Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Sıdıka Can, son kullanım tarihi değiştirilerek yeniden raflara konan ürünler olduğunu ve bunun herkes tarafından bilindiğini belirtti. “Ülkemizde bazı uygun olmayan yanlışlar sır değil. Herkes bu yanlışları kabullenerek yaşamaya devam ediyor. Bu ülkede en büyük yanlışımız da budur” diye konuşan Can, TV2020’de Funda Bedir’in sorularını yanıtladı.

Ülkemizdeki fiyat artışlarının sofralara da yansıdığını belirten Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Can, şunları söyledi:

“Üretim planlamasının olmaması nedeniyle de gıda sektöründe, tarımda planlı üretim ve gereken miktarlarda  yapamıyorsak sonrasında ithal ürünlerle karşılaşıyoruz. Bu ürünler de direkt olarak dövize endeksli dolayısı ile fiyat anlamında ciddi yükselişleri ne yazık ki görüyoruz.”

“Fiyatlandırma politikaları ancak Hal Yasa’sı ile düzenlenecek. Halen daha toptancı v.s.’nin fiyat belirlemesi şeklinde devam ediyor. Meyve ve sebze fiyatlarında ciddi bir artış gözlenmektedir. Bu konuda devlet eli ile bunun  denetiminin ve bu zincirin aksamadan, tüketiciye ulaşmasını sağlanması gerekiyor.”

“Gıda güvenliği ve hijyen firmalar için ekstra maliyet gerektiren unsurlardır. Personeli eğitmek, iyi bir alt yapıya sahip olma zorundasınız, kaliteli ekipmana sahip olmanız gerekiyor. Hep de bu noktadan; gıda üreticileri arasında  haksız rekabet ortamı doğduğuna inanıyorum. Gıda güvenliğinin sistemini kuranların ayrıcalıkları ile bir de bu sistemi hiç önemsemeyip uygulamayanlar var. Neden? Çünkü yasal mevzuatlar yöneticileri veya firmaları zorlamıyor, denetlenmiyorlar.”

“Zaten gıda güvenliğini sağlamak; devletin birincil görevlerindendir. Çünkü halk sağlığını korunması ve sağlanması için gıda güvenliği olmazsa olmaz parametrelerden biridir.”

“Bizler de gıda sektörünün kalkınması için Oda olarak çalışıyoruz. Umarım önümüzdeki sezon girişine çok daha güçlü bir şekilde gireriz.”

“Tarihin değiştirip tekrar raflara konan ürünler herkes tarafından tartışılıyor ve biliniyor da!  Ülkemizde bazı uygun olmayan yanlışlar sır değil. Herkes bu yanlışları kabullenerek yaşamaya devam ediyor. Bu ülkede en büyük yanlışımız da budur.”