Sol Hareket, Hükümetin Kıbrıs sorunu ve doğal gaz konusundaki isteklerini dayatmak için Maraş üzerinden Kıbrıslı Rum toplumuna yönelik “şantaj, tehdit ve tahrik politikası” yürüttüğünü iddia etti.

Sol Hareket adına yazılı açıklamada bulunan Abdullah Korkmazhan, Hükümetin Kıbrıs sorunu ve doğal gaz konusunda ayrılıkçı ve Birleşmiş Milletler parametrelerini yok sayan istekleri bulunduğunu; bu isteklerini dayatmak için Maraş üzerinden Kıbrıslı Rum toplumuna yönelik şantaj, tehdit ve tahrik politikası yürüttüğünü savundu. Korkmazhan, Hükümetin bu politikayla, yeni güven arttırıcı önlemler çabalarına, olası yeni müzakere süreci hazırlıklarına ve toplumlararası ilişkilere bilinçli bir şekilde darbe vurulmaya çalıştığını öne sürdü.

Maraş’ı yerleşime açma söylemlerinin gerçekleşmesi mümkün olmayan bir düşünce olduğunu kaydeden Korkmazhan, BM Güvenlik Konseyi’nin, Maraş’ın gerçek sahiplerinin dışındakilerin iskanına açılmasının kabul edilmez olduğunu belirten 550 ve Maraş’ın BM kontrolüne verilmesini talep eden 789 numaralı kararlarına işaret etti.

Korkmazhan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Maraş’ı seçim malzemesi haline çevirdiğini iddia ederek,

“Maraş’ın yasal sahiplerinin Kıbrıslı Rumlar olduğunu, bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları bulunduğunu,  Maraş’ın güven arttırıcı önlem kapsamında biran önce BM kontrolünde yasal sahiplerine iade edilmesi gerektiğini” belirtti.