Toplantının başında kısa bir konuşma yaparak ayrılan Cumhurbaşkanı’nın eşi Sibel Tatar, sporun ülkemiz için önemine vurgu yaparak, sporun önünde ambargolar olduğuna değindi. “Hep birlikte bu yolu uluslararası boyutta da aşmak için elimizden geleni yapacağız” diye konuşan Sibel Tatar, Cumhurbaşkanlığı’nın spora önem veriyor diye sadece bir komite kurmadığını, gerçekten bu konuda çalışmalar yapılmasının öneminin farkında olduklarını vurguladı. Bu konuda oluşturulan komitenin üyelerine güvendiğini ifade eden Sibel Tatar, Cumhurbaşkanlığı’ndan da destek görerek komitenin bu yolu aşarak olumlu sonuçlar elde edeceklerine inanç belirtti.
Sibel Tatar’ın konuşmasının ardından ayrıldığı toplantıya Komite Başkanı Sertaç Bozatlı ve komite üyeleri Nazım Serkan Burgul, Cemal Konnolu, Hüseyin Aşkın Kınacı ve Berna Çelik katıldı.
Kıbrıs Türk gençliğine uygulanan spor alanındaki izolasyonların aşılarak uluslararası alanda temsiliyet kazanılması yönünde ağırlıklı çalışacak olan Komite, bu yolda uluslararası spor mahkemelerindeki tüm hukuki yolların denenmesini hedefliyor. Komite, uluslararası alanda spor politikamızın belirlenmesi ve geliştirilmesi çalışmaları yaparken, ulusal spor politikasının da belirlenmesi ve uygulanmasında aktif rol üstlenecek. Komite, tüm bu çalışmaları yürütürken devletin gençlik ve spor alanındaki kurumları ile iş birliği içinde hareket etmeyi amaçlıyor.
TATAR’IN TOPLANTIYA KATILMASINA TEPKİ
CTP Girne Milletvekili Milletvekili Fazilet Özdenefe sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı’nın eşi Sibel Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı Spor Üst Komitesi toplantısına katılmasına tepki gösterdi.
Özdenefe’nin açıklaması şu şekilde:
“Cumhurbaşkanlığı sayfasından birkaç saat önce servis edilen bir haber insanı düşündürüyor..
‘Cumhurbaşkanlığı Spor Üst Komitesi ilk toplantısını yaptı’ başlığıyla verilen haberde Cumhurbaşkanlığı’nın oluşturduğu ve Sertaç Bozatlı’nın Komite Başkanlığını yaptığı Spor Üst Komitesi’nin ‘dün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar başkanlığında’ ilk toplantısını gerçekleştirdiği bilgisi veriliyor.
Hangi yetki, hangi geçmiş tecrübe ile bu toplantıya Cumhurbaşkanımızın eşi başkanlık etmiş, haberin içeriğinden anlayabilmek mümkün değil. Umarım bu yöntem önümüzdeki süreçte ‘saray-aile’ bütünleşmesinin kapılarını açmaya yönelik atılan bir adım değildir. Cumhurbaşkanı eşlerinin bir takım projelerde yer alması muhakkak ki mümkündür ve geçmişte de örnekleri vardır. Lakin Cumhurbaşkanı’nın eşi olmak hasebiyle Cumhurbaşkanın yokluğunda onun siyasi veya teknik temsilcisi gibi komitelere başkanlık etmek ve Cumhurbaşkanlığının uluslararası politikalarına yönelik beyanatta bulunmak bu makamın önemine ve üstlendiği toplumsal sorumluluğa uygun düşmemektedir.”