ÜSTEL GÜCÜNÜ KANITLADI; 12’NCİ KAT TANIKTIR!

0
blank

Haftalardır KKTC’deki kabine değişikliğini konuşuyoruz. Konuşuyor ve bekliyorduk: Acaba kimin dediği olacak?

KKTC’deki sistem gereği güçlü olması gereken Başbakan Üstel’in kulislere yansıyan gibi bir değişikliği yapabilip yapmayacağını gözlemlemeye çalışıyorduk. Üstel istediği değişiklileri yaparsa Cumhurbaşkanı Tatar, bu değişiklikleri onaylayacak mı; onaylamayacak mı?

Başbakan ile Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi arasında bir gerilim olduğu basına bile yansımıştı. Bu gerilim kabine değişikliğini engelleyecek mi, engellemeyecek mi?

Başbakan Üstel, 11 Ağustos Cuma günü, Lefkoşa’da Concorde Hotel’in 12’nci katına yerleşti; görev vereceği veya görevden alacağı milletvekillerini bir bir çağırdı ve durumu tebliğ etti. Kimi gitti; kimi geldi! İzlem Gürçağ gitti, hizmetinde kusur olmadığını anlatmaya çalıştı. Taçoy gitmedi, kestirmeden taraftarlarının arasına dönmeyi tercih etti. Ama bir husus net bir şekilde ortaya çıktı: Güçlü olan Başbakan Üstel ve “birlikte çalıştıklarıdır”.

Türkiye’deki seçimlerden sonra Ankara’da yaşanan değişimler KKTC’de herhangi bir şeyi değiştirmedi: Üstel, UBP’nin başındadır ve 2024’e kadar kurultay yapılmayacaktır! Takip edilen işler vardır ve Üstel, 2027’e kadar başbakan olarak kalacaktır; erken seçim de olmayacaktır!

blank
UBP’de kalıp yükselme hesapları yapanlar kurultay bekliyordu. CTP erken seçim çağrıları yapıyor, toplumda ve UBP’de yaşanan sorunların bizi erken seçime sürükleyeceğini hesap ediyordu. 11 Ağustos’un kabine değişikliği kadar önemli bir sonucu, kurultay ve erken seçim olmayacağının ilan edilmesi oldu.
………………………………………………………………………..

12’nci kat dile gelse ve orada konuşulanları anlatsa; 12’nci kattaki kamera görüntülerini ele geçirsek ve bir günün hikayesini ayrıntıları ile öğrenebilsek önümüzdeki dört yılı çok daha kolay tahayyül edebilir; kendimize uygun senaryolar oluşturabiliriz. Ama UBP’li olup da siyasete devam etmek isteyenler ile CTP gibi erken seçimi zorlamaya çalışanlar, bu düzen içinde hayatta kalıp ailesini geçindirme mücadelesi verenler, herkes ama herkes, eldeki bilgilerle yetinmek ve geleceklerini buna göre senaryolaştırmak zorundadırlar: Üstel güçlüdür ve 2027’ye kadar hükümetin başındadır; yürütülen projeler vardır ve bu projeler öyle veya böyle yürütülmeye devam edecektir.

UBP’de siyaset yapmak isteyenler Üstel ve “birlikte çalıştıklarının” gözüne girecek şeyler yapmalıdırlar. Onların güvenini kazanmadan, onların hedeflerine hizmet edecek davranışlar sergilemeden siyasette kalmak ve yükselmek hiç de kolay olmayacak!

Başta CTP olmak üzere muhalif güçler, gündemin peşinde sürüklenmemek için yeni yollar bulmak, yeni yöntemler geliştirmek zorundadırlar. KKTC Hükümeti, Ankara ile “tam bir uyum içinde” KKTC’de yapmayı düşündüklerini yapacak; Kıbrıs sorunu gibi temel bir konuda Ankara’nın dış politika ihtiyaçlarına göre hareket edecektir. Buradan çıkacak makul veya makul olmayan fikirler veya görüşler dikkate alınmayacaktır. Dikkate alınmayı isteyenler, bugünkü yöntemlerini değiştirmek zorundadırlar.

Bütün bunların “demokratik olmadığını” söyleyip durmak hiçbir şeyi değiştirmez. Kimsenin “KKTC’ye demokrasi getirmek” gibi bir iddiası yoktur. Öyle görünüyor ki KKTC halkının kahir ekseriyetinin “demokratik bir düzende yaşamak” gibi bir talebi de bulunmamaktadır. Demokrasiden yakınan söylemler basın-yayın organlarında yer bulmakta bile zorlanacaktır.

Yorganımız işte bu kadardır!

Herkes ayağını yorgana göre uzatsın!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz