AMAÇLARINA TAM ANLAMI İLE HİZMET EDECEK ŞEKİLDE tasarlanmalı ve uygulanmalıdır.Belki de geç kalınmış değildir!