Ülkemizde zaman zaman yaşanan şiddetli yağışlar hayatı olumsuz yönde etkilerken, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan “Su Temini ve Yönetimine İlişkin Hükümetler Arası Anlaşma” bir türlü uygulanmıyor.
Bu anlaşmanın hazırlanması aşamasında yapılan tartışmalar hatırlandı zaman, anlaşma ile KKTC’de bütünlüklü bir su yönetimi oluşturulması, Türkiye’den gelen su ile birlikte yağmur sularını da kontrol altına alacak bir dranaj sistemi oluşturulması ve yeraltı su kaynaklarının beslenmesi üzerinde durulduğu hatırlanacaktır. Bu sistemle beslenen yeraltı su kaynaklarından tarım veya kullanma suyu olarak çekilecek olan su da bu sistem içinde değerlendirilecek ve tüketicilere belirlenen fiyatlar ile satılmış olacaktı. Bu sistemin, yağmur sularını kontrol altına alarak selleri ve su baskınlarını önlemelesi de amaçlar arasında bulunuyordu.
Türkiye’den gelen suyun kimin yönetiminde olacağı tartışmaları ile süslenen ve sorunu bir egemenlik sorunu olarak değerlendiren çevreler anlaşmanın ilerletilmesine engel olmayı başarmış görünüyorlar. Anlaşmanın yürürlüğe girmesine kadar geçici bir önlem olarak uygulanan Geçitköy Barajı’ndan belediyelere su temin etme ve belediyelerinin bunu düşünülenden daha yüksek fiyatlarla halka ulaştırması ise kalıcı hale gelmiş görünüyor.
KKTC Başbakanı Ömer Soyer Kalyoncu ile Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu arasında 3 Mart, 2016’da Ankara’da imzalanan bu anlaşmanın esas amacı, “temin edilen suyun etkin ve verimli bir şekilde yönetimi ve işletilmesinin sağlanarak, KKTC’nin içme-kullanma suyu, zirai sulama suyu ve atık su arıtma ihtiyacının, uluslararası standartlar ve çevreye saygı esasları temelinde karşılanmasını sağlayacak hukuki bir çerçeve oluşturma” olarak belirlenmişti.