Üç örgüt yayımladığı ortak açıklamayla, bilimin ışığında ortaya konulan verilerin yer aldığı bu kılavuzun, uygulama noktasında daha da önemle ele alınması gerektiğini belirtti.
Açıklamada, Covid-19’a karşı toplum sağlığını korumada en etkili yöntem aşılar olsa da bulaşı tamamen ortadan kaldırmadığı, ek tedbirlerin de göz ardı edilmemesi, okullarda tedbirlerin en iyi şekilde alınmaya devam etmesi ve Eğitim ile Sağlık Bakanlıklarının bu konuda azami hassasiyeti göstermeleri gerektiği vurgulandı.
Açıklamada “Özellikle kış ayları öncesi dönemi yaşadığımız bu günlerde, vakalarda artış olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu durumun yaşanacağına dair uyarı sağlık uzmanları tarafından önceden yapılmıştı ve yapılıyor. Hal böyleyken, daha da kötü tablolar oluşmaması ve okullarımızda sürdürülebilir sağlıklı eğitim ortamı oluşturmak adına tedbir ve denetimlerin azami noktada olması zaruridir.” ifadelerine yer verildi.
KTTB, KTÖS ve KTOEÖS açıklamasında, okulların açıldığı bu dönemde göze çarpan sorunlar ve çözüm önerileri şöyle sıralandı:
“ • Taşımacılıkla ilgili pandemi kurallarına uyma konusunda sorunlar bulunmaktadır. Eksikliklerin giderilmesi, denetimin daha sıkı yapılmasıyla yaşanan pandemi koşullarına uymayan ortam düzeltilmelidir. Sağlık ve Eğitim Bakanlıkları bu konuda denetim görevini üstlenmeli ve sorumluluktan kaçmamalıdır. Gerekirse konu ile ilgili caydırıcı cezaların gündeme gelmesi düşünülmelidir.
• Okullarda oluşturulan ve öğretmenlerin yer aldığı pandemi kurullarının çok ağır bir sorumluluğu bulunmaktadır. Vaka artışının yaşandığı bu dönemde, sorumlu öğretmenlerin yükünü hafifletecek pratik önlemler alınmalıdır. Bu öğretmenler, pandemi ile ilgili sorumluluklarını fazlasıyla yerine getirirken, aynı anda öğretmenlik ile ilgili görevlerini yapmaya çalışmaktadırlar.
• Öğretmen ve öğrencilerin gerek rutin gerekse de temaslı durumunda yaptırdıkları antijen veya PCR testlerinin, okulların bünyesinde veya daha ulaşılabilir ve pratik yapılabilmesine olanak sağlayacak tedbirlerin alınması çok önemlidir. Vaka tespit edilen okula yönlendirilecek seyyar tarama ekiplerinin oluşturulması çözüm yoluna bir örnektir. Mevcut uygulamada, testlerin yapılması konusunda öğretmen, öğrenci ve veliler zorluklarla karşılaşmaktadırlar.
• Okullara verilen hijyen malzemelerinin yetersiz olması veya biten malzemenin yerine hemen yenisinin sağlanmaması yeterli temizliğin sağlanamamasına yol açmaktadır. Bulaş riskini artırmamak için okullara yeterli temizlik malzemesi (Bakanlıklarla görüşmelerimizde söz verildiği gibi) sağlanmalıdır.
• Tüm dünya 4. dalgaya hazırlanırken, ülke genelinde denetimler ciddi şekilde artırılmalıdır.
• Erişkin aşılamada, 2 doz Sinovac olanlar artık aşısız gibi düşünülüp dünyaca kabul edilen aşılarla tekrardan aşılanıp, aşı takvimleri tamamlanmalıdır. Bunun için Sağlık Bakanlığı elindeki aşı miktarını şeffaf bir şekilde toplumla paylaşıp, aşı tereddüdünün önüne geçecek ciddi kampanya ve girişimler yapmalıdır.
•12-18 yaş arası aşılama ile ilgili aileleri ikna edici ciddi açıklamalar ve bilgilendirmeler yapılmalıdır.
•Amerika Birleşik Devletleri’nde CDC (Center for Disease Control and Prevention), 5-11 yaş grubunu azaltılmış (1/3) dozla aşılamaya başlamıştır. Artık biz de bu yaş grubunu aşılamaya başlamalıyız.
•Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi, 2-6 yaş arası için okulda maske kullanımını önermekte, zorunlu kılmamaktadır. Vakalar göstermiştir ki, bu yaş grubu da risk altındadır ve CDC’nin de önerdiği gibi maske kullanımı zorunlu hale getirilmelidir.
•Bulaşıcı Hastalıklar Yasası’nda önerildiği üzere Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nde Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği adına bir temsilcinin de yer alması gereklidir.
“BİRLİKTE ÇALIŞMAYA AÇIĞIZ”
Biz KTTB, KTÖS ve KTOEÖS olarak bu dönemde ortaya çıkan sorunların, aksaklıkların çözümü için Sağlık ve Eğitim Bakanlıkları ile birlikte çalışmaya, çözümler bulmaya açık olduğumuzu vurgulamak isteriz.”