Ankara ziyaretlerinin, temel olarak KKTC vatandaşlarının refahı ve huzuru önceliği ile yapıldığını belirten Başbakan Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin katıksız herkesin refahı, huzuru ve gelişimi için kendilerine sonsuz destek verdiğini, bu destek için de müteşekkir olduklarını kaydetti.
Hükümeti oluşturan diğer iki parti başkanlarıyla birlikte Ankara ziyareti için adadan ayrıldıklarını ifade eden Üstel, “Tek bir amacımız var. Halkımız, dünyanın içerisinden geçtiği bu zor dönemde, daha refah bir toplum olmayı hak ediyor. Şu ya da bu gerekçe ile, uzun bir süredir siyasi istikrarı sağlayamadık. Burada özeleştiri yapması gereken, bizleriz. Önceliğimiz, halkımızın refahı ve mutluluğu ise, yapmamız gerekenler bellidir. Burada bir kez daha, muhalefete seslenerek, işbirliği teklif ediyorum. Halkımızın sorunları esastır ve çözüm yeri KKTC Cumhuriyet Meclisi’dir. Komitelerde sağlayacağımız en geniş işbirliği ile, çağdaş yasal düzenlemelerle sorunlarımızın üstesinden kısa sürede gelebiliriz. İktidar kim olursa olsun, mali disiplin ve yapısal sorunlarımızın çözümü için reform haritası bellidir. En az benim kadar, bunu ana muhalefet de bilmektedir.” dedi.
Bir süreden bu yana, mali ve iktisadi sorunların önüne, maalesef demokrasi sorunları da varmış gibi bir gizli ajanda konmakta olduğuna işaret eden Üstel,
“KKTC mahkemeleri, bu dünyanın en Bağımsız mahkemeleridir ve bunla hepimiz gurur duymaktayız. Mahkemelerimizin daha rahat çalışması için her türlü desteği de vermeye hazırım, bu önceliklerimiz arasındadır.
Tek üzüldüğüm nokta, eleştiri ve ifade özgürlüğünü, “küfür, karalama, yalan, iftira” olarak algılayan bazı kesimlerin tavrıdır.
Maalesef, muhalefetimiz de, başta ana muhalefet lideri olmak üzere, bu karalama kampanyalarını destekler bir tavır almaktadır.
Gelişen ve değişen dünyada, dünyanın her ülkesi, sosyal medyadaki kontrolsüz alanla ilgili tedbir almaktadır. Bugün Başbakan benim, yarın başka bir isim. Bugün Cumhurbaşkanı sayın Ersin Tatar, yarın başka bir isim.
Bizim hem devletin, hem siyasetin, hem de siyasete soyunanların onurunu korumamız gerekmektedir. Aksi halde, yeni nesiller siyasetten uzaklaşmaya devam edecektir. İfade özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıkacağım.
Bunun garantisini veriyorum. Basında ve sosyal medyada en acımasız eleştirilere, yalan ve karalama kampanyasına maruz kalan bir kardeşiniz olarak söylüyorum, ifade özgürlüğünün geriye götürülmesi ile ilgili en ufak bir çabam olmayacak. Aksine, bu yeni düzenlemelerdeki amaç, ifade ve eleştiri hakkının sonuna kadar kullanılması ve art niyetli ifadelerin ayrılmasıdır. Bu süreci görevlendirdiğim hukukçu arkadaşlar devam ettiriyor. Burada bir oldu bitti asla olmayacak.” ifadelerini kullandı.
Muhalefetin maalesef bu zor dönemde sorumluluktan kaçmakta olduğunu, süslü lafların arkasına saklanarak, sadece krizlerden güç devşirmenin peşine düşmekte olduğunu vurgulayan Üstel, kendilerinin ise bu zor dönemde sorumluluk aldığını ve her hükümet kadar meşru, her siyasetçi kadar yasal bir pozisyonda olduklarını ve tüm bu tartışmalardan arı, tamamen iş yapmaya odaklı bir hükümet olarak yollarına devam edeceklerini kaydetti.
Üstel açıklamalrına şöyle devam etti, “Ankara ziyaretimizdeki esas amaç, ülkemizde yıllardır ertelenen reform ve mali disiplin konularında kalıcı adımlar atacağımız sürece, güçlü destek elde etmektir.
Her zaman yanımızda olan Anavatanımız, bu dönemde de mali ve iktisadi anlamda güçlü desteğini esirgemeyecektir. Türkiye hiçbir zaman KKTC’de ilhakı savunmamış, buna yönelik davranmamıştır.
Biz, ev ödevimizi iyi çalışarak Ankara’ya geldik. Güçlü adımlar atmakta kararlıyız. UBP genel merkezinin ve Meclis grubunun tam desteği, DP ve YDP ile tam uyum içerisinde ilerlemeye devam edeceğimiz.
Derdimiz memleket, derdimiz gelecek, derdimiz üretim, derdimiz gelişim. Sonuna kadar, halkımız için en iyisi olanı kovalamaya devam edeceğim.
Halkımız bilsin ki, hızlı adımlarla kalkınma, ekonomik gelişim önceliğimiz olacak. Muhalefetin tüm gündem saptırma ve sorumluluk almama tavrına rağmen, gelişim için kararlı bir şekilde yol olamayı ilke edindik.
Ankara’daki tüm gelişmeleri, en ince detayına kadar halkımız ve siyasi partilerimizle paylaşmaya devam edeceğiz. İşbirliği için kapımız ana muhalefet başta olmak üzere, herkese açık olacak.”