Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Türkiye’nin hibe ettiği 2 makine ile de artık mevcut santralde herhangi bir sorun yaşandığı zaman Güney Kıbrıs’tan enerji alınmasına ihtiyaç duyulmayacağını vurguladı.
Tüm bunları göreve geldikleri 1 Haziran 2019 yılından bu yana gerçekleştirebilmelerine, ortaya bir vizyon koymalarına ve verilen işlerin takipçisi olmalarına bağlıyor…
Hasan Taçoy, görev yaptığı yaklaşık 17 aylık süre içerisinde yaptıklarını bir internet gazetesine anlattı.
“Kurumda harcama-gelir dengesi kuruldu”
Yaklaşık 17 ayda KIB -TEK’in 2,5 milyon olan borcunu aralık sonu itibarıyla tamamen kapatmış olacaklarını belirten Taçoy, 70 milyonluk bir meblağ ile de artıya geçmiş olacaklarını vurguladı. Taçoy, 80 milyon da devletten olan alacak göz önünde bulundurulursa bankalara olan 190 milyon liralık borcun da neredeyse kapanmış olduğunun görülebileceğini söyledi.
Kurumun, devlete ve piyasaya olan borçlarının, AKSA dahil, tamamen bittiğini ifade eden
Bakan Taçoy, kurumun mali yapısının düzeltilmesinin yanında, stoklarının azaltılıp ihtiyaç olan malzemenin alımına gidildiğini de açıklayarak, kurumda harcama-gelir dengesinin kurulduğuna değindi.
KIB-TEK’in idari yapısının iyileştirilerek, hizmet içi eğitimler verildiğini açıklayan Taçoy, yaptıkları araştırmalar sonucunda kurumun 2030 yılında 850 megavatlık bir üretime ihtiyacı olacağını ve 2035 yılına kadar da bunun bin 150 megavata kadar çıkacağının öngörüldüğünü belirtti.
“Enterconnecte konusunda sona yaklaştık”
HasanTaçoy, ülkede elektrikli araçların da var olacağının göz önünde bulundurulduğu zaman bunun yasal olarak altyapısının hazırlanması yanında geleceğe yönelik olarak fiyatları artırmayacak bir enterconnectte sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda anavatan Türkiye ile yapılan temaslarda oldukça fazla bir yol alındığını açıkladı.
Ekonomi ve Maliye Bakanı Hasan Taçoy, enterconnecte konusunda artık son noktayı koyma aşamasında olduklarını söyledi.
“Güneş enerjisi yatırımı konusunda kapasite artırılıyor”
Türkiye’nin KKTC’ye iki adet 50 megavatlık mobil makine verdiğini ve bunların hem mazotla hem de LNG ile (doğal gaz) çalıştıklarını belirten Taçoy, “Bunlardan üretilecek olan sıcak su, kendinin iç üretim mekanizması içerisinde ve ayrıca 25 megavat üretecek bir yatırıma kapı açacak şekilde planlanmıştır” dedi.
Bakan Taçoy, bununla birlikte elektrik arzı konusunda güvenilir bir noktaya gelineceğine ve mevcut santralde herhangi bir sorun yaşandığı zaman Güney Kıbrıs’tan enerji alınmasına gerek kalmayacağına vurgu yaptı.
Taçoy, bununla beraber yenilenebilir enerji arzı konusunda da daha fazla yatırım yapma yoluna gidilebileceğini söyledi.
Taçoy, “Şu anda kurumun elinde bulunan bin dönümlük bir arazinin içerisine güneş enerjisinden yeniden yararlanmak için fırsat yaratmış oluyoruz. Bunları da ihtiyacı olan kişi veya özel sektör ve kurumla birlikte farklı amaçlarla yatırıma gitmek de söz konusu olacaktır” diyerek, 20 megavatlık ekstra bir güneş enerjisi yatırımının olacağına da vurgu yaptı.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, bir buçuk yıldır yapılan aritmetik hesaplarıyla elektrik ücretlerine hiçbir zam yapılmadığını ve 2019 yılını 272 milyon brüt kâr ile kapattıklarını anlattı.
“KIB TEK’teki idari sorunu aşmak için 2 yasanın değişmesi şart”
KIB TEK’te yapılan ihaleler konusunda sürekli şaibelerin olduğunun anımsatılması üzerine de Taçoy, şunlarısöyledi:
“İhaleler şu anda Merkezi İhale Komisyonu tarafından yapılmaktadır. Biz hazırlanan şartnameleri de uzman kişilere kontrol ettiriyoruz. O şekilde ihaleye çıkıyoruz ki insanların aklında herhangi bir soru işareti kalmasın. Elektrik Kurumu, ülkenin devletten sonra gelen ikinci büyük kurumudur. O nedenle biz ne kadar dikkatli olsak da söylentiler sonlanmayacaktır. Mümkün olduğu kadar bu söylentileri azaltmak ve oradaki hareketin daha kontrollü bir şekilde gitmesi için de elimizden geleni ortaya koyduk.”,
Bu konuda kendilerini yüzde 90 başarılı gördüklerini kaydeden Taçoy, kendi dönemlerinde son bir yıldır büyük ihale açılmadığını, bakanlığın ihaleye çıkmadan Türkiye’den ücretsiz iki makine getirmesi sonucunda kurum içinde büyük bir huzursuzluk yaşandığını ve sadece sendikadan 15 kişinin istifa ettiğini anımsattı.
Taçoy, bakanlık olarak kurum üzerindeki yetkilerinin çok sınırlı olduğunu, kurumu var olan iki yasasının bağladığını ve o iki yasanın da çağdışı kalmasından dolayı, oradaki genel müdür katillik yapsa bile bunu iç soruşturma açabilecek birinin olmadığını anlattı.
Hasan Taçoy, “30 yıldır orada iç disiplin hiçbir zaman çalıştırılamadı, bilinen, rüşvet alanlar hakkında bile soruşturma açılamıyor” diye konuştu.
“Bugüne kadar en ciddi siyasi saldırıyı biz yaptık”
Bu durumu ortadan kaldırmak için Enerji Üst Kurulu Yasası ve Enerji Verimliliği Yasası’nın hazırlandığını ve hükümet kurulur kurulmaz bunların geçmesi ile kurumdaki idari tüm sıkıntıların ortadan kalkacağını anlatan Hasan Taçoy, bu yasaların geçmesiyle ayrıca bakanlık içinde enerji biriminin de kurulacağını söyledi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı, “Bugüne kadar en ciddi siyasi saldırıyı bu kuruma biz yaptık. 3 tane Sayıştay raporu çıktı, bir de meclis araştırması. Suçlular kimdir, kim değildir, kim ne yaptı, yapmadı, ortada. Bizim artık yapacağımız bir şey yok. Bu aşamadan sonra hukukun devreye girmesi gerekiyor. Polisin devreye girmesi gerekiyor” dedi.
Taçoy, tüm bunların yanında vatandaşın kuruma kolay ulaşabilmesi için çağrı merkezinin güçlendirildiğini, ödeme sisteminin geliştirildiğini ve en önemlisinin KIB TEK’in mali, idari ve arz güvenliği noktasında ortaya bir vizyon koyduklarını söyledi.
AB ile iki önemli proje yaptıklarını ve bunlardan birinin sistemdeki enerji yükünün görülebileceği 5,5 milyon Euro’luk bir skala sistemi olduğunu açıklayan Taçoy, bununla nerede enerji fazlalığı olduğunun görülebileceğini ve yeşil enerji kullanmanın kapasitesini yüzde 20 artırdığını; ikincisinin ise, yenilenebilir enerjiye ek olarak konulacak olan depolamalı, frekans ayarlı akü sistemi olduğunu açıkladı.
Tüm bunların elektrik ücretlerine zam yapılmadan gerçekleştirildiğine de vurgu yapan Hasan Taçoy, diğer yönetimlerden farklı olarak kendilerinin tüm bunları başarmalarının ardında ortaya bir vizyon koymalarından ve konuların takipçisi olmalarından kaynaklandığına da vurgu yaptı.