Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Füsun Domaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uyku felcinin bir atak durumu olduğunu söyledi.
Atak sırasında bilinci açık ve etrafında olup bitenlerin farkında olan kişinin hareket edememe ve konuşamamaya bağlı yoğun bir endişe yaşadığını dile getiren Domaç, solunum kaslarının hareketlerinde etkilenme olmadığı için normal soluk alıp vermenin devam ettiğini vurgulayarak, “Yanında birinin olması veya ayak sesi gibi görsel ve işitsel halüsinasyonlar tabloya eşlik edebilir.” dedi.
Uyku felcinin sağlıklı kişilerde ortaya çıkabildiğine dikkati çeken Domaç, “Uyku felci ailesel de olabilir. Nörolojik, psikiyatrik veya dahili hastalıklara eşlik edebilen uyku felci, depresyon, kaygı bozukluğu ve panik bozukluğu olan kişilerde de izlenebilir. Bu hastalıkların yokluğunda ve yineleyici olması halinde ‘tekrarlayıcı izole uyku felci’ adını alır ve uyku hastalıklarından biri olarak kabul edilir.” diye konuştu.
“GENELLİKLE ÇOCUKLUK VE ERGENLİK DÖNEMİNDE BAŞLAR”
Doç. Dr. Domaç, uyku felcinin kronik yorgunluk, düzenli uyku uyuyamama, az uyuma, vardiyalı çalışma, stres, alkol veya fazla kafein kullanımının ortaya çıkmasını kolaylaştırdığına değindi.
Atakların genellikle kendiliğinden düzelmekle birlikte bir kişinin seslenmesi veya dokunması ile daha çabuk ortadan kalktığına işaret eden Füsun Domaç, şunları kaydetti:
“Tekrarlayıcı uyku felci genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde başlar, ancak erişkin yaşlarda da ortaya çıkabilir. Kadın ve erkek cinsiyette eşit sıklıkta görülür. Uyku felci, hızlı göz hareketlerinin eşlik ettiği, uykunun rüya evresi de denilen REM uykusu sırasında ortaya çıkar. Rüyalarda tehlike oluşturan bir şeylerden kaçma, kovalama, vurma, bir yerden düşme gibi hareketlerin yapıldığı görülebilir. Normalde REM uykusunda rüyanın yaşanmaması ve vücudun güvende olması için kaslarda tam bir hareketsizlik durumu vardır. Uyku felcinin ortaya çıkmasında uyanmış olmaya rağmen vücudun halen REM uykusu etkisinde kalmış olması nedeniyle hareket edilemediği öne sürülmektedir. Yani uyanmış ve gözlerinizi açmış olmanıza rağmen beyin hala REM uykusunda olduğu için hareket edilememektedir.”
“UYUMADAN ÖNCE GEVŞEME EGZERSİZLERİ FAYDALI OLMAKTADIR”
Domaç, herhangi bir bulgunun veya hastalığın eşlik etmediği izole uyku felcinin tedavi gerektiren bir durum olmadığının altını çizerek, “En önemli nedenlerinden biri stres, az uyuma ve uyku kalitesinin iyi olmamasıdır. Uyku felcinin ortaya çıkmasını engellemede yeterli süre ve kaliteli uyku uyumak önemlidir. Stresli olunan durumlarda ise uyumadan önce gevşeme egzersizleri stresi azaltmak faydalı olmaktadır.” şeklinde konuştu.
“Uyku felcinin sık tekrar etmesi, uyku sırasında eşlik eden başka bir belirti olması ya da gün içinde aşırı uyku halinin bulunması durumunda, uyku hastalıkları polikliniğine başvurulması gerektiği” uyarısında bulunan Domaç, eşlik eden bulguların varlığına göre gerekli tetkiklerin yapılması, uyku hastalığının tanısının konulması ve uygun tedavinin planlanması gerektiğini dile getirdi.
Domaç, tekrarlayıcı uyku felcinin başka bir bulgu eşlik etmediğinde “parasomnia” diye isimlendirilen uyku hastalıkları grubunda yer aldığını anlattı.
Parasomniaların, uyku sırasında veya uykudan uyanıklığa geçiş sırasında istem dışı anormal konuşma, hareket veya davranışsal belirtilerin izlendiği uyku hastalıkları olduğuna değinen Domaç, “Eğer gün içinde aşırı uyku hali eşlik ediyorsa tekrarlayıcı uyku felci, ‘narkolepsi’ denilen uyku hastalığının da bir parçası olabilir. Narkolepsi, aşırı uyuma (hipersomnia) diye adlandıralan hastalık grubunda yer alan REM uykusu ile ilişkili bir diğer uyku hastalığıdır.” bilgisini paylaştı.