Zorlu Töre yaptığı yazılı açıklamada, “Topaç gibi dönerek milli haklarımız savunulamaz ve kazanımlarımız da korunamaz. Rum isteklerini ve zihniyetini görmemezlikten ve anlamamazlıktan gelen siyasetçilerden ve makamlardan başımıza çok felaketler gelebilir. Aman dikkat!” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının “anlaşma kapıda, referans şartlarında yakınlaşma, umut ışığı” gibi ifadelerle kandırılmaya çalışıldığına işaret eden Töre, “Kıbrıs Rum kesiminin garantilere, denizlerdeki zenginliklere, yönetim ve güç paylaşımına, siyasi eşitliğe, egemenlik haklarına bakış açısı hiç değişmedi” ifadelerine yer verdi.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki yönetim ve paylaşmanın çok gerisinde olan siyasi katılımdaki etkinlik ifadesinin tam bir teslimiyet olduğunu vurgulayan Töre, siyasi eşitlikten bahseden devletin bazı üst makamlarının masada neyi kabul ettiklerinin farkında bile olmadıklarını ileri sürdü.
Töre, Birleşmiş Milletler’in Kıbrıs’ta Barış Gücü askeri bulundurmasının artık gereksiz hale geldiğini, Birleşmiş Milletler Barış Gücü yerine Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri’nin Kıbrıs Türk halkının güvencesi ve özgürlüğünün teminatı olduğunu kaydetti.