Hafta başında kamuda yaz mesaisi başlayacak… Sabah dairede, öğleden sonra denizde… Elinizden biraz iş gelirse ve tembellikten de hoşlanmıyorsanız sabah dairede, öğleden sonra kendi işinizde de olabilirsiniz. Yaz günleri de uzun zaten… İşiniz uzar, mandırada fazla yorulursanız “hasta oldum” numarasına yatır, kaytarırsınız… “Neme lazım, evde klima mı çalıştıracağım” diyerek dairede klimanın altında serinlemeyi ve dinlenmeyi tercih edebilirsiniz tabii… Nasıl isterseniz! Paşa gönlünüz ne çekerse!
Tam da bu nedenle seçim dönemlerinde kamuda işe girmek için “bastıran” çok olur… Sosyal medyadan öğrendiğimize genç adamın biri “verilen sözler tutulmadığı” için UBP’den istifa etmiş… Ünal bey daha fazla “istifa” olmasın diye kamuya istihdam yapmayı planlıyor. 70 kişi alınacakmış… 50’si UBP’li; 10’u DP’li; diğer 10’u ise YDP’li olacak.
İşe girmenin koşulu “partili” olmak… Eskiden girenler de öyleydi zaten…
Bu insanların maaşlarını sermayesi veya emeğiyle özel sektörde çalışanlar ödeyecek… Partili veya partisiz özel sektör çalışanları ödeyecek. Güney Kıbrıs’tan insan gelsin alış-veriş yapsın ki ekmek parası kazanabilelim diye bekleyenler ödeyecek… Eğer hala daha düşüp ölmemişse iskelenin üzerinde çalışmak için adamıza gelen ve partilerden haberi bile olmayan Bangladeşli ödeyecek…
Siz buna “devlet” mi diyorsunuz? Bu resmen bir soygun çetesi!
Eskiden kölecilik vardı: Avrupalılar Afrika kıyılarından insan kaçırır Amerika’daki pamuk tarlalarında çalıştırırlardı. Çalıştırırlardı ama onlara bakmakla da yükümlü olurlardı. “Köle hukuku” denen bir hukuk bile vardı. Belli bir bedeli ödeyebilen özgür olurdu. Köle alınıp satılabilirdi diye “daha iyi bir efendiye” düşme şansı da vardı.
Şimdi bunlar bile yoktur: Efendiler, “Biz maaşımızı isteriz” gerisi bizi ilgilendirmez diyebiliyor. Bunun için de bir “devlet” kurmuşlar ve hukuk oluşturmuşlar; soygun yapar gibi vergi toplamaya, maaşlarını çıkarmaya çalışıyorlar.
Bu arada ormanlar yanacakmış; yansın! Hastalar ölecekmiş; ölsün! Çocuklar sokaklarda kalacaksa kalsın!
Bunlardan “kurtulmak” nasıl olacak bilemiyorum doğrusu!