Lefkoşa Surlariçi’ne yeni bir soluk getiren Atatürk Meydanı’ndaki Ovis Cafe işletmecisi Egemen Aksoy, Surlariçi’nin ve marka yaratmanın önemini anlattı. Kıbrıs TV’de Hasan Hastürer’in programına konuk olan Aksoy, “Kıbrıslı gençler olarak marka yaratabileceklerine inandıklarını” belirtti ve şunları söyledi:
“2018 Ağustos’ta Ovis Cafe’yi kurduk. Doğru güç paylaşımı yapılırsa ortaklık güzel bir şey. Bizim hikayemiz öyle, piyasadaki boşluktan, kahveye de merağımdan dolayı kendi işimizi kurduk. Ülkeme bir değer katma çabasındayım. İç mimarımız ve marka yöneticimizin getirileri ile yaptığımız bir atılımdı. Ben, Çağıl ve Eril Cambaz. Rauf Denktaş arkadaşım ise finansörümüzdür. Şu an üç yatırım ortağıyız. 20’ye yakın çalışanımız var. Yurt dışından da teklifler alıyoruz. Bir-iki yeni projemiz olacak. İki Arap ülkesinden de çok ciddi teklif aldık. Özelliğimiz unique bir yapımız var. Biz Kıbrıslı gençler olarak marka yaratabileceğimize inandık. Uluslararası bir marka yaratma amacı ile yola devam ediyoruz.”
“Meydanlar her alanın incisidir. İnsanlar kahvelerini içiyor, sohbetlerini ediyorlar. Herkes kimse gelmez; gece kimse gelip kahve içmez dedi. Biz yaptık, insanlardan çok ciddi geri dönüşleri aldık. Kahvesini içerken çocukluğunun orada geçtiğini söyleyen bir kuşak var.”
“Dünya globalleşiyor. Sosyal medya çok güçlü, biz güzelliklerimizi pazarlayabilirsek, yayalaşmayı belli saatlerde arttırabilirsek, çevredeki alanları güzel organize edebilirsek; turistin buraya gelmesi birisinin engeline takılacak bir durum değildir.”
“İnsanlar artık turlarla veya tur operatörleri ile tatillerini organize etmiyorlar. Bakıyorlar, görüyorlar, internetten tatillerini ayarlıyorlar. ”
“Biz ülkemizi seven insanlarız, surlariçi değerlense, biz değerleniriz. Bu ülkede en önemli organizasyonlar Atatürk meydanında yapılmaktadır. Orada yaşayan bir ruh vardır.” “Surlariçi’nde benim de kanayan yaram olan bir başıbozukluk, ciddi anlamda güvenlik zafiyeti var. Surlariçi’nde huzurun sağlanması gerekir ki biz orada ailelere de gönül rahatlığı ile hizmet verebilelim. Surlariçi’nin küçük de olsa bir karakolunun olması gerektiğini düşünüyorum. Kapılar açıldığında barlar, diskolar açılacağında orada bir kolluk kuvvetinin olduğunu insanların bilmesi lazımdır.”