UBP Genel Başkanı, Başbakan Ersin Tatar, yazılı açıklama yaparak, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in bir Yunan televizyonunda yaptığı açıklamaları değerlendirdi.
Başbakan açıklamasında şunları kaydetti:
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis hala yaşanan gelişmeleri doğru değerlendiremiyor. Rum lider, ne yazık ki bir türlü Avrupa Birliği’ni kullanarak Türkiye ile Kıbrıs Türk Halkı’nın Doğu Akdeniz’deki haklarını gasp edebileceği rüyasından uyanıp, akıl mantık yolu olan Kıbrıs Türk tarafı ile işbirliğine yanaşmıyor.
Anastasiadis, hala bizim Doğu Akdeniz’deki kaynaklarla ilgili işbirliği önerimize olumlu yanıt vermekten kaçıyor ve Türkiye’nin bölgede saldırgan bir tutum izlediği iddiası ile Avrupa Birliği’ne müdahale etmesi çağrısında bulunuyor; Fransa’yı Türkiye’ye karşı kışkırtıyor.
Oysa bölgedeki gerçek saldırgan ve uzlaşmaz taraf kendileridir. Türkiye ve bize karşı şer ittifakları kurma çabası içinde olan Rum tarafı ile Yunanistan’dır. Türkiye, Doğu Akdeniz’de kendisi ve bizim uluslararası hukuktan, anlaşmalardan doğan haklarımızı korumaktadır ve doğru yoldadır.
Fransa ve Avrupa Birliği ne bizi ne de Türkiye’yi haklarımızı savunmaktan alıkoyamaz. Batı Akdeniz’deki Fransa gelecek ve Doğu Akdeniz’e karışacak ama Türkiye ile Kıbrıs Türkü bölgedeki haklarını aramayacak, Rum tarafı ile Yunanistan’ı seyredecek. Böyle bir mantık olamaz.
Gerçekler ortadadır ve kimse bunları inkar edemez. Kıbrıs’ta iki ayrı Devlet, eşit egemenlik haklarına sahip iki ayrı halk vardır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi kadar yasaldır. Bu bölgedeki tüm doğal kaynaklarda bizim de hakkımız vardır.
Rum tarafını çözüm olmadan tam üye yaparak uzlaşmazlığını doruğa tırmandıran Avrupa Birliği bilmelidir ki Rum tarafını şımarttığı sürece Rum liderler Kıbrıs’ta bir anlaşmaya yanaşmayacak ve bu sorun Avrupa Birliği’ni meşgul edecek.
Oysa Avrupa Birliği’nin yapması gereken Rum tarafının gerçekleri görmesini sağlamak, Doğu Akdeniz’de herkese yarar sağlayacak gerçekçi bir barışla işbirliğinin ancak ve ancak Kıbrıs Türkü ve Türkiye’nin haklarını kabul etmeleri ile mümkün olduğunu kavramalarına yardımcı olmaktır”