Turizmciler, sektörel açılım ile ilgili taleplerini bir muhtıra şeklinde hükümete ilettiler. Bu taleplerin karşılanmaması halinde eylem yapacaklarını duyuran turizm camiasının 8 Haziran Pazartesi günü Lefkoşa’da eylem yapmak için hazırlıklarını sürdürdüğü haber verilirken genç turizmcilerden Tolga Rahvancıoğlu, sektörün durumuna ilişkin sorularımızı yanıtladı.
Rahvancıoğlu, turizm sektörünün açılmasının plan gerektirdiğini, bu plana uygun olarak alınacak önlemlerin ise uluslararası paydaşlar tarafından kabul görmesinin de esas olduğunu vurguladı.
Tolga Rahvacıoğlu, Vekıbrıs’ın sorularına şu yanıtları verdi:
Kuzey Kıbrıs turizmini nasıl ve ne zaman faaliyete geçireceğiz?
Öncelikle sektörün yeniden faaliyete geçebilmesi için ciddi bir planlamaya ve takvimlendirmeye ihtiyaç vardır. Hangi ülkelerle ne gibi turistik faaliyetleri harekete geçireceğiz? Planlama olmaksızın bunu çalışabilmemiz mümkün değil. Takvim olmaksızın “biz açtık, hadi siz de gelin” demekle turist hareketini başlatmamız da mümkün olmuyor. Bu nedenle, hükümetimizin sektör temsilcilerini de sürece dahil ederek düşük risk grubunda olan ülkelere yönelik ulaşım ve pazarlama stratejisini ortaya koyması gerekmektedir. Yine kara kapılarımız ile havalimanlarının yapılan plan doğrultusunda açılış tarihini belirleyerek sektör temsilcilerine önceden duyurması ve arka planda yapılacak çalışmaların belirlenen zaman zarfında tamamlanabilmesine fırsat verilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki bu aşamada böyle bir çalışma bulunmamaktadır. Bundan dolayı turizmin geleceği belirsizdir.
Havalimanı ve kapıların yeniden turistik faaliyetlere açılması turizm sektörünün çarklarını döndürmeye yeterli mi?
Öncelikle şunu anlamamız gerekir: Yapacağınız açılımın, uluslararası paydaşlarda kabul görmesi elzemdir. Aksi halde açılım bir anlam ifade etmez. Bilakis aleyhimize sonuçlanır. Yeni normali hayata geçirecek ve yabancı tur operatörlerinin aradığı kriterler hususunda yeterli ve/veya doğru kararlar alındı mı? Kriterlerin hayata geçirilebilmesi için sektöre gerekli eğitimler verildi mi? Bu konular hayati önem taşımaktadır. Hükümetin aldığı birtakım kararlar vardır; ancak eğitim ve sertifikasyon hususunda fiili hareket yeterli görülmemektedir. Örneğin otellerin dışında seyahat acenteleri, ulaşım şirketleri, kiralık araba firmaları ve rehberler ile ilgili hiçbir çalışma yoktur.
Hükümetin turizm sektörüne yeterli miktarda destek verdiğini düşünüyor musunuz?
Bu konuda büyük bir yetersizlik, belirsizlik ve hatta ciddiyetsizliğin hüküm sürdüğünü söylemek mümkündür. Hükümetin, süreç boyunca seyahat acentelerini yeterince dikkate almadığını ve yalnızlaştırdığını düşünüyorum. Seyahat acenteleri olarak birliğimiz olan Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği-KITSAB aracılığı ile hükümete 9 maddelik acil önlem paketini ve taleplerimizi 29 Mayıs tarihinde memorandum şeklinde verildiğini söylemeliyim. İlgili taleplerin, hükümet tarafından 5 Haziran tarihine kadar karşılanmadığı takdirde ise 8 Haziran’da Başbakanlık ve Meclis önünde eylemde olacağız.