Platform, hükümete, tüm çalışanların emeğinin karşılığını alması için hareket geçmesi çağrısında bulundu.
Basın açıklamasında, Başbakanlığın kapısına, “52 hafta çalıştırılıp, 48 hafta ödenen emekçinin hakkını verecek misiniz ?” yazılı pankart asıldı.
BENGİHAN
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan yaptığı açıklamada, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara çözüm üretmesi gerekenlerin seçimlere yönelik gaile çektiğini savundu.
“DENETİMSİZLİK VE OTORİTE BOŞLUĞU VAR”
Bunun en bariz örneğinin dövizdeki düşüşe rağmen marketlerdeki fiyatların düşmemesi olduğunu ifade eden Bengihan, denetimsizlik ve otorite boşluğu olduğunu iddia etti.
Dövizin yükselişe geçtiği dönemde her hafta marketlerde raflardaki etiketlerin değiştirildiğini belirten Güven Bengihan, Sterlin 25 TL’den 18 TL’ye gerilediğinde raflardaki fiyatlarda değişiklik olmadığını söyledi.
Marketlerde raflarda yazan rakamla, kasaya ödenen rakam arasında da fark olduğunu savunan Bengihan, marketler arası fiyat farklılığına da işaret etti.
“DÜZEN HARAMİ DÜZENİ”
“Düzen harami düzeni” iddiasında bulunan Bengihan, bazı fırsatçıların zam üstüne zam yaptığını kaydederek, bunu yapanlara hiçbir ceza kesilmediğini öne sürdü.
Marketlerdeki denetimi hangi birim veya dairenin yaptığını soran Güven Bengihan, kimlere ceza kesildiğinin de açıklanmasını istedi.
Ülkedeki otorite boşluğundan bazı fırsatçıların halkın cebindeki iki kuruşu aldığını ifade eden Bengihan, “Bunun adı resmi hırsızlıktır ve buna sessiz kalanlar da suç ortağıdır” dedi.
Zamlardan dolayı alım gücü gerileyen insanlar için gaile çektiklerini dile getiren KTAMS Başkanı Bengihan, özellikle özel sektörde çalışanların ne kadar zor durumda olduğunun farkında olduklarını söyledi.
Asgari ücretin 7 bin TL brüt, 6 bin 90 TL net olarak belirlendiğine işaret eden Bengihan, işverenlerin, “bu ücreti ödeyemeyiz, işçi durdurmak zorunda kalırız” itirazını eleştirdi. Patronların kar elde etmekten geri adım atmayarak, döviz çıktığında zam yaptığını savunan Bengihan, emekçileri sömürüp, lüksten vazgeçmeyenlere tepki gösterdi. Güven Bengihan, “Böyle bir zihniyet varsa batsın… Bu zihniyeti koruyanlar da birlikte…” diye konuştu.
Çalışanların alım gücü ile ilgili endişe duyduklarını dile getiren Bengihan, “Sendikalar olarak Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun bazı talihsiz açıklamalarını Başbakan’a iade etmek ve denetim yapılmadığı gerekçesiyle sitemde bulunmak” amacıyla Başbakanlık önünde olduklarını kaydetti.
Halkın sorunlarına çözüm üretme becerisi ve iradesi olmayanların hükümet etme hakkı olmadığını ileri süren Bengihan, bu sürecin bir sınav olduğunu söyledi. Bengihan, sınavın 23 Ocak günü neticeleneceğini belirtti.
KTAMS Başkanı Bengihan bir soru üzerine, artan Covid-19 vakalarına işaret ederek, temas-takip sisteminin işlemediğini, sistemin çöktüğünü savundu ve doktorların eylemde olduğunu hatırlattı.
“ZOR GÜNDE HALKIN YANINDA OLANLAR KIYMETLİDİR”
“Zor günde halkın yanında olanlar kıymetlidir” diyen Bengihan, halkın seçim değil, geçim derdinde olduğunu kaydetti.
Süleyman Demirel’in “Boş tencere hükümet götürür” sözüne atıfta bulunan Bengihan, taleplerinin, “halktan yana siyaset, halkın yanında duran bir devlet olduğunu” kaydetti.
Sağlıktaki sıkıntılara da işaret eden Bengihan, Sağlık Bakanı’nın Tıp-İş ile nezaketen bile görüşmediğini iddia ederek, platform olarak bu zihniyete de karşı olduklarını kaydetti ve Tıp-iş ile sağlıktaki sendikaların masaya çağrılmasını talep etti.
BASIN AÇIKLAMASI
Ardından Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı, Sendikal Platform adına hazırlanan basın açıklamasını okudu.
Başbakan’ın, “13’üncü maaşlar ödeniyor, sesler kesildi” söyleminin düşünülmeden, ifade edildiği, talihsiz bir söylem olduğu savunulan açıklamada, yasal hakların kamuoyu önünde yanlış bir algı oluşturacak şekilde konuşulmasının kabul edilebilir olmadığı kaydedildi.
Başbakan’ın, “özel sektörle, kamu arasındaki farkı kaldıracağız” söyleminin sendikaları mutlu ettiği belirtilen açıklamada, “özel sektörün gasp edilen birçok hakkından birisinin de 13’üncü maaş” olduğu ifade edildi.
“13’ÜNCÜ MAAŞ EMEKÇİNİN EMEK VERDİĞİ SÜRENİN KARŞILIĞI”
Bu konuda kamuoyunda bilinçli olarak yanlış bir algı oluşturma çabası söz konusu olduğu kaydedilen açıklamada, şu bilgiler aktarıldı:
“Çalışanların tümü kamu-özel fark etmeksizin 1 yıl -52 hafta iş başındadır. Ancak aylık ödeme yapıldığından 12 maaş ödenmekte, yani 12×4 = 48 haftalık ödeme yapılmaktadır. Geriye kalan 4 haftalık eksiklik 13’üncü maaş olarak kamu emekçilerine verilmekte ancak özel sektör emekçisine verilmemektedir. 13’üncü maaş lütufmuş gibi sunulmaktadır ancak gerçekte bu ödenek emekçinin emek verdiği sürenin karşılığıdır.”
Açıklamada, “Tüm halkımız bilmelidir ki herhangi bir şahıs veya kurum, işveren olarak, çalışanının 13’üncü maaşını ödemiyorsa, çalışanının 4 haftalık çalışmasını, emeğini, hakkını, ekmeğini gasp etmektedir” ifadelerini kullanıldı.
HÜKÜMETE ÇAĞRI
Hükümete tüm çalışanların emeğinin karşılığını alması için hareket geçmesi çağrısı yapılan açıklamada, eksik yapılan ödemelerin tamamlanması için çalışma başlatılması istendi.
Açıklamada, “Sermayenin değil, halkın tarafında yerinizi alın… Unutmayınız, toplumun refahı ve ülkenin gelişmesi ancak ve ancak çalışanların hakkının ödenmesi ile mümkündür” denildi.