Ulusal Birlik Partisi karmakarışık… Rakipleri ellerini ovuşturarak yaklaşan erken genel seçimi gözlüyor. Belli ki UBP’nin içinde çeşitli beklentiler var. Gençler sıraya girmiş, birbirini yemekte olan abilerinin yerini almaya hazırlanıyorlar.
Bütün bunlar bize UBP’nin bittiğini anlatıyor olabilir mi?
Bence hayır! Üstelik büyük harflerle HAYIR! Tam tersine UBP kendini kurtaracakmış gibi görünüyor. Bütün bu karmaşa, UBP’nin kendini kurtarabileceğinin işaretleri olarak görülüyor.
SAĞIN KİTLE PARTİSİ
Bugünkü UBP genel başkan adayları birden bire buharlaşmış olsa hemen arkasından sahneye atılacak onlarca genel başkan adayı yok mu? Var!
Abilerinin birbirini parçalamasından sonra sahne almaya hazırlanan yüzlerce milletvekili adayı bulmak mümkün değil mi? Mümkün!
Kimisi şöhret peşinde; kimisi daha iyi bir gelir… Kimisi vatana ve millete hizmet aşkıyla dolu! Hepisinin kendine ait gerekçeleri ama aynı zamanda “kendileri” de var!
Siyaset insanlarla yapılır. Bu insanlar da bu halkın bir parçasıdırlar ve vardırlar. Varlıkları yeterince “somut bir güç” oluşturmaktadır.
DEMOKRASİ OLURSA
Hangi amaçla olursa olsun siyaset sahnesinde yer kapmaya çalışan bu insanların kendi aralarındaki rekabeti kendilerince sürdürmeleri ve sonuçta kendi kararlarını vermeleri sadece UBP açısından değil, Kıbrıs Türk halkı açısından da önemlidir. Son yıllarda UBP’ye yönelik Türkiye kaynaklı manipülasyon hareketlerinin sona ermiş veya etkisiz hale gelmiş olmasını önemsemek gerekiyor. Kesin bir hükme varmak için biraz erken olabilir ama bu hareketlerin etkisini kaybetmiş olduğu, genel başkan adaylarının bütün telkinlere aldırmamaya başlamalarından bellidir.
Cumhurbaşkanı Tatar, içlerinden çıktığı UBP ileri gelenleri arasındaki kavgaları önlemek için teşebbüslerde bulunuyor ama başarılı olamıyor. Belli ki, sadece bir arabulucu gibi davranıyor. Ankara’da güç alarak bir “mesajcı” işlevi üstlenemiyor. Böyle olunca, yeterince etkili olamıyor, sonuç alamıyor.
Giriyorlar, çıkıyorlar ve bildiklerini okumaya devam ediyorlar. Bu iş böyle giderse UBP üyeleri de özgürleşmiş olacak; karşılarındaki adaylara kendi ölçütlerine göre oy vermek durumunda kalacaklar.
Bugünkü karmaşa, aslında UBP’ye bir genel başkan yaratacak ve UBP’yi asli işlevlerine döndürmüş olacaktır. Bu gidişle, sonunda UBP’nin bir “genel başkanı” olacak!
HALKIN YARARINA
Sonuç, ne olursa olsun, nihayette halkın oyu ile sınanacaktır. Halk, karşısındakinin sadece ve sadece “UBP Genel Başkanı” olduğunu bilecek, onunla diğer siyasi liderleri karşılaştırmak ve değerlendirmek olanağına kavuşacaktır.
Kimimiz oy verecek, kimimiz vermeyecek… Yeri gelecek küfredeceğiz… Ama bizim de bir UBP’miz olacak! UBP ve diğer siyasi partilerimiz de kendi ağırlıklarına göre siyasete devam etme olanağı bulacaklardır.
Kıbrıs Türk halkı kendi seçeceği partilere veya liderlere kendine göre hesap soracak, sorunlarına çözüm bekleyecek ve yoluna böylece devam edecektir. Doğru yol da zaten bu olmalıdır!