Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı nedeniyle resepsiyon verdi.
Meclis bahçesinde dün akşam yer alan resepsiyona, Başbakan Ersin Tatar, Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Murat Başçeri, KTBK Komutanı Tümgeneral Yılmaz Yıldırım, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Tevfik Algan, devlet ve hükümet yetkilileri ile Türkiye ve diğer ülkelerden gelen konuklar katıldı.
Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, gecede yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının, maalesef savaşı tecrübe etmiş bir halk olduğunu vurgulayarak, “Bilinmelidir ki tam da bu yüzden halkımız savaşı, çatışmayı en son isteyecek, barış ve huzuru herkesten fazla talep edecek olandır” dedi
Ülke tansiyonun giderek arttığı bir bölgede olduğunu, ülke kadar bölgenin de barışa acilen ihtiyaç duyduğu gerçeğini dile getiren Uluçay, bölgedeki çatışma ve gerginliklerin sona ermesini dileyerek, Kıbrıs Rum Yönetimine ve uluslararası camiaya başta adanın enerji kaynakları olmak üzere, Kıbrıs’la ilgili tüm konularda tek yanlı adımlar atmama çağrısını yineledi.
Uluçay, Kıbrıs Türk halkının yok sayıldığı, haklarının gasp edildiği, eşitliğinin göz ardı edildiği tüm siyasetlerin başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkûm olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs Türk tarafının işbirliği ve ortaklık yanlısı siyasetinin devam ettiğini hatırlatan Uluçay, bu yöndeki çağrıların karşılık bulmasını temenni etti.
“Rum tarafının ve dayanışma adı altında sorgusuz sualsiz GKRY politikalarını destekleyen Avrupa Birliği’nin de Kıbrıs Türklerinin haklarını, menfaatlerini ve adanın eşit ortağı olduğu gerçeğini hatırlamalarını temenni ediyorum” diyen Uluçay, Kıbrıs Türk halkının hatalarından ders çıkarmayı da, umudunu yarına taşıyabilmeyi de başarması gerektiğini belirtti.
Uluçay konuşmasını şöyle tamamladı:
“Toplum olarak daha iyi ve güzel günlere ulaşacaksak, sığ bir “kötü günler geride kaldı” tesellisiyle yetinmemeliyiz. Zaman geçmekte, dünya değişmekte ve ancak çok çalışırsak, az hata yaparsak geride kalmayacağımızı bilmeliyiz. Gençlerimizi çağın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yetiştirmek, bürokrasimizi daha verimli hale getirmek, iş dünyamızın rekabet gücünü artırmak, emekçilerimizin hak ve menfaatlerini koruyabilmek, toplumun tüm sektörlerinin üretim gücünü desteklemek toplumsal mücadelemizin asli görevleri arasındadır. Kendi ayakları üzerinde duran, güçlü kurumları ve köklü demokrasisiyle geleceğe umutla ilerleyen Kıbrıs Türk halkı hepimizin ortak hedefidir. Bir kez daha bu güzel Kıbrıs akşamında bizlerle birlikte olan tüm konukları selam, sevgi ve teşekkürlerimi iletiyor, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımızı kutluyorum.”