Genel kurulda başkanlığa Barış Tilki getirilirken, yönetim kurulu Sadık Zabitoğlu, Tayfun Bıkmaz, Turgay Baykent ve İlmiye Ufak’tan oluştu. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan ŞOKYAK Başkanı Barış Tilki, 2014 yılından beri kooperatif kurma çabaları olduğunu ve “bunun ilk temelinin geçen yıl Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın yaptığı tüzük değişikliğinden sonra verilen ön izin ile çalışmalarını tamamladıklarını” belirtti.
Tilki açıklamasında şunları kaydetti: “Bugünden itibaren kurduğumuz kooperatif çatısı altında yapacağımız tüm çalışmalar AB kriterlerinin dışında bizlerin daha çağdaş ve kurumsal bir yapıya geçmesini sağlamak için elimizden geleni yapacağımıza kimsenin tereddütü olmasın. Bilindiği gibi kooperatif denilince akla sadece tarım, sanayi ve ticaret gibi buna benzer konular gelmektedir. Halbuki gelişmiş ülkelerde kooperatifçiliğin önemini anlatırken pek sıkıntı çekilmez. Çünkü kooperatifçilik bu ülkelerde araçtan çok amaç olarak kabul görmüş, toplumun her kesiminde doğumdan ölüme kadar her anlamda hizmet vermiştir. Üretimden tüketimin son halkasına kadar kooperatifler yer almıştır. Kooperatifler toplumda kendini ispat etmiş ve acımasız tepki görmemiştir. Hiçbir siyaside kooperatiflere müdahale diye bir konuyu gündeme getirmemiştir. Hatta bazı ülkeler de kooperatifçilik konusunda fazla bir yasal düzenlemeye bile ihtiyaç duyulmamıştır. Ama kooperatifçiliği geri kalmış ve gelişmekte olan bir ülkede anlatırken zorluk çekersiniz. Bunun sıkıntısını bizler şoför okulları olarak 2014’ yılında tescillediğimiz kooperatifimizi yeni yürüklüğe koyabildik. Bir kez daha Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’a ve Kooperatif Şirketler Mukayyitti Kemal Deniz Dana’ya ve tüm emeği geçenlere teşekkür ederim.
Bundan sonraki süreç ve çalışmalarımızı bizlerin daha da kaliteli eğitim vermenin yanında kurumsallığı yakalamaktır. Bu çocuk bugün itibari ile doğdu. Biliyoruz ki önümüzde inişli yokuşlu bir süreç var. Fakat bilmenizi isterim ki daha kolaya kaçıp, şirket kurup denetimi ve itibari herkeste olanı seçerek bugüne kadar beklemeye bilirdik. Fakat kooperatifçiliğe insanımızın bakış açısının daha güvenli ve devlet tarafından itibarlı olduğundan en önemlisi denetimi olduğundan dolayı bizlerin de tercihi kooperatif olmuştur. Amacımız üzüm yemektir ve büyük engelleri aştık ve hızlı bir şekilde bundan sonra çalışmaları tamamlayıp önümüze bakacağız. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkeler için kooperatifler neden önemlidir diye değerlendirecek olursak, Kooperatifler gelir düzeyleri düşük , sermayeleri yetersiz insanları bir araya getirerek bizlere ekonomik güç sağlayacağına inandığımızdan dolayı ve ayrıca sorunlarımızı birlikte çözme gücü verirler. Bireylere kendi işinin sahibi olma duygusunu hissettirirler. Kooperatiflerin şeffaflığı ortaklar arasında güven sağlar. Kooperatiflerin faaliyet gösterdikleri alanlarda ortaklarının daha çok maddi menfaat sağlamasında etkili olurlar. Kooperatifler yatırımlar ve istihdam imkanı yaratırlar. Kooperatifler insanı değerlere önem veren, yaratıcı ve yapıcı toplum önderlerinin kendisi gibi düşünen insanlarla birlikte yer aldığı çatıdır. Kooperatifçilik demokrasiye gerçekten inanan insana ve çevreye duyarlı toplumsal kalkınmayı yürekten isteyen bireylerin düşünce tarzıdır ve bu düşünce ile bizler yola çıktık. Aslında kooperatifçilik insanın özünde birlik ve beraberlik duygusunun pekiştiği ve uygulamaya geçmiş halidir. Bu birlik ve beraberliğimiz ile ehliyet sistemimizde ve yapılan sınavlarda çok büyük eksiklikler ve sıkıntılar yaşadığımızı bilmekteyiz. Bundan sonra hedefimiz kooperatif çatısı altında bireysel olarak değil daha güçlü ve kurumsal mücadele vererek sıkıntılarımızı el birliği ile çözmeye çalışacağız. Umarım birliğimiz ve beraberliğimiz uzun vadeli olur ve hep beraber daha büyük ve kalıcı projeleri gerçekleştirmiş oluruz”