Demokrat Parti (DP) Milletvekili Serdar Denktaş, 25 Kasım’da Berlin’de yapılması planlanan üçlü görüşmeyle ilgili ciddi kaygıları olduğunu kaydederek, “Değişmeyen Rum taleplerinin, Berlin’de değişeceğine dair hiçbir umudumuz, hiçbir gözlemimiz yoktur” dedi.
İki tarafın 1968’den beri aralıklarla devam eden sürecin sonuç getirmediğini kabul etmesi gerektiğini belirten Denktaş, “İki tarafın da yeni fikirlere açık olması, yeni modeller üzerinde çalışması gerek” şeklinde konuştu.
Denktaş, “Sonu gelmeyecek müzakere süreçlerine girmek yerine, başta BM ve AB olmak üzere uluslararası camiadan Kıbrıs Rum liderliğini çözüm odaklı düşünce yapısına getirecek adım atmasını talep etmeliyiz” dedi.
Serdar Denktaş, yazılı açıklamasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Rum Lider NikosAnastasiades ve BM Genel Sekreteri AntonioGuterres’inkatılımı ile 25 Kasım’da Berlin’de yapılması planlanan üçlü görüşmeyle ilgili değerlendirmede bulundu, kaygılarını dile getirdi.
Kıbrıs Türklerinin ucu açık ve sonucu bilinmeyen süreçlerle daha fazla zaman kaybetme lüksü olmadığını kaydeden Denktaş, “Ülkemizde çözülmeyi bekleyen birçok toplumsal sorun var” dedi.
Bir yandan zamanın ve enerjinin bu toplumsal sorunların çözümüne yoğunlaştırılması gerektiğini kaydeden Denktaş, diğer yanda Kıbrıs Rum toplumuyla gerek sivil gerekse siyaset alanında çözümün inşası için adım adım, parça parça yapılabilecekleri konuşmak gerektiğini söyledi.
Denktaş, “Zaman temiz bir sayfa açma zamanıdır” dedi.
“BİZİ SONU OLMAYAN SÜREÇLERE ÇEKME, ZAMAN KAYBETTİRME RİSKİ VAR”
Serdar Denktaş, şu değerlendirmelerde de bulundu:
“Planlanan üçlü görüşme Sayın Cumhurbaşkanımızın başarısızlıkla sonuçlandığını açıkladığı CransMontana’nın devamı niteliğindendir. Berlin görüşmesi hak ettiğimiz, alnımızın akıyla, onurlu bir toplum olarak yaşamanın yollarını bulma çabalarını bir kez daha öteleme, bizleri bir kez daha sonu belli olmayan süreçlere çekme, zaman kaybettirme risklerini taşımaktadır.”
BERLİN’DEKİ GÖRÜŞME: “YILLARDIR DENENLER BİR KEZ DAHA DENENMESİ…”
Berlin’deki yapılacak görüşmeyi “yıllardır denenlerin bir kez daha denenmesi” olarak değerlendiren Denktaş, şunları da kaydetti:
“Cumhurbaşkanımızın gelinen bu noktadan sonra BM Genel Sekreterinin katılımı ile yapılacak toplantıyı reddetme, katılmama lüksü yoktur.Cumhurbaşkanımız bu toplantıya katılmalı ancak başlatılması arzu edilen sürecin, CransMontana’nın devamı niteliğinde bir referans şartları oluşturmak olmaması gerektiğini net bir şekilde izah etmelidir. CransMontana ve benzeri süreçler Kıbrıs Türklerine çok zaman kaybettirmiştir.”
“BU ADAYI YA EŞİT ŞEKİLDE ORTAK YÖNETECEĞİZ YA DA HER TOPLUM KENDİ PAYINA DÜŞEN COĞRAFYAYI KENDİSİ YÖNETMEYE DEVAM EDECEK”
“Hedefimiz bir anlaşma ile kabul edilen barış içinde bir Kıbrıs’a varmaktır” diyen Serdar Denktaş,“Toplumların birbirleri üzerinde baskı kuramayacakları, özgür bir şekilde kendi kendilerini yönetecekleri, güven içerisinde yaşayacakları bir düzene varmak iki toplumun da ortak kaygısı haline gelmelidir. Bu ortak kaygıyı adım adım başarabilmek mümkündür.Bu adayı ya eşit bir şekilde ortak yöneteceğiz ya da her toplum kendi payına düşen coğrafyayı kendisi yönetmeye devam edecektir” değerlendirmesinde bulundu.
“FEDERAL ÇÖZÜM TEK MODEL DEĞİL”
“Federal çözüm modelinin Kıbrıs’ın eşit şekilde birlikte yönetebileceğimiz modellerden bir tanesidir. Ancak tek model değildir” vurgusunda bulunan Denktaş,“Kıbrıs Rum liderliği yıllarca tüm tarafları federasyon tartışmaları ile oyalamıştır. Sorunun özü ise federasyonun ne olup olmadığıyla ilgili değildir. Sorun federasyon modelinde değil, Kıbrıs Rum liderliğinin temsil ettiği düşünce yapısındadır. Bu da Kıbrıslı Türkleri eşit olarak görememe, iktidarı bizimle paylaşamama, bizleri adanın ortak sahibi görememedir” dedi.