İran’a ait 52 hedef belirlediklerini ve Tahran’ın muhtemel bir saldırısına karşılık bu hedefleri vuracaklarını Twitter’dan paylaşmasının ardından Trump, İran’a yönelik tehditlerine yenisini ekledi.
İran Devrim Muhafızlarına bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin ABD tarafından öldürülmesinin ardından ABD ile İran arasındaki gerginlik zirveye çıktı.
İran’ın ABD ordusuna ve vatandaşlarına yönelik tehditlerine Twitter’dan yanıt veren Trump, şu ifadeleri kullandı:
“Dünyayı, son zamanlarda yüzlerce İranlı protestocu ve hayatında öldürdüğü tüm insanların yanı sıra bir Amerikalıyı öldürüp birçoğunu da yaralayan teröristlerinden temizlediğimiz için İran bazı ABD unsurlarını hedef alma konusunda oldukça cesurca konuşuyor. (Süleymani) Zaten Büyükelçiliğimize saldırıyordu ve başka yerleri vurmak üzere hazırlık yapıyordu. İran zaten yıllardır sorundan başka bir işe yaramadı. Bu bir uyarı olsun: İran Amerikalılara veya Amerikan unsurlarına saldırırsa biz (yıllar önce İran tarafından rehin alınan 52 Amerikalıyı temsilen) 52 İran sahasını hedef almış bulunmaktayız. Bazıları üst düzey ve İran ve İran kültürü açısından çok önemli. Bu hedefler ve İran’ın kendisi çok hızlı ve çok sert bir şekilde vurulacaktır. ABD daha fazla tehdit istemiyor.”
Diğer taraftan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ise Twitter’dan yaptığı açıklamada “İran’ın sahip olduğu Ketaib Hizbullah çeteleri Irak güvenlik güçlerinden ABD’nin Bağdat büyükelçiliğini ve iyi Irak halkının Amerikalılarla çalıştığı diğer yerleri koruma görevini bırakmasını istiyor. İran’ın Irak yönetimine ne yapması gerektiğini söylemesi Iraklı vatanseverlerin hayatını tehlikeye atıyor. Irak halkı aslında İran’ın boyunduruğundan kurtulmak istiyor ve daha yakın zamanda İran Başkonsolosluğunu yakıp kül ettiler.” ifadelerini kullandı.
Bu arada ABD Donanmasına bağlı “USS Bataan” Amfibi gemisinin Afrika’da bir eğitim tatbikatını erteleyip Orta Doğu’ya yönlendirildiği bildirildi.
Amerikan medyasında, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile ABD-İran gerilimi tırmanırken Amfibi gemisininin üzerindeki 26’ncı Deniz Piyadeleri Sefer Görev Birliği ile birlikte Orta Doğu’ya yönlendirildiği öne sürüldü.
USS Bataan Amfibi gemisi aralık ayında 2 bin 100 askerden oluşan 26’ncı Deniz Piyadeleri Sefer Görev Birliği ile Afrika Deniz Aslanı Tatbikatı için yola çıkmış ve geçen hafta Fas açıklarına ulaşmıştı.
AA muhabirinin konuyla ilgili sorusunu yanıtlayan ABD Donanması, geminin güzergahını belirtmekten kaçındı. Açıklamada, “USS Bataan ve üzerindeki Deniz Piyadeleri Sefer Görev Birliği, Deniz Kuvvetlerimizin esnekliğini göstermek üzere rutin faaliyetler yürütmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Donanma açıklamasında ayrıca, “Güvenlik gerekçesi ile gelecekteki faaliyetler hakkında konuşmuyoruz. Amfibi Harbe Hazır Grubu ve Deniz Piyadeleri Sefer Sefer Görev Birlikleri komutanlara dünyanın herhangi bir yerinde esnek ve hızlı bir deniz, hava ve kara görev gücü sağlıyor.” denildi.
Öte yandan İngiltere donanmasına ait iki geminin, ABD’nin İranlı General Kasım Süleymani’yi öldürmesinin ardından Hürmüz Boğazı’nı kullanan İngiliz bandıralı gemilere eşlik etmek üzere boğaza gönderileceği bildirildi.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace yaptığı açıklamada, hükümetin donanmaya İngiliz gemileri ve vatandaşlarını korumak için gerekli tüm adımları atması talimatı verdiğini duyurdu.
Bakan, bu kapsamda donanmaya ait “HMS Montrose” ve “HMS Defender” gemilerinin yeniden Hürmüz Boğazı’nda deniz devriyesi yapacağını bildirdi. Wallace, taraflara itidal çağrısında bulunsa da ABD’nin Süleymani’yi öldürmesinde haklı olduğunu savundu.
“Irak’ın daveti üzerine bu ülkede bulunan ABD güçlerinin defalarca İran destekli militanlar tarafından hedef alındığını” kaydeden Wallace, Süleymani’nin bu militanların saldırılar için kullanılmasında merkezi rol üstlendiğini belirtti.
Wallace, “Uluslararası hukuk uyarınca ABD, vatandaşlarına yakın bir tehdit oluşturanlar karşısında kendini savunma hakkına sahip.” dedi.
ABD ile İran arasındaki gerilim, geçen hafta İran destekli Ketaib Hizbullah örgütünün, ABD askerlerinin konuşlu olduğu Kerkük’teki K1 askeri üssüne roket saldırısı düzenlemesiyle tırmandı.
31 roketle yapılan saldırıda, bir Amerikalı sözleşmeli personel ölmüş, çok sayıda Amerikan askeri yaralanmıştı. Bu saldırı üzerine ABD de örgüte ait Irak ve Suriye’deki 5 üsse hava saldırısı düzenlemiş, buna karşılık Şii milisler, ABD’nin Bağdat Büyükelçiliğine saldırmıştı.
Bölgeye asker sevk eden ABD, Irak’a da baskı uygulayarak Bağdat Büyükelçiliğinin önündeki Şii milislerin dağılmasını sağlamıştı.
Daha sonra ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran Devrim Muhafızları Ordusuna bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin Bağdat Havalimanı yakınında düzenlenen saldırıda öldürüldüğünü açıklamıştı.
İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD saldırısının intikamının alınacağını söylemişti.
İran destekli Şii milislerin ABD askerlerinin konuşlu olduğu bazı üslere roket ve füzelerle saldırı düzenlediği ancak saldırılarda ölen ya da yaralananların bulunmadığı belirtilmişti.