Pandemi sürecinde özel sektör çalışanlarının yaşadığı mağduriyetin devlet yönetimi trafından umursanmadığı gibi sorunların görmezeden gelinmeye devam etmesini eleştiren Turizm Emekçileri Platformu, açlıkla imtihan edilen emekçilerin, insanlık suçu sayılabilecek bir ötekileştirmeye maruz bırakıldıklarına vurgu yaptı.
Özellikle turizm emekçilerinin bir yıllık dönemde ancak 5 hafta çalışabildiğine dikkat çeken turizm emekçileri, kalan süreçtde de hükümetten destek görmediklerinin altını çizerek daha ne kadar görmezden gelineceklerini sordu.
Devletin özel sektör çalışanlarını sadece vergi istemek için hatırladığını belirten turizm emekçileri “halk aç mı?, tok mu?, borçalarını ödeyebiliyor mu? devletine vergi verebiliyor mu?, evine ekmek götürebiliyor mu?, çocuğuna mama alabiliyor mu? okul taksidini ödeyebiliyor mu? bankalara olan borçlarını ödeyebiliyor mu? ödeyemediği borçlar yüzünden hapis olmakla karşı karşıya kalıyor mu? daha sorulacak ve konuşulacak onlarca soru varken, kaç defa daha tekrar etmemiz gerekir artık kestiremiyoruz” diye sorguladı.
Kapalı turizmin başlamasından memnun olduklarını ve başarılı giden bu sürecin yetersiz olduğunu ifade eden Turizm Emekçileri Platformu, birçok turizm işletmesinin kapalı ve çok sayıda çalışanın işsiz olduğunu anımsattı.
Ne işletmelerin ne de çalışanların dayanacak gücü kalmadığının artık görülmesini isteyen turizm emekçileri, yıllardır KKTC’nin dünyaya bakan yüzü olan truzimin ilk krizde ötekileştirilmesinin insafsız olduğuna dikket çektiler.
“Biz sizden ek mesai ücreti istemedik. Biz sizden 13. maaş istemedik. Biz sizden sadaka dilenmedik, sadece adil bir paylaşım istedik” diyen turizm emekçileri biz size ne kötülük yaptık diye sorarak tek taleplerinin çalışmayan emekçilere destek olunması olduğunu kaydettiler.
Çalışabilen arkadaşları adına sevinmelerine rağmen, çalışmayan ve herhangi bir destek alamayan, görmezden gelinen arkadaşları adına kırgın ve kızgın olduklarını ifade eden turizm emekçileri, ülkeyi yönetenlere seslenerek “elinizi vicdanınıza koyunuz” dediler.