UBP’den yapılan açıklamaya göre bildirgenin tam metni şöyle:
“YENİ BİR DÖNEM, YENİ BİR VİZYON…
Ulusal Birlik Partisi Cumhurbaşkanı adayı olarak öncelikle, Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin halkımıza, milletimize, Devletimize hayırlı olmasını diliyorum.
UBP olarak, seçim sürecinin halkımıza yaraşır bir şekilde demokratik karşılıklı sevgi-saygı anlayışı içinde geçmesi için üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.
Parti Meclisimiz, tabanımızdan gelen sese kulak vererek, Merkez Yönetim Kurulu’nun tavsiye kararın uyarak, Nisan ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine partimiz adına Cumhurbaşkanı adayı olarak katılıp kazanma görevini bana vermiş bulunuyor.
Bu görevi vererek beni onurlandıran Ulusal Birlik Partili kardeşlerimin tümüne candan teşekkürlerimi sunuyorum.
UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı olmak hayatımın en kutsal görevidir.
Partimiz ve Devletimizin kurucusu Rauf Denktaş ile Onursal Başkanımız Dr. Derviş Eroğlu’ndan sonra UBP’nin Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği 3’ncü kişi olmak benim için en büyük gurur kaynağıdır.
Herkesin bildiği üzere Ulusal Birlik Partisi, başlangıcı İngiliz Sömürge idaresi yıllarına kadar uzanan Kıbrıs Türkü’nün varoluş, özgürlük ve egemenlik mücadelesinin günümüzdeki siyasi uzantısı bir partidir.
UBP için en temel unsur, KKTC’nin yaşatılıp yüceltilmesi, Kıbrıs Türk Halkı’nın refah ve güven içinde yaşaması, Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizin sağlıklı bir şekilde geliştirilmesi, Devletimizin dünyada hak ettiği yeri almasıdır.
Bu bağlamda halkımızın takdiri ile Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak Ulusal Birlik Partisi ve ülkemiz için son derece önemlidir.
Cumhurbaşkanlığım süresince Anayasamızda yer alan Cumhurbaşkanının göreve başlarken içtiği anda uygun olarak “Devletin varlığını ve bağımsızlığını, yurdun ve halkın bölünmez bütünlüğünü, halkın kayıtsız ve şartsız egemenliğini korumak” benim için temel görev olacaktır.
Aynı şekilde Cumhurbaşkanı’nın ant içerken ifade ettiği üzere hukukun üstünlüğüne, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ve Atatürk ilkelerine bağlı kalacağıma; halkımın refah ve mutluluğu için çalışacağıma; Anayasa ve yasalara bağlılıktan ayrılmayacağıma; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yüceltmek için bütün gücümle çalışacağıma da şimdiden söz veririm.
Dolayısıyla bizimle başlayacak yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı yasal çalışmalar ve örgütlenmeyle çağdaş bir yapıya kavuşturularak Kıbrıs konusunun yanı sıra başta Anavatan Türkiye, dost ve kardeş ülkeler, kuruluşlarla ilişkilerin geliştirilmesi olmak üzere dış ilişkilerin ilerletilmesine gereken ağırlığı verecektir.
Cumhurbaşkanlığı bu yeni dönemde, Anayasamızın kendisine verdiği göreve uygun olarak halkımızın refah ve mutluluğu için ekonomik, sosyal ve kültürel konularda aktif ve etkin çalışmalar içinde olacaktır.
A-KIBRIS KONUSU
Bulunduğumuz coğrafyada çok hızlı gelişmeler yaşanmaktadır. Doğu Akdeniz’deki jeopolitik durum hidrokarbon kaynakları üzerinde bir mücadeleye dönüşmüştür.
Bunun altında yatan neden ise başlıca aktörler ve küresel güçlerin Doğu Akdeniz’de hakimiyet kurma çabalarıdır. Tüm bölge ülkeleri kara, deniz ve havada etkin olma peşindedir. Bu durum, yoğun ve karmaşık bir siyasi mücadelenin yanı sıra, askeri faaliyetlerin de yoğunlaşmasına neden olmuştur.
Türkiye ve KKTC’nin stratejik çıkarlarının korunması için artık, memleket topraklarının yanı sıra, gökyüzü ve denizlerdeki haklarımızı da içeren “MAVİ VATANI ” savunmak durumundayız.
Doğu Akdeniz ile bölgedeki bu yeni gelişmeleri doğru anlamadan, bu gelişmelere uygun bir politika izlemeden, Türkiye ile yakın askeri ve ekonomik ilişkilerimizi devam ettirmeden Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını korumak mümkün değildir.
Bu bağlamda Garanti ve İttifak Antlaşmaları yürürlükteyken, KKTC’nin savunma alt yapısının güçlendirilmesi hedefimiz olacak, Türkiye ile bu konuda gerekli her türlü anlaşmanın yapılması yoluna gidilecektir.
Bilindiği üzere, Kıbrıs konusundaki görüşme süreci 2017 yılında Crans Montana’da Rum tarafının tutumu yüzünden çökmüştür.
Bu çöküşten sonra hemen hemen tüm ilgili taraflar ortaya çıkan durumun Kıbrıs’ta federal çözüm arayışlarının sonu olduğu konusunda birleşmişlerdir.
Hatta, Sayın Akıncı, “bu bizim neslin son federal çözüm denemesiydi. Başaramadık” demiştir.
Herkesin bildiği üzere Rum tarafında o günden bu yana Sayın Akıncı’nın tüm ısrarlarına rağmen olumlu bir zihniyet değişikliği olmamıştır.
Dolayısı ile denenmiş yollardan giderek, aynı şeyleri tekrar ederek farklı bir sonuca gidilmesi mümkün değildir.
Bütün bunların ışığında şu görüşlerimizi halkımızla paylaşmak istiyoruz:
1-Ulusal Birlik Partisi, Kıbrıs konusunun görüşmeler yoluyla varılacak bir anlaşmayla sonuca bağlanmasından yanadır. Ancak, Crans Montana’da kalınan yerden görüşmelerin devamı mümkün değildir. İlk önce Rum tarafı ile ortak bir vizyon olup olmadığı belirlenmeli, Rum tarafında gerçek bir zihniyet değişikliği olup olmadığı saptanmalı, uygulamada zihniyet değişikşiğinin bir ifadesi olarak ilk aşamada hidrokarbon aramalarında eşit mal sahipliği zemininde işbirliği yapılması için geçici bir komite kurulmalı ve çalışmalarına başlamalıdır. Bu, bölgede gelişmekte olan tehlikeli polarizasyon ve gerginliği de engelleyecek ve bölgesel işbirliğine zemin hazırlayacaktır.
2- Önümüzdeki yeni dönemde , Rum tarafında bir zihniyet değişikliğinin ortaya çıkması, ortak bir vizyonda buluşulması ve hidrokarbon aramaları konusunda işbirliği yapılması çalışmalarını yürütecek olan geçici özel komitenin çalışmalarında somut ilerleme sağlaması halinde, öngörülebilir, gerçekçi, sonuç odaklı, ucu açık olmayan yeni bir sürecin başlatılması mümkündür.
3- Bu süreçte iki devletli çözüm dahil tüm çözüm alternatiflerinin masada olması UBP için esastır. BM, bu sürecin sonunda bir neticeye ulaşılamazsa, uluslararası statümüzün belirlenmesi yolunun açılacağı konusunda gereken taahhütleri açık bir şekilde ortaya koymalıdır.
4- Rum tarafı bizimle bir anlaşma istiyorsa, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devamının Kıbrıs Türk Halkı için olmazsa olmaz olduğunu bilmelidir. Bu konuda 2010 yılında KKTC Meclisi’nde oy birliği ile alınan kararından geri adım atmamız söz konusu değildir.
5- Kıbrıs’ta bir çözüm olacaksa bu egemen eşitlik temelinde olmalıdır.
6- Toprak başlığı altındaki sınır ayarlamaları ve mülkiyet konularında, halkımızın yeniden göçmen durumuna düşürülmeyeceği, egemenliğimiz altındaki topraklarda, sarih nüfus ve mülkiyet çoğunluğunun bize ait olacağı var olan gerçeklere dayalı düzenlemeler yapılabilir…
7- Dolaşım ve yerleşim özgürlükleri dahil insan hakları bağlamındaki tüm konular Kıbrıs gerçekleri ve egemen eşitlik temelinde çözümlenebilir.
8-Türk ve Yunan dengesi Doğu Akdeniz ve adada her bakımdan gözetilmelidir.
9-Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile iki halkın refah ve huzurunun artırılması için mütekabiliyet esasına uygun bir şekilde iş birliği yapmaya hazırız.
Türkiye’den gelen suyun Güney Kıbrıs’a da verilmesi için çalışmaya, KKTC ile Türkiye arasında elektrik enerjisi aktarımı için bir enterkonnekte sistem kurulması ve KKTC ile Türkiye arasında karşılıklı gaz boru hattı yapılması projelerine kazan kazan ve işbirliği anlayışıyla Rum kesimini de dahil etmeye hazırız.
Doğal afetler, yangın, mültecilerle baş edilmesi, eski eserlerin korunması, suçluların cezalandırılması gibi konularda da Rum kesimi ile yakın işbirliği içinde olmaya varız.
10-Kıbrıs Türkü’nün hedefi Avrupa Birliği içinde yer almaktır. Bu hedef tüm çalışmalarımızda göz önünde bulundurulacaktır.
B-CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN ÖRNEK OLMASI, İÇ VE DIŞ KONULARLA İLGİLİ ÖRGÜTLENMESİ
Ulusal Birlik Partisi’nin takım anlayışı ile hareket ederek sorunlara çare arama, bulma ve uygulama anlayışı Cumhurbaşkanlığı’na yansıtılacaktır.
Hükümetle istişare içinde, Cumhurbaşkanlığımızın Anayasal görevlerini çağdaş anlamda başarılı olarak yapabilmesi, Devletimizin bilinir ve tanınırlığının artırılabilmesi için yeni bir teşkilat yasası çıkarılması yönüne gidilecektir.
Her bakımdan Devlet kurumlarımıza örnek olmak, halkımıza hak ettiği hizmetleri verebilmek için azami gayret sarf edilecektir.
Halkımızın tüm kesimleri ile diyalog ve işbirliği geliştirilecektir.
Tarihi surlar üzerindeki Cumhurbaşkanlığı Dairesi’nin uygun yeni bir binaya kavuşması için adımlar atılacak, bölgenin çevre düzenlemesi tamamlanacak, tüm kentlerimizin çevreleri, kültürel dokuları ile övünür hale gelmeleri için elden gelen destek kendilerine verilecektir.
Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası ve diğer müzik gruplarının konserlerini verebilmeleri için Vakıflar İdaresi’ne ait eski sinemanın restorasyonunun yapılması yönüne gidilecektir.
1-Cumhurbaşkanı’na Kıbrıs konularındaki tüm temas ve görüşmelerinde biri başdanışmanlık diğeri ise sözcülük görevlerini de üstlenecek olan 9 kişilik “ CUMHURBAŞKANLIĞI UZMAN DANIŞMAN VE UYGULAMA HEYETİ ” destek sağlayacaktır.
2- Önceki Cumhurbaşkanları, görevdeki Meclis Başkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanı ile Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin içinde yer alacakları “ULUSAL DANIŞMA KONSEYİ” her ay düzenli olarak toplanacaktır.
3-Tüm sivil toplum örgütlerinin gönüllü olarak katılacakları bir “HALK KONSEYİ” ile her iki ayda bir düzenli toplantılar yapılacaktır
4- KKTC’nin iç ve dış güvenliği bizim için birinci öncelikli konudur. Anayasamızın 111’nci maddesinde yer alan “CUMHURİYET GÜVENLİK KURULU” yaşama geçirilecek ve gerektiği zaman toplanması sağlanacaktır.
5- Ekonomik çalışmaları ve atılımları yakından takip etmek ve bunlara ivme katmak adına bir “ EKONOMİ KONSEYİ” kurularak her ay toplanması sağlanacaktır.
6- Turizm ülkemiz için en önde gelen sektördür. Turizm sektöründe hızlı gelişme sağlanması maksadıyla tüm paydaşların içinde yer alacağı bir “ TURİZM KONSEYİ” kurulacak ve her ay toplantıya çağrılacaktır.
7- Üniversitelerimizin eğitim, öğrenimin yanı sıra ekonomimiz ve sosyal yaşantımız için de önemi büyüktür. YÖDAK’IN Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olması da göz önünde tutularak paydaşlar ve üniversitelerle sektörle ilgili her konuda yakın istişare ve işbirliği içine girilecektir. Bunun için bir “YÜKSEK ÖĞRENİM KONSEYİ” kurulacak ve 3 ayda bir toplanması sağlanacaktır.
8-Cumhurbaşkanlığı’nın çevre kültür –sanat alanındaki katkılarını artırmak için bir “ ÇEVRE-KÜLTÜR-SANAT ÜST KURULU” oluşturulacak ve her 2 ayda bir toplantıya çağrılacaktır.
9-Gençlik ve Spor alanındaki çalışmalara destek amacıyla Cumhurbaşkanlığı bünyesinde bir “ SPOR VE GENÇLİK” üst kurulu oluşturulacak ve 2 ayda bir toplantı yapması sağlanacaktır.
10- ENGELSİZ YAŞAM , İÇİN özel çalışmalar yapacak bir “ KKTC ENGELSİZ YAŞAM ÜST KURULU” kurulacak ve 2 ayda bir toplanılacaktır.
C-CUMHURBAŞKANLIĞININ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE ETKİNLEŞTİRİLMESİ
Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı Kıbrıs konusunun yanı sıra diğer ülke meselelerine çözüm arayışlarında da aktif ve etkin olacaktır.
Bu bağlamda;
1-Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığımız, HALKIMIZIN YAŞAM KALİTESİ’NİN YÜKSELTİLMESİ, İYİ YÖNETİŞİM ile SOSYAL ADALET, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN SAĞLANMASI, ÇEVRE, SAĞLIK, EĞİTİM VE DİĞER ALANLARDA yol alabilmek adına rol üstlenecektir.
2-KKTC EKONOMİSİNİN GKRY İLE REKABET EDEBİLİR HALE GELMESİ İÇİN AKTİF OLUNACAKTIR.
3-Rumların baskısı ile uygulanan İZOLASYONLARDAN KURTULMAK İÇİN MÜCADELE EDİLECEKTİR. BUNLAR BİR İNSAN HAKLARI İHLALİ OLARAK ULUSLARARASI TOPLUMUN GÜNDEMİNE GETİRİLECEKTİR
4- Anavatan Türkiye ile KABLO BAĞLANTISI KURULMASI VE TÜRKİYE’DEN BORU HATTI İLE DOĞAL GAZ GETİRİLEREK ENERJİ SORUNUNUN SÜRATLE ÇÖZÜMLENMESİ PROJELERİNE GÜÇLÜ DESTEK VERİLECEKTİR
5-KKTC’NN PROFİLİNİN/STATÜSÜNÜN YÜKSELTİLMESİ (TANINMA) ÇALIŞMALARI BAŞLATILACAKTIR
6-BM BARIŞ GÜCÜ (BMBG) İLE OLAN İLİŞKİLERİMİZYENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLECEKTİR. BMBG İLE BİR STATÜ ANLAŞMASI İMZALANMASI İÇİN GİRİŞİM YAPILACAK, GAZİ MAĞUSA’DAKİ BM KAMPININ BOŞALTILMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILACAKTIR.
7-KAMU DİPLOMASİSİ VE LOBİCİLİK ÇALIŞMALARI HÜKÜMETLE İSTİŞARE İÇİNDE GÜÇLENDİRİLECEKTİR.
8-TAŞINMAZ MAL KOMİSYONU’NUN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILACAKTIR. MARAŞ’IN MAL SAHİPLERİNİN HAKLARI GÖZETİLEREK Devletimizin kontrolünde açılması İÇİN HÜKÜMETİMİZ DÖNEMİNDE BAŞLATILAN çalışmalar CUMHURBAŞKANLIĞININ DA DEVREYE GİRMESİYLE ilerletilecektir.
9.CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA YURT DIŞINDA YAŞAYAN KIBRIS TÜRKLERİ, AB, İSLAM İŞBRLİĞİ TEŞKİLATI, TÜRK DEVLETLERİ İLE EKONOMİK VE SİYASİ İLİŞKİLERİN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN AYRI BİRİMLER OLUŞTURULACAKTIR.
10.CUMHURBAŞKANLIĞI’NDA AİLE, KADIN, GENÇLİK, ENGELLİ VE UYUŞTUCU BAĞIMLILIĞI KONULARINI ayrı ayrı, YAKINDAN TAKİP EDECEK GÖREVLENDİRMELER YAPILACAKTIR.
D-CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN KURUM KURULUŞLARLA HALKI TEŞVİK ETMESİ VE ÖDÜLLENRİDMESİ, CUMHURBAŞKANLIĞININ KAPILARININ HALKA AÇILMASI
Yeni dönemde Cumhurbaşkanlığı halkımızın iyiye, doğruya, güzele yönelmesi, dayanışma ve kaynaşmasının artırılması için çeşitli teşvik ve ödüllendirme etkinliklerini artırarak sürdürecektir.
1-Basına yönelik etkinlikler artırılarak devam ettirilecektir.
2. Kadın, Gençlik ve Çocuk Etkinliklerinin kapsamları genişletilerek sürdürülecektir.
3. Engellilerle ilgili etkinlik ve çalışmalar artırılarak devam ettirilecektir.
4.HER YIL DÜNYA SANAT GÜNÜNDE SANATÇILAR VE AYDINLARLA BİR ARAYA GELİNEN BİR ETKİNLİKLER DÜZENLENMEYE devam edilecektir.
5. 2020 YILINDAN İTİBAREN HER YIL CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFINDAN “YILIN SPORCULARI ÖDÜLLERİ” VERİLECEKTİR
6. 2020 YILINDAN İTİBAREN HER YIL CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFINDAN “YILIN SANAT ÖDÜLLERİ” DAĞITILACAKTIR.
7. 2020 YILINDAN İTİBAREN, CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFINDAN “YILIN ÇEVRE ÖDÜLLERİ” verilecektir
8. Yıl boyunca yapılan etkinlikler değerlendirilecek ve en başarılı Sivil Toplum Kuruluşları ödüllendirilecektir.
9. 2020 YILINDAN İTİBAREN CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFINDAN YILIN EN BAŞARILI İŞ İNSANLARI ÖDÜLLERİ TAKDİM EDİLECEKTİR.
10. 2020 YILINDAN İTİBAREN CUMHURBAŞKANLIĞI TARAFINDAN “YILIN EN BAŞARILI BİLİM İNSANLARI ÖDÜLLERİ “VERİLECEKTİR.
Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ilerledikçe ben, parti yetkililerimiz ve ekip arkadaşlarımız tarafından değerli kamuoyumuza yukarıda ifade edilenlerle ilgili daha geniş açıklamalar yapılacak, ayrıntılı seçim bildirgemiz halkımıza sunulacaktır.
Ulusal Birlik Partisi olarak 2020 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkemiz açısından yaşamsal önem taşıdığının altını çizerken bu yarışa katılacak tüm adaylara şimdiden sağlık ve başarılar dileriz.
UBP olarak, seçimi, bizim, yani halkımızın ve ülkemizin kazanması için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle herkesi en derin saygı ve saygılarımla selamlarım…
Ersin Tatar
UBP Genel Başkanı, Başbakan”