Başbakan Tatar yazılı açıklamasında, UBP’nin Kurultay’dan sonraki en yetkili organı olan Parti Meclisi’nin 14 Ekim tarihinde Cumhurbaşkanı Akıncı’ya, toplumsal güveni yitirdiği, artık Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesini temsil etmediği için Kıbrıs görüşmelerine katılmaması çağrısında bulunduğunu  da anımsattı.

Tatar yazılı açıklamasında şunları kaydetti:

“Sayın Akıncı bize göre sadece ve sadece seçimleri düşünerek bazı hamleler yapmaktadır ama ne isterse yapsın halkın kendisine güveni kalmamıştır.

Yaşanan gelişmeler ortadadır ve halkın iradesinin yansıdığı yer olan KKTC Parlamentosu’ndaki sandalyelerinin çoğunluğunu elinde tutan partilerle, Kıbrıs konusunun en son ele alınarak karara bağlanacağı yer olan 5’li toplantıya katılacak Türkiye hükümetinin Sayın Akıncı’ya karşı tavırları bellidir.

Hal böyleyken Sayın Cumhurbaşkanı’nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de katılacağı üçlü bir toplantıda Rum liderle  egemenlik, güvenlik, toprak, vatandaşlık, garantiler, yönetime etkin katılım gibi en can alıcı konuları görüşmesi doğru değildir.

2017 yılının Temmuz ayı başında Crans Montana’daki Kıbrıs görüşmelerinin üzerinden 28 ay geçmiş olmasına rağmen Rum tutumunda en küçük bir olumluya gidiş yoktur. 

Tam tersine, Rum tarafı gerek Kıbrıs Türkü’nün yönetime etkin katılımı, toprak, münhasır ekonomik bölge gerekse garantilerin devamı konularında geçmişe göre daha katı, kabul edilemez bir tutum sergilemektedir.

Dolayısıyla, karşımızda tutumu değişen, bizimle kabul edebileceğimiz bir anlaşma yapacak, ya da, bir ara Anastasiadis’in de gündeme getirdiği iki devletli çözümü ele alacak muhatap olmadığına göre Crans Montana’da kullanılan ve artık geride kalması gereken Guterres çerçevesini kabul ederek şu veya bu şekilde masaya oturmak doğru değildir.
 
Kasım ayından 4 ay sonra KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Doğru davranış seçime bu kadar yaklaşıldığını da değerlendirerek Kıbrıs Türk halkının iradesinin yeninden sandığa yansımasını beklemektir. 

Ulusal Birlik Partisi Parti olarak bir kez daha Sayın Akıncı’yı demokratik teamüllere, yaşanan gelişmelere uygun davranmaya ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz.”