Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu (KTFF) Başkanı Hasan Sertoğlu, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar‘ın yaptığı açıklama ile ilgili olarak basın bildirisi yayımladı.
Gerçekleri duymanın Cumhurbaşkanı Tatar’ın ‘ağrına gittiğini’ vurgulayan Sertoğlu, “Beni Türkiye’ye düşman gösterme çabaların da boşadır” dedi.
Sertoğlu, amacının Tatar ile polemik yaşamak olmadığını belirterek, “Şunu bilin ki konu ne Tatar, ne de Sertoğlu’dur… Konu Kıbrıs Türk gençliğidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın “Rum Federasyonu’na bizim Mücahit’in kurduğu Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu yama yapmak için girişimlerde bulunan bazıları şimdi ahkam kesiyorlar. En büyük şerefsizlik” açıklamalarına yanıt olarak Sertoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Şerefsizlik doğruları bilip yapmaya cesaret etmemektir. Şerefsizlik koltuk uğruna her şeyin mubah olduğunu zannetmektir. Bu memlekette kim şerefli, kim şerefsiz Kıbrıs Türk halkı bunu çok iyi bilir.”
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın açıklamalarını dinledim. Bir kez daha anladım ki gerçekleri duymak Sayın Tatar’ın ağrına gidiyor ancak bunlar Kıbrıs Türklerinin yaşadığı gerçeklerdir.
Öncelikle Tatar’ın açıklamalarında belirttiği gibi biz hiçbir dönemde Rum’a yama olmak istemedik, aksine Rum’un gasp ettiği haklarımızı, siyasetçilerimiz gerekli mücadeleyi hiçbir zaman vermediği için KTFF olarak her platformda verdik. Ölüm tehditleri aldık, polis korumaları ile sokağa çıktık, federasyonumuz ateşe verildi ancak biz her platformda KTFF olarak bu mücadeleyi verdik.
Benim söylemlerimi çarpıtıp konuyu kişiselleştiren ve bizi Türkiye yöneticileri ile karşı karşıya getirip, hedef göstermek isteyen Sayın Tatar; her sıkıya geldiğinde bayrağın ve Türkiye’nin arkasına saklanmaktan artık vazgeç. Beni Türkiye’ye düşman gösterme çabaların da boşadır. Beni bilen bilir.
Sayın Tatar her zaman yaptığı gibi gerçekleri duyunca kendini savunma refleksi göstermiş ve bir kez daha Kıbrıs Türk gençliğinin yaşadığı insanlık dışı ambargoları görmezden gelerek halkını yok saymıştır.
Şunu bilin ki konu ne Tatar, ne de Sertoğlu’dur… Konu Kıbrıs Türk gençliğidir, Kıbrıs Türkünün geleceğidir. Sayın Cumhurbaşkanı bilmelidir ki son KTFF Genel Kurulu’nda 32 üyenin 31’ini alarak yeniden KTFF Başkanı seçildim ve 12 yıldır burada ülke gençliği için onurlu bir mücadele vermekteyim. 20 binin üzerinde lisanslı futbolcu, binlerce antrenör, yönetici, kulüp başkanı, hakem ve antrenörü temsil ediyoruz.
Ben sadece camiam adına da konuşmuyorum. Hasan Sertoğlu 30 senedir bu ülkede hangi branştan olursa olsun spor yapan hiçbir genci yalnız bırakmadı. Ben bizi eleştirenler gibi devletin parasıyla değil, çoluğumun çocuğumun parasını da harcayarak hep gençlerin yanında oldum, olmaya da devam edeceğim.
Benim için en büyük onur ve gurur KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu olmaktır. Amacım Sayın Tatar’la polemik değildir. Ancak konuyu kişiselleştirip şahsımı ve futbol camiasını Türkiye kamuoyuna “Rumcu” göstermeye çalışması tek kelime ile aymazlıktır. Ben hep söylediklerimin arkasındayım. Eğer İslam Ülkeleri dahil dünyanın neresinde olursa olsun düzenledikleri organizasyona İslam İşbirliği Teşkilatı içerisinde gözlemci üye olarak bulunan Kıbrıslı Türklerini uluslararası izolasyon ve ambargolar altında ezmeyi sürdürürse bunu her ortamda eleştirmeyi sürdüreceğim.
Ülkemizdeki tüm statükoculara inat, Kıbrıs Türk gençliğinin mağduriyetinden beslenenlere inat daha önce yaptığım gibi yine herkesle iş birliği içerisinde ambargoların ortadan kalkması için var gücümle mücadeleye devam edeceğim. Son aylarda da bu konuda Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri ile iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Ancak Sayın Tatar’ın bundan bile haberi yoktur.
Sayın Tatar belli ki Kıbrıs Türk gençliğini anlamadığı gibi KTFF’nin yıllardır bedeller ödeyerek verdiği mücadeleyi de anlamamıştır. Hele hele Hasan Sertoğlu’nun mücadelesini hiç anlamamıştır. Temsil ettiğim on binlerden de güç alarak Kıbrıs Türk gençliğinin her platformda yanında durmaya ve sözümü sakınmadan söylemeye devam edeceğim.
Son olarak şunu belirteyim;
Şerefsizlik doğruları bilip yapmaya cesaret etmemektir.
Şerefsizlik koltuk uğruna her şeyin mubah olduğunu zannetmektir.
Bu memlekette kim şerefli, kim şerefsiz Kıbrıs Türk halkı bunu çok iyi bilir.
Saygılarımla,”