Kıbrıs Barış Harekâtının ikinci aşaması sırasında Rumlar tarafından toplu katliama uğrayan Taşkent ile Muratağa-Sandallar ve Atlılar’da şehitler anıldı.
Serdarlı’nın kurtuluşu Serdarlı’da düzenlenen tören ve resmi geçitle kutlandı.
Törenlere, Başbakan Ersin Tatar, Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, Ekonomi ve Enerji, Bakanı Hasan Taçoy, sivil ve askeri yetkililer, vakıf, dernek, kurum, kuruluş, okul ve muhtarlık temsilcileri katıldı.
MURATAĞA-SANDALLAR VE ATLILAR
Muratağa-Sandallar köylerinde toplu katliamda şehit düşenler, Muratağa-Sandallar Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı.
Tören saat 17.00’de protokol sırasına göre çelenklerin şehitliğe sunulmasıyla başladı. Saygı duruşu, atışı ve İstiklal Marşı ile bayrakların göndere çekilmesini Muratağa, Atlılar, Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır’ın konuşması izledi.
Şehit yakını ve Halkın Partisi (HP) Milletvekili Hasan Topal ve Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre konuşma yaptı.
Şiirlerin okunmasının ardından şehitlik ziyaret edildi. Din görevlisi şehitler için dua okudu.
Buradaki törenin ardından saat 18.00’de Atlılar Şehitliği’nde de anma töreni düzenlendi.
Şehitler için saat 15.30’da Muratağa Camii’nde mevlit okutuldu.
SERDARLI’NIN KURTULUŞU
Serdarlı’nın kurtuluşunun 45’inci yıl dönümünde Serdarlı Atatürk Büstü önünde tören düzenlendi.
Tören saat 19.00’da protokol sırasına göre anıta çelenklerin konulmasıyla başladı. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı ile bayrakların göndere çekilmesinin ardından Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım konuşma yaptı.
Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre ve Başbakan Ersin Tatar’ın konuşmaları ve şiir okunmasının ardından Serdarlı Belediyesi Halk dansları Topluluğu gösteri sundu.
Tören geçişi ve izaz-ikramla tören sona erdi.
TATAR
Başbakan Ersin Tatar da Serdarlı’daki kutlama töreninde konuşarak, törenin KKTC’nin yoluna devam ettiğinin bir göstergesi olduğunun altını çizerek, Muratağa Atlılar ve Sandallar’da yaşanan katliamlara değinerek, bir devletin nasıl kurulduğunu ve yaşatıldığını bir kez daha gördüklerini söyledi.
Kıbrıs Türkünün bugünlere gelmesine emek verenlerin ruhlarının şâd olmasını dileyen ve TC ve TSK’ya şükran duygularını sunan Tatar, Kıbrıs’ta Türk milletinin bir başarı öyküsü yazdığını kaydetti.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Dr. Küçük ve Rauf Denktaş’ın oluşturduğu anlaşmalar sayesinde TC’nin 74’te Adaya ayak bastığını hatırlatan Tatar, tarihin kolay yazılmadığını, geçtiğimiz günlerde Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın konuşmasında belirttiği gibi TC’nin garantörlük hakkının Ada üzerinde sonsuza kadar süreceğini söyledi.
Başbakan Tatar, KKTC’nin ekonomik olarak daha da güçlenmesi için hep birlikte çalışmanın önemine de işaret ederek, devletin yaşatılması için de devlete sahip çıkmak gerektiğini sözlerine ekledi.
TÖRE
Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre de Muratağa-Sandallar Şehitliğinde yaptığı konuşmada, Rum Katliamına BM’nin seyirci kalarak not tutmakla yetindiğini, Kıbrıslı Türklerinse başını Kuzeye çevirmekten başka çaresinin olmadığını ifade etti.
Kıbrıs Türkünün Ada üzerindeki topraklarının hiçbir devlet tarafından hediye edilmediğini, söz konusu toprakların canlar ve kanlar pahasına elde edildiğini yineleyen Töre, Kıbrıs Türkünün hiçbir şekilde aldanmayacağını, Adaya barışın 1974’te geldiğini ve halen devam ettiğini söyledi.
Töre, dünyanın Kıbrıs Türklerine yapılan eşitsizliğe ve haksızlığa seyirci kaldığı ve Rum-Yunan tarafını şımarttığı sürece Adada bir anlaşmadan söz edilemeyeceğini belirtti ve göndere çekilen TÖRE
Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre Serdarlı’daki törende yaptığı konuşmada ise, mücadele Mehmetçiğin uzun bir mücadele sergileyerek Kıbrıs Türkünü bugünlere taşıdığını söyledi.
Zor günlerde Kıbrıslı Türklerin hep Türkiye’yi bekleyip, mukavemetçi ruhla direndiğini kaydeden Töre, gelmiş geçmiş tüm devlet büyüklerinin ruhlarının şâd olması için Kıbrıs Türkünün de üzerine düşeni yapması ve vatanına ve bayrağına sahip çıkması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin Adadan hiçbir zaman çıkmayacağını Kıbrıs Türkünü 1878’den sonra bir kez daha öksüz bırakmayacağını söyleyen Töre, “Garantiler tabu değildir” diyenlere inat KKTC’nin yoluna TC ile birlikte devam edeceğini belirtti bayrakların asla inmeyeceğini, şehitlerin de asla unutulmayacağını vurguladı.
KASIM
Serdarlı Belediye Başkanı Halil Kasım, 45 yıl önce bölge halkının kayıplar, acılar, göçler yaşadığını insan hayatının değersizleştirildiğini anlattı.
Kasım, o dönemde Kıbrıs Cumhuriyeti’nden dışlanan Kıbrıslı Türklerin göçe zorlandığını fakat Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türkünün vatan sevgisi ve büyük Türk Ulusu’nun varlığını hesaba katamadıklarını belirtti.
20 Temmuz’dan ders almayanların köyü kuşatma altına aldıklarını ve böylelikle 2. Harekâtın kaçınılmaz hale geldiğini anlatan Kasım, mücahitle Mehmetçiğin bölge halkıyla bütünleşerek bugün törenlerle kutlanan günleri yaşattığını ifade etti.
Şehitleri rahmetle anan ve ailelerine sabır dileyen Kasım, daha mutlu bir gelecek, daha kaliteli refah bir yaşam için çalışmaya devam edeceklerini ekledi.
TOPAL
Şehit yakını ve HP Milletvekili Hasan Topal da katliamların üzerinde 45 yıl geçmesine rağmen, Ada üzerinde tüm canlılara sağlanan yaşam hakkının Kıbrıslı Türklere tanınmadığını ve tanınmak istenmediğini söyledi.
Kıbrıslı Türklere karşı yapılan katliamların uluslararası arenada hesabının sorulması gerektiğini kaydeden Topal, bugün 2. Dünya Savaşı’nda işlenen savaş suçlarının dahi hesaplarının sorulduğunu hatırlattı.
Rum tarafının hiçbir zaman müzakere masasında yeterli samimiyeti göstermediğini belirten Topal, Kıbrıs Türkünün ancak TC’nin güvenliği altında Ada topraklarında var olabileceğini ve başka çaresi bulunmadığını kaydetti.
Topal bir daha Kıbrıs’ta bu tür acıların yaşanmamasını diledi ve “Allah kimseye böyle acılar yaşatmasın” ifadelerini kullandı.
AŞIR
Muratağa Atlılar ve Sandallar Şehitlerini Yaşatma Derneği Başkanı Ahmet Aşır konuşmasında 14 Ağustos 1974’te Rum ve Yunan askerlerinin belli planlar çerçevesinde giriştiği katliama BM’nin ve tüm dünyanın sessiz kaldığını ve izlemekle yetindiğini söyledi.
Aşır, 74 sonrası dönemde huzur ve güven ortamında yeni nesillerin yetiştiğini ve o günleri bir daha yaşamak istemediklerini söyleyerek, Rum tarafıyla varılacak bir anlaşmada TC’nin etkin ve fiili garantörlüğünün, güvenliğin ve KKTC’nin saygınlığının olması gerektiğinin altını çizdi.
Aşır, Türkiye’nin Adayı işgal ettiğini söyleyenlere de şehitlikleri ziyaret edip, mezarlarda yatanların yaşlarına, cinsiyetlerine ve nasıl katledildiklerine bakmasını istedi.