spot_img
11.8 C
Lefkoşa
spot_img

TÜRKİYE’DE KORONAVİRÜSTEN CAN KAYBI 425 OLDU

TC Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Bilim Kurulu Toplantısı sonra açıklama yaptı.

Bakan Koca’nın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

Son derece sağlıklı görünen bir kişi, günlük işlerini sürdürürken en az 30 kişiye virüs bulaştırmıştı. Bu kişiye, olayı daha kolay anlatmak için ‘virüs taşıyan’ diyelim. Virüs taşıyanda hastalığın belirtisi yoktu. Virüsü taşıdığını başta kendisi de bilmiyordu. Virüsü, ailesine, babasına, amcasına ve yanında çalışanına bulaştırdı. Amcasının tedavisi sebebiyle hastanenin muhasebesine gitti. Orada immün yetmezliği olan bir başka kişiye bulaştırdı. Taşıyıcıdan virüs kapan genç muhasebeci tedavi gördüğü hastanede bir başka çalışan 57 yaşındaki bir görevliye bulaştırdı. Genç muhasebeci ve bulaştırdığı görevli hayatını kaybetti. 

Virüs taşıyanın babası, amcası ve çalışanı uzun süre yoğun bakımda tedavi edilerek taburcu edildi. Virüs taşıyan virüsü bir iş arkadaşına da bulaştırdı. O arkadaşı da kendi ailesinden 5 kişiyi enfekte etti. Bu olayda yani virüsün ilk taşıyıcısı kendisi gibi yayılıma kaynaklık edecek daha pek çok kişinin varlığına yol açtı. Taşıyıcıyı bir kez bile görmemiş olan insanlar zincirleme bulaşan virüsle hayatlarından oldu. Eğer virüs taşıyan, virüsü bulaştırdığı kişiler onların temas çevreleri izole edilmeseydi tablonun nasıl büyüyeceğini hayal edin. Bu örneği göz önünde bulundurmanızı ve her gün yeni tanılar konduğunu hatırlamanızı rica ediyorum.

“Virüsün yayılım zincirini kıracak, bizi güvenceye alacak tedbir belli”

Ondan önceki gün 2 bin 148 yeni koronavirüs hastası bildirmiştik. Ondan önceki gün de açıkladığım sayı 2 bin 704’tü. Dün itibarıyla toplam vaka sayımız ise 18 bin 235. Bu kadar kişi gözlem ve tedavi altına alınmadan önce de virüs taşıyordu. Çoğu toplum içindeydi, sosyal hayatı vardı. Şüpheli görülüp karantinaya alınmadan önce işlerini sürdürüyorlardı. Tıpkı taşıyıcı gibi bankaya gidiyorlardı, alışverişe çıkıyorlardı. Arkadaşlarıyla kafede buluşuyor, kalabalık araçlara biniyorlardı.

18 bin 235 hastanın her birini anlattığımız olaydaki virüs taşıyan yerine koyun. Bu kişilerin temas çevrelerinin gözlem altına alındığını bir an için unutun. Tespit edilmemiş başka hastalar olduğu gerçeğini buna ilave edin. Yayılımın ne kadar kolay, hızlı olduğunu hatırlayın. Ortada bir gerçek var. Bu umut kırıcı bir gerçek değil. Virüsün yayılım zincirini kıracak, bizi güvenceye alacak tedbir belli. Temas içinde olmayacağız, araya mesafe koyacağız. Kendimizi izole edeceğiz.

Büyüklerimizi uyarıyorum. Evden çıkmayın. Ailelerimizi uyarıyorum, büyüklerimizi riskten koruyun. Gençlerimizi uyarıyorum, virüsü taşıyıp taşımadığınızı bilemezsiniz. Gençliğiniz, ailenizin, büyüklerinizin talihsizliği olmasın.

“Kendimizi riskten izole edelim”

Genç nüfusun hareketliliği, virüsle mücadelemizde en zayıf noktalarımızdan biri. Gençlerimizin bizi anlayacağından emin olmak istiyorum. Bilim Kurulumuz salgının riskle seyrettiği yerlerde hareketliliği kısıtlayıcı daha sıkı tedbirler alınması yönünde daha sıkı karar aldı. Bu çerçevede yapılan önerileri, Sayın Cumhurbaşkanımıza detaylarıyla sundum. Cumhurbaşkanımız bu konudaki takdirlerini kendileri açıklayacaklar.

Hastalığa karşı zafer elde etmenin yolu yayılmasını durdurmaktır. Sosyal hareketlilik azalmazsa başarıya ulaşamayız. Kendimizi riskten izole edelim.

484 kişi iyileşti

Son 24 saatte 16 bin 160 test yapıldı, 2 bin 786 yeni pozitif vaka tespit edildi. Toplam vaka 20 bin 921’e ulaştı. Bugün kaybettiğimiz 69 kişiyle toplam can kaybımız 425’i buldu. İyileşen kişi sayısı ise 484’e yükseldi. İstanbul’da 12 bin 231, İzmir’de 1105, Ankara’da 860, Konya’da 601, Kocaeli’de 500 vaka var. Nüfusa göre en riskli illerimiz değerlendirildiğinde İstanbul, İzmir, Ankara, Konya ve Kocaeli’yi ilk 5 il olarak sıralamak mümkün.

Tedavisi devam eden hastalardan 1251’i yoğun bakımdadır. Bunların 867’si solunum cihazına bağlı durumdadır.

blank

56 ilde can kaybı var

40 yaş üstünde teşhis konulan vakaların daha çok olduğunu ve erkeklerde görülme oranının daha yüksek olduğunu söylemek istiyorum. 25 ilde can kaybımızın olmadığını, 56 ilimizde hayatını kaybeden vakaların olduğunu söylemek istiyorum. En yüksek vefat sayımız 210 ile İstanbul. 27 ile İzmir. 14 ile Kocaeli, 11’er vefat ile Ankara ve Konya takip ediyor. Vefat eden hastalarımızın yaşlarına baktığımızda 50 yaş üzerindeki vefat sayısının giderek daha da artmış olduğunu, özellikle de erkek oranının kadınlara göre daha yüksek olduğunu da görmüş oluyoruz. Özellikle 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın temas izolasyonlarının çok sıkı olması gerektiğini de görmüş oluyoruz.

60 yaş üstünün çok kritik olduğu… Yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 64,4’ünü oluşturuyor. Hayatını kaybeden hastalarımızın da yüzde 78,7’si 60 yaşın üzerindeki hastalardır. Diğer taraftan, hastaneye ihtiyaç duymaksızın evde takip edebildiğimiz hastaların oranı ise yüzde 86,7’si 60 yaşın altında yani 60 yaşın altında olanların önemli bir kısmını hastaneye yatırmadan evde takip etmiş oluyoruz.

Ayrıca, eşlik eden kronik veya alt hastalığın olup olmadığıyla ilgili tabloda, yoğun bakımdaki hastalarımızın yüzde 74,4’ünde en az bir tane altta yatan bir hastalık var. Kaybettiğimiz hastalarımızın içinde de yüzde 64,2 oranında en az bir kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz. Yoğun bakımda yatan hastaların 62,2’sinde altta yatan en az iki hastalık bulunmakta, vefat edenlerin yarısında da en az iki kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz.

“Yoğun ortamlarda maske takılmasını önerdik”

50 yaş üzerindeki vefat sayısının giderek daha çok artmış olduğunu görmüş oluyoruz. Özellikle burada da 60 yaş üzerindeki vatandaşlarımızın temas izolasyonunun çok sıkı olması gerektiğini görmüş oluyoruz. Bilim Kurulu, özellikle yoğun ortamlarda maske takılmasını önerdi. 

Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerimizde sokak hareketliliği maalesef gerektiği düzeye inmedi. Özelikle yaşlılarımız ve birlikte kronik hastalığı olanlar büyük risk oluşturmaktadır. Belirti vermeyen taşıyıcılar olan gençlerimizin hareketliliği ise riski daha da artırmaktadır.

Hastalık belirtisi olan herkesin muhakkak maske takması gerekiyor. Yalnız şu dönemde, her geçen gün risk taşıyan ve giderek vaka sayısının arttığı bölgelerin olduğunu biliyoruz. Görülme oranının giderek yükseldiği bölgelerde maske takmanın doğru olabileceği, özellikle kalabalık ortamlarda, market, pazar yeri, toplu taşıma araçları, çalışma ortamı gibi yoğun ortamlarda maske takılması gerektiği Bilim Kurulunun da önerisi.

İstanbul’da bir kişi 16 kişiye virüs bulaştırıyor

Biz kendi vakalarımızın analizlerini yapıyoruz. Bu analizleri yaparken dünyaya da bu analizlerimizi göstermiş olacağız. Çin’de mesela bu anlamda yapılan analizlerde, binlerle, 10 binlerle ifade edilen analiz daha görmedik. Türkiye, bu anlamda birçok noktada yaptığı, sayıca da yüksek, binlerle ifade edilen analizlerine ilişkin bilgiyi de dünyaya aktarmış olacak. Bu noktada çok şeffaf olduğumuzu söylemek istiyorum.

Mesela sadece İstanbul için tarama yaptığımız, özellikle filyasyon dediğimiz bir vakanın kimlere bulaştırdığını analiz ettiğimizde, İstanbul’da bir kişinin bulaştırdığı toplam kişi sayısı 16. 2,6 değil.

Normalde bulaşıcı hastalıklarla ilgili nasıl gömülüyorsa COVID-19’dan vefat eden kişilerin de aynı şekilde gömülmesi gerekiyor. Yani bulaşıcı hastalıklarda nasıl koruyucu tedbir alınıyorsa, maske, eldiven, önlük kullanarak yapılıyorsa, devamında kefenleniyor, kireç ve benzeri herhangi bir uygulama olmadan defnediliyorsa benzer şekilde burada da aynı durumun olduğunu birkaç defa yazıyla bildirdik.

Dün itibarıyla bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığına da bir yazı gönderdik. Burada farklı bir uygulamanın olmadığını, bu uygulamanın bugüne kadar bulaşıcı hastalıklardakine benzer şekilde yapıldığını, ekstra bir uygulama yapılmasına asla gerek olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum.

“İkinci bir kurulun duyurusu da yapılmış olacak”

Gönül hiçbir sağlık çalışanımızın kaybedilmesinden asla yana değil. Benim de gönlümden en az şehit olarak geçmeleri yatar. Bu önümüzdeki günlerde gündeme gelebilecek bir konu.

Bilim Kurulunda da bu virüsü taşıyan kişiler potansiyel olarak her zaman olabilir. Semptom olanlar testlerini yaptırıyor. Bir arkadaşımızın, bilim insanımızın böyle bir durumu olduğunu söyleyebilirim.

İki haftalık zaman diliminde yurt dışından gelenlerin içindeki umreci oranı yüzde 16 idi, Avrupa’dan gelenlerin oranı çok çok yüksekti. Yurt dışından gelen herkesin bir risk taşıdığını, bu oranın farklı olmadığını söyleyebilirim.

Önümüzdeki günlerde daha çok vakaların konuşulduğu, sayıların konuşulduğu bir dönemden farklı olarak psikolojik yönü, sosyolojik yönü, istatistiki boyutlarıyla, din sosyolojisi boyutlarıyla farklı bir ekibin, bir kurulun oluşacağı hazırlık içindeyiz. Bu anlamda yeni süreçte olabilecek etkileri, travmayı da gündemde tutabilecek ikinci bir kurulun duyurusu da yapılmış olacak. Hazırlıklarına başladık.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER