spot_img
11.8 C
Lefkoşa
spot_img


Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nden çağrı: “Alkollü sürüşlerin önlenmesi için caydırıcı cezalar getirilmeli”

“Yol güvenliğimiz alkole teslim oldu. Alkollü sürücüleri durdurun, onlar canları durdurmadan”

“Son bir yılda sürücülerde alkol oranları alkol yasal limitinin 8 katını da geçmeye başlamıştır”

Trafik Kazalarını Önleme Derneği (TKÖD), alkol tesiri altındaki sürücü sayısının ve aldıkları alkol miktarının yol güvenliğini azalttığını, son bir yılda sürücülerde alkol oranlarının alkol yasal limitinin 8 katını da geçmeye başladığına işaret ederek, alkol alan sürücünün ölüme sebebiyet verebileceğinin kabul edilerek, yasaların ona göre düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

“Mevcut cezaların alkol alarak araba kullananları caydırmadığı kaza ve ölüm rakamlarında görüldüğüne” işaret eden Dernek, yol güvenliğini sağlamanın devletin asli görevi olduğunu hatırlatarak, alkollü sürüşlerin ivedi olarak önlenmesi için ilk adım olarak ivedilikle trafik yasalarında aşırı alkollü sürücüye “caydırıcı cezalar” getirilmesi çağrısında bulundu.

Dernek, alkollü sürüşlerin önlenmesine yönelik 6 maddelik önerilerini de sıralayarak, yetkili makamların bu yönde ivedi çalışmalar başlatmalarını talep etti.

-“Şehir içlerinde dahi meydana gelen kazalarda 200-300 miligram alkol seviyelerinin çokluğu dikkat çekiyor”

Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zeki Avcı tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Yollarımızı kullanan alkol tesiri altındaki sürücü sayısı ve aldıkları alkol miktarı yollarımızdaki güveni yok etmiştir. Son bir yılda sürücülerde alkol oranları alkol yasal limitinin 8 katını da geçmeye başlamıştır. Yasal limitin üzerinde alkol alarak araç kullanmak bilinerek işlenen bir suçtur. Alkol alan sürücü ölüme katkı koyacağını, ölüme sebep olabileceğini bilir kabul edilmeli ve yasalar ona göre düzenlenmelidir” denildi.

Avcı, “Sürücü kanında yasal olarak izin verilen alkol miktarı 50 miligram olduğu halde 425 miligram alkol tespit edilmiş ölümlü kaza vardır, son zamanlarda şehir içlerinde dahi meydana gelen kazalarda 200-300 miligram alkol seviyelerinin çokluğu dikkatleri çekmektedir” diyerek, şöyle devam etti:

“Alkollü sürücü, alkol tesiri altında olduğundan kaza yapmaktadır. Kanında alkol miktarı 50 miligram üzerinde olan sürücüde algılama, refleks, tepki verme, değerlendirme yeteneklerinde, ar duygularında azalma başlamakta ve alkol oranı arttıkça şuur da bulanmaktadır. Son dönemlerde alkol tesiri altında araç kullanmalarda sürücüde tespit edilen alkol oranın bilinç kaybına yakın oranlarda çıkması dikkat çekicidir. Böyle sürücülerin kaza yapmaması imkansızdır. Ölme ve öldürme tehlikeleri ile yolda dolaşmaktadırlar. Yollarımızda önümüzde, arkamızda, yandan gelen araç sürücüsünün aşırı alkollü olma ihtimali korkusu yayılmaktadır. Gündüz, gece geç ve sabah erken vakitlerde de yüksek alkol alan sürücülerin yaptıkları çarpmalar gitgide artmaktadır.”

-“Mevcut alkollü sürüş yasaları caydırıcı değil”

Avcı, alkollü sürüş yasalarının “caydırıcı” olmadığından bu tür suçların gitgide yollarda daha tehlikeli olduğuna işaret ederek, “Kanında 100 miligramdan fazla alkol miktarında sürücüye verilen 13,563 TL ve 3 ay ehliyete el konulması cezası caydırıcılığını yitirmiştir. Bu kadar alkolü devlet otoritesinden korkmadan alan kişi, bu para miktarını rahatça öder ve 3 ay araç sürmeye devam etmeye de cesaret edebilir. Mevcut cezaların alkol alarak araba kullananları caydırmadığı kaza ve ölüm rakamlarında görülmektedir. Alkollü sürüşler yol güvenlik seviyesini gitgide düşürmekte, keyfi olarak alkol alanlar tarafından canların tehlikeye atılmasına yetkililerin uzun zamandır radikal önleyici tedbirler almaması/ almaktan kaçınması dikkat çekicidir” dedi.

-“Yol güvenliğini sağlamak devletin asli görevidir”

“Yol güvenliğini sağlamak, bilinerek işlenen suçları caydırıcı cezalarla önlemek devletin asli görevidir” ifadelerini kullanan Avcı, “Alkollü sürüşlerin ivedi olarak önlenmesi için ilk adım olarak – hemen- trafik yasalarında aşırı alkollü sürücüye caydırıcı cezalarla başlanmalıdır” dedi ve derneğin bu konudaki önerilerini altı madde altında şöyle sıraladı:

“1-Sürücü nefesindeki alkol testinde 100 promil (kanında muadil miktar) üzerinde bulunan durumun Trafik Suçlarının Davasız Halli ve Ceza Puanı Yasası kapsamı dışına alınması,

2-Sürücü nefesindeki alkol testinde 100- 150 promil bulunan sürücünün ehliyetine ve arabasına 3 ay el konulması

3-Sürücü nefesindeki alkol testinde 150 promil üstünde ise, ehliyete el konulması, 3 iş günü içerisinde mahkemeye çıkarılması, arabasına 3 ay süre ile el konulması ve Yol Güvenliği Yasasına göre mahkemenin uygun göreceği cezanın verilmesi

4-Yasal düzenleme yapılarak, sürücünün göstereceği yerde el konulan araçlara ücret karşılığı belediye tarafından kelepçe takılması

5-Araç kiralık ise el konulan aracın kiralanan şirketine sürücü tarafından parasının ödenmesi

6-Alkollü içki servis eden yerlere Kaymakamlıklar satış izni vermeden önce çalışanların sürücülere alkol satışı konusunda kursa alınmaları, müşteriler için alkolmetre bulundurma zorunluğunun getirilmesi.”

Avcı, “Kazaları önleme görevi olan yetkili makamların, Hükümetin, Bakanlar Kurulunun, Bakanların, Meclisin, Milletvekillerinin, Müdürlerin, Trafik ve Ulaştırma Hizmetleri Komisyonun bu yönde ivedi önlemler çalışmasını yapmaları canları kurtarmada etkili olacaktır. Devletin ve hükümetlerin asli görevi yollarda da can ve mal güvenliğini sağlamaktır” görüşünü paylaştı.

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER