Tatar, Guterres çerçevesinin UBP’yi tatmin etmediğini belirterek, çerçevenin Kıbrıs Türkü’nün beklentilerini karşılamadığnı kaydetti.
Sürecin o noktadan başlamasının zorlama bir süreç olacağını ifade eden Tatar, Rum tarafının da bizim anladığımız siyasi eşitliğe yanaşmadığını söyledi.
İki taraf arasında büyük farklılıklar bulunduğuna dikkat çeken Tatar, “maceraya sürüklenmemeliyiz. Şartlar, ilk baştan konuşulmalı. Garantörlük bizim çok önemsediğimiz birşeydir. Yaşamsal öneme sahiptir. Bu Kıbrıs Türkü’nün kırmızı çizgisidir” dedi.
Başbakan Tatar, toprak konusunda da çekinceleri olduğunu belirterek, geçiş döneminde bizi tatmin edecek bir finans kaynağının ortada olmadığını, bunun da Kıbrıs Türkü’nü ekonomik çöküşe götürebileceğini kaydetti.
Tek sorunun siyasi eşitlik olmadığını kaydeden Tatar, “gelinen aşama Crans Montana’nın da gerisidir” dedi.
Başbakan Tatar, Kıbrıs’ta artık alternatif çözümlerin gündeme gelmesi gerektiğini vurgulayarak Kosova örneğini gösterdi.
Kıbrıs’ta da benzer şartların söz konusu olduğunu kaydeden Tatar, Kıbrıs Türk halkının ortak menfaatlerinin belirlenmesi ve bu yolda yürünmesi gerektiğini söyledi.
Tatar, AB çatısı altında iki devletin de masaya gelmesi gerektiğini ifade ederek, “hayali birşey üzerinde bu kadar zaman harcamak halkı maceraya sürüklemek doğru değil. Onlar da biliyor boşuna uğraşıldığını ama son şans deniyor. Crans Montana’da da son şans denmişti. Halkın nabzına bakmak lazım. Halk birşey çıkacağını düşünmüyor. İki devletli bir çözüm realist değil şeklinde kafa karışıklığı olsa da bu gerçek üzerine siyaseti çizmek lazım” dedi.
Kadife ayrılığın da konuşulabileceğini belirten Tatar, konfedaral çözümün de görüşülebileceğini söyledi ve “bunlar tartışılıyor. Tabii karşılığı da bulunmalı” dedi.
İngiltere ve Yunanistan’ın garantörlükten vazgeçebileceği bu nedenle de Türkiye’nin de garantörlükten vazgeçebileceği söylemlerini eleştiren Başbakan Tatar, “bu bizim kırmızı çizgimizdir. Asla vazgeçmeyiz. Biz bu mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.
Tatar, Kıbrıs Türk halkının ilelebet bu topraklarda kendi devleti çatısı altında varlığını sürdüreceğini vurguladı.
Başbakan, “Meclis’teki 35 milletvekili federal çözümü savunmuyor. Kıbrıs Rum halkı zenginlikleri Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmak istemiyor. Bu bile sayın Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yakınlaşma çabalarının karşılık bulmadığını gösteriyor. Bu nedenle farklı bir yola girilmesi gerektiğini savunuyoruz” dedi.
Artık siyasi eşitlik değil egemen eşitliğin konuşulması gerektiğini bir kez daha vurgulayan Tatar, “herhangi bir anlaşma sonrasında devletin sulandırılmaması için egemen eşitlik fevkalade önemlidir” dedi.
Tatar, partisinin Cumhurbaşkanı Akınmcı’nın siyasetini benimsemediğini ve çok dikkatli olunması gerektiğini, kimsenin yetkisini aşmaması gerektiğini söyledi.