Tatar, temasları sırasında iki taraflı komitelerin çalışması ve güven yaratıcı önlemlere ilişkin görüşlerini BM Genel Sekreteri’ne aktardıklarını, iki taraflı komitelerin çalışmasını yoğunlaştırmak için BM’nin desteğini talep ettiklerini, BM’nin taslak açıklamasında buna yer verdiğini söyledi.
Güven yaratıcı önlemlere yönelik de gelişmeler olabilecekse bunları da memnuniyetle karşılayacaklarını dile getiren Tatar, önlemlerin KKTC’nin egemenlik alanına girmemesi gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, toplantının ardından basına açıklamalarda bulundu. Tatar, görüştüğü siyasi parti başkanlarının büyük ölçüde pozisyonlarına destek verdiğini kaydetti.
“ESEFLE KINIYORUM”
Tatar, toplantıda New York temaslarının değerlendirildiğini belirterek, CTP’nin toplantıya katılmama kararı aldığını, ilk olarak katılacağını açıklayan TDP’nin de CTP’nin kararı üzerine katılmaktan vazgeçtiğini düşündüğünü söyledi.
Tatar, “Bu durumu esefle kınıyorum. Böyle önemli bir ziyaretten sonra benim ne söyleyeceğimin bir değeri ve kıymeti olması lazım. Onlar da kendi görüşlerini ifade etme fırsatını bulacaklardı” dedi.
İki siyasi partinin toplantıya katılmamasından üzüntü duyduğunu dile getiren Tatar, bunun Kıbrıs Türk halkının alışık olduğu bir davranış olmadığını, kendisi UBP Genel Başkanıyken eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın davetlerine katıldığını ve görüşlerini dile getirdiğini kaydetti.
Tatar, halkın beklentisinin zirvede birlik ve beraberliğin sağlanması olduğunu söyleyerek, demokrasi için de bu tarz toplantıların ve görüş alışverişlerinin önemli olduğunu kaydetti.
“Ben bunu halka da bir saygısızlık olarak değerlendirdim. İnşallah bunlar geçmişte kalır. Ben üzüntümü belirtirken herkesi sağduyuya davet etmek istiyorum” diyen Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyareti sırasında Meclis’te yaptığı konuşmaya aynı partilerin katılmadığını, rahatsız edici durumların ortaya çıktığını belirtti.
Bugünkü toplantıda yer almayan Başbakan Saner’in ise Karpaz bölgesinde önemli bir açılışa katıldığını söyleyen Tatar, Başbakan ile öğleden sonra görüşeceğini açıkladı.
Tatar, New York’ta Türk evi açılışında KKTC’ye yakın ilgi gösterildiğini anlatarak, binanın değerli bir bina olduğunu, 13. katının KKTC’ye tahsis edildiğini anımsatarak, ziyareti sırasında sivil toplum örgütleri, iş adamları ile bölgedeki Kıbrıslı Türklerle görüşmeler yaptığını anlattı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmeye değinen Tatar, İsviçre’de ortaya koydukları 6 maddelik önerinin geçerli olduğunu, Türkiye’nin desteğiyle bunun sürdürüldüğünü aktardıklarını belirtti.
Tatar, Kıbrıs’ın gerçeklerine göre egemen eşitliğe dayalı, uluslararası eşit statü zemininde görüşmelerin başlayabileceğini dile getirerek, karşı tarafın ise federasyon tezini savunduğunu ama Kıbrıslı Türklerle adanın yönetimini, zenginliklerini paylaşmak istemediklerini söyledi.
“Onların anladığı federasyon Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamıdır” diyen Tatar, “O devam edecek biz KKTC’yi ortadan kaldıracağız ve Anayasal değişiklikle bize güya birtakım haklar verilecek, eşitlik diyemeyeceğim. Çoğunluğun azınlığı yöneteceği bir durum ortaya çıkacaktır” ifadelerini kullandı.
Tatar, görüştüğü BM Genel Sekreteri ve yabancı liderlere bunu anlattığını ve onların da sıkıntıyı anladığını belirtti.
“İKİ TARAFLI KOMİTELERİN ÇALIŞMASINI YOĞUNLAŞTIRMAK İÇİN BM’NİN DESTEĞİNİ TALEP ETTİK”
Kıbrıs sorununu üç ay içinde çözeceğini hiçbir zaman söylemediğini dile getiren Tatar, eski Cumhurbaşkanları Talat ve Akıncı’nın sürdürdüğü müzakere süreçlerine değinerek, Rum tarafının dönüşümlü başkanlığı, siyasi eşitliği bile kabul etmediğini kaydetti.
Adada barışın 1974’ten beri sağlanmış olduğunu belirten Tatar, iki taraflı komitelerin çalışmasını yoğunlaştırmak için BM’nin desteğini talep ettiklerini, BM’nin taslak açıklamasında buna yer verdiğini söyledi.
Güven yaratıcı önlemlere yönelik de gelişmeler olabilecekse bunları da memnuniyetle karşılayacaklarını dile getiren Tatar, bunların egemenlik alanına girmemesi gerektiğini belirtti.
KKTC’nin egemenlik haklarına zarar getirecek önerileri kabul edemeyeceklerini kaydeden Tatar, Genel Sekreter’in buna hak verdiğini söyledi.
“POZİSYONUMUZA BÜYÜK ÖLÇÜDE DESTEK VERİLİYOR”
Bilgilendirme toplantısına katılanların büyük ölçüde bu pozisyona destek verdiğini söyleyen Tatar, Arıklı’nın BM Genel Sekreteri’nin görevi iadesine yönelik düşüncesini dile getirdi.
BM Genel Sekreteri’ne durumun ilanihaye süremeyeceğini ilettiklerini söyleyen Tatar, Kıbrıs Türküne haksızlık yapıldığını BM Genel Sekreteri’nin de ambargo ve izolasyonları üzüntüyle izlediğini aktardığını kaydetti.
Tatar, BM Genel Sekreteri’nin zemin bulunamazsa bu görevi BM Güvenlik Konseyine iade etmesi ve iade ederken de Kıbrıs’ta her şeyin denendiğini neticeye varılamadığını gerekçeleriyle anlatması gerektiğini ifade etti.
Ülkedeki muhaliflerin kendilerini oralara şikayet ettiğini söyleyen Tatar, toplantıya gelmeyen bir parti başkanının New York temaslarını dün güneyde AKEL ile değerlendirdiğine ilişkin iddialar bulunduğunu, bu doğruysa bunun KKTC’ye yapılan bir haksızlık olduğunu belirtti.
Tatar, bu siyasi partilerin Cumhurbaşkanının siyasetini onaylamadığını ama Cumhurbaşkanının halkın oyuyla seçildiğini, egemen eşitlik, yan yana yaşayan iki devletin iş birliğine yönelik bu siyasetin yürütülmesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin de desteği bulunduğunu kaydetti.
Derinya bölgesinde 3 Ekim’de yapılacak ortak eylemi de eleştiren Tatar, eylem davetinde KKTC’nin sıfırla çarpıldığını bazı parti ve örgütlerin katılacağını açıkladığını söyleyerek, bu durumu halkın takdirine bıraktığını belirtti.
Tatar, halkın cumhurbaşkanı olduğunu, kimseye kişisel öfkesi ve kini bulunmadığını kaydetti.