Tatar, dün akşam BRT’den halka seslendi. Konuşmasında, çok farklı bir seçim sürecinde olduklarına işaret eden Tatar, “Biz hâlâ bir yandan salgınla mücadele etmeye, diğer yandan ekonomik sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Sorunlarımız büyüktür. 3 buçuk milyar TL’lik bir bütçe açığımız olacağı öngörülmektedir. Çok çalışacağız ve Anavatan Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olup bize katkılarını sağlayacağız” dedi.
Ersin Tatar’ın seçim ofisinden yapılan açıklamaya göre, Tatar, “Bunu görmeden, bilmeden ahkâm kesenler yanlış yapıyor. Sanki bize başka yardım eden, bizim varlığımıza, devletimize, egemenliğimize saygı duyan varmış gibi yalan yanlış bir şekilde Türkiye’ye saldırıyorlar” diye konuştu.
Kıbrıs Türk halkının çok büyük bir varoluş mücadelesi verdiğini, varlığını, kültürünü ve kimliğini koruduğunu hatırlatan Tatar, “Türkiye bize yardım etmeseydi, destek sağlamasaydı bugünlere gelebilir miydik? Peki, bugün eğer Türkiye bize destek çıkmazsa ekonomik sorunlarımızı aşabilir miyiz? Kalkınmamızı ileri götürebilir miyiz? Hayır… Dolayısı ile Türkiye ile iyi ilişkileri savunuyoruz, milletimiz, Devletimiz, ülkemiz için Türkiye ile birlikte çalışıyoruz diye birilerinin bizi irademizi Türkiye’ye teslim ediyormuşuz gibi göstermesine kesinlikle inanmayınız.
Ne Türkiye bizim irademizi elimizden almak ister, ne de biz irademizi Türkiye’ye teslim edecek insanlarız” şeklinde konuştu.
Mustafa Akıncı’nın hem iç konularda, hem Kıbrıs konusunda hem de Türkiye ile ilişkilerde başarısız olduğunu, söyleyecek bir şeyi kalmadığı için mağdur edebiyatıyla seçimi kazanabileceğini zannettiğini belirten Tatar, “Rum tarafına karşı egemenlik mücadelesi vermekten kaçınan, ‘Devletimizi tanıtacağız’ dediğimiz zaman “olmaz” diyerek önümüzü kesmeye çalışan Sayın Akıncı, Türkiye ile ilişkiler söz konusu olduğunda yalan yanlış iddialarda bulunuyor” ifadelerini kullandı.
Sıkıntıları mutlaka aşacaklarını ifade eden Tatar, yeni geleceğin güzel olacağını vurguladı.
“KKTC, İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN MASADA OLACAK VE BUNU BAŞARACAK”
Birilerinin Cumhurbaşkanlığı seçim döneminde ortaya konulan görüşleri kirletmeye çalıştığına işaret eden Tatar, “Sizin adayınız olarak ne söylüyorsam er yahut geç gerçekleşti, gerçekleşiyor. Maraş açıldı. KKTC iki devletli çözüm için masada olacak ve bunu da başaracak” diye konuştu.
Kıbrıs konundaki federasyon görüşmelerinin Temmuz 2017’de Crans Montana’da çöktüğünü hatırlatan Tatar şöyle devam etti:
“Rum tarafı federasyon derken başka şey istiyor, bizim federasyon talebimizin hedefi ise başka. Biz, ‘kendi kendimizi yönetmeye devam edeceğiz, ortağı olacağımız merkezi devletin işleyişinde de etkili olacağız’ diyoruz, Rum tarafı, bizi var olan kendi devletlerine güçlendirilmiş azınlık hakları ile ortak yapmaya çalışıyor. Bizden, çok önemli toprak tavizleri istiyorlar. Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile buradaki askeri varlığını “sıfırlamak” için Meclis’lerinden oy birliği ile karar aldılar ve bunu masaya, ‘olmazsa olmaz’ bir talep diye koydular. 2017’de görüşmeler çöktü, hala bir zihniyet değişikliği yok ama biz yine federasyon için masaya oturacağız.
Aynı parametrelerle, aynı zihniyetle federal çözüm için görüşmenin bir yararı olur mu? Olmaz… Eğer olsaydı 50 yıldır olurdu. Ancak olmadı. Bunu hepimizi bilmiyor muyuz? Denenmiş ve başarısız olunmuş şeyleri tekrar tekrar yapmakla farklı bir sonuç elde etmek mümkün mü? Değildir… İşte bu nedenle biz de, Anavatan Türkiye de ‘artık alternatifleri de ele alalım’ diyoruz. Bizimkiler, ‘Hayır olmaz. Rum tarafı federasyonu bile kabul etmez, o nedenle bunları hiç kabul etmez’ diyorlar. Değerli arkadaşlar ‘iki devletli çözüm olmaz’ demeyiniz. Bu gibi olaylar konjonktüre bağlıdır. Rum tarafı şimdi ‘İki devletli çözümü görüşmem’ diyor ama göreceksiniz, Doğru Akdeniz’deki gelişmeler, bizim izleyeceğimiz aktif siyaset ve Türkiye’nin giderek güçlenmesi karşısında gün gelecek bizimle iki devletli çözümü görüşmek durumunda kalacak… Yeter ki önce biz kendimize inanalım, yeter ki biz bunun doğru yol olduğunu görelim…”
“YOL AYRIMINDAYIZ”
Açık bir yol ayrımında olduklarına işaret eden Tatar, “Doğu Akdeniz’de yaşananlar, doğal gaz ve petrol konularındaki gelişmeler olayların bizimle ilgili boyutunu federal çözüm olur mu olmaz mı, noktasından çıkarmış, Türk ve Yunan ulusları arasında bir sorun boyutuna taşımıştır. Bu yüzden, Doğu Akdeniz’de inanılmaz bir gerginlik yaşanıyor, Türk savaş gemileri ile Yunan savaş gemileri, Türk savaş uçakları ile, Yunan savaş uçakları burun buruna geliyor. Bu yüzden, Türkiye Kıbrıs konusu üzerinde çok büyük hassasiyetle duruyor, ‘alternatif çözümler masaya gelmelidir, federasyon bitti, artık ben federasyon görüşmem’ diyor…” dedi.
Tatar, “Nereye, kiminle, nasıl yürüyeceğimize iyi düşünerek karar vermeliyiz. Altını çiziyorum;
Kıbrıs konusunda yenı̇ bı̇r durum vardır. Kıbrıs Konusu hidrokarbon kaynakları nedenı̇yle yenı̇ bı̇r evreye gı̇rmı̇ştı̇r. Artık denı̇zlerı̇, gökyüzünü de kapsayan bı̇r mücadele vardır ve egemenlı̇k çok daha fazla önem kazanmıştır. Bı̇zı̇m hedefı̇mı̇z çok açıktır; bı̇z egemen eşı̇tlı̇ğe dayalı bı̇r çözüm ı̇stı̇yoruz, bu da ı̇kı̇ devlet demektı̇r. Kalınan yerden masaya oturmayacağız. yenı̇ bı̇r sürece başlamadan önce mutlaka rum tarafının vı̇zyonunun değı̇şı̇p değı̇şmedı̇ğı̇nı̇ görmek ı̇stı̇yoruz.. O nedenle hı̇drokarbon konusunda ‘bı̇r geçı̇cı̇ özel komı̇te kuralım’ dı̇yoruz. eğer yeni bir süreç başlayacaksa da bu süreç ı̇çı̇n koşullarımız vardır. Ucu açık bir süreç olmamalıdır. Sonuç odaklı bir süreç olmalı ve daha baştan bu süre sonucunda bir neticeye ulaşılmazsa, Kıbrıs Türkü’nün uluslararası alandaki yerini almasına arık engel konulmayacağı bize taahhüt edilmelidir. Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin kalkmasına izin vermeyeceğimiz bilinerek bu sürece girilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkının artık Kıbrıs Konusunda Rum Tarafının peşı̇ne sürüklenmesinin söz konusu olamayacağını vurulayan Tatar, halka, “Geliniz yeni bir geleceğe, güzel ve aydınlık günlere ulaşmak için oylarınızı lütfen boşa harcamayınız. Bana güveniniz… Sizleri mahcup etmeyeceğim… Kavgayı değil uzlaşmayı, masaya esir olanı değil yeni bir gelecek için cesaret göstereni seçiniz” çağrısı yaptı.