Meclis Başkanı seçimlerinde yaşananlar, Ulusal Birlik Partisi’ndeki “bakanlık hesaplaşmasının” hala daha sonuçlanmadığını ortaya çıkardı. İç tüzük gereği Ulusal Birlik Partisi’ne mensup bir milletvekilinin seçilmesi gereken Meclis Başkanlığı için Zorlu Töre’den başka aday olmamasına rağmen seçimin ilk turunda “hayır” oylarının “evet” oylarından fazla olması ve seçimin beşinci tura kadar uzaması, UBP’deki bakanlık kavgasının boyutlarını gözler önüne serdi.
KİMLER OY VERMEDİ?
Meclis Başkanlığı seçiminin ilk turunda CTP ve HP milletvekillerinin yanı sıra 7 UBP milletvekilinin de Zorlu Töre’ye oy vermediği belirlendi. Siyasi kulislerden elde edilen bilgilere göre üç kadın milletvekili Bakanlar Kurulu’nda kadın olmamasına ilişkin tepkilerini göstermek için “hayır” oyu kullandı. Bakanlar Kurulu’ndaki yerinden memnun olmayan Girne Milletvekili Kutlu Evren ve arkadaşlarının ise “evet” oyu vermeyerek tepkilerini gösterdikleri belirtiliyor.
FOTOGRAF TALEBİ
Başbakan Faiz Sucuoğlu, Töre’nin dördüncü tur sonunda bile seçilmek için yeterli oyu almaması nedeniyle beşinci tur öncesinde toplanan UBP Meclis Grubu’nda sert bir konuşma yaparak milletvekillerini “istifa etmek ve yeniden erken genel seçime gitmek” ile tehdit ettiği öğrenildi. Başbakan Sucuoğlu, milletvekillerinin beşinci turda kullanacakları oyların fotoğraflarını çekmelerini istediği ve gerekli olması halinde nasıl oy kullandıklarını kontrol edeceğini söylediği de ileri sürülüyor.
Başbakan’ın isteğini zorlanarak da olsa yerine getiren UBP milletvekillerinin Yasemin Öztürk’ün oy kullanma yerine telefonunu göstererek girmesinin Başbakan’ın bu isteğini deşifre etme amacı taşıdığı belirtilirken, bu hareket nedeniyle muhalefet milletvekillerinin demeçler vererek olayı kamuoyuna duyurdukları gözlemlendi.
Başbakanın talebi ve baskısı sonucunda gerçekleşen beşinci tur oylamada bile Töre’ye 27 “evet” oyu çıkması ve iki oyun “geçersiz” olacak şekilde kullanılması dikkat çekti.
UBP’DEKİ BAKANLIK YARIŞI
Bütün bu gelişmelerin UBP’de yaşanan bakanlık yarışının “artçıları” olduğunu belirten siyasi gözlemciler, bakanların kontrol edilemeyen partizanca davranışlarının siyasi krizlerin ana nedeni olduğunun artık açığa çıktığını ve esas sorunun yasalara uygun icraat yapılıp yapılmadığının ve yurttaşların hak eşitliğinin gözetilip gözetilmediğinin denetlenmesi ve aksi davranışların cezalandırılması olduğu üzerinde duruyorlar.