spot_img
12.8 C
Lefkoşa
spot_img

SANER: “HUKUKA AYKIRI, ASLA KABUL EDİLEMEZ BİR YANLIŞ”

Başbakan Saner, Avrupa Birliği Mart ayı Zirve Sonuç Bildirisi’nde Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmazlığı, kışkırtıcılığı ve hak yiyiciliği göz ardı edilerek, KKTC ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinin yasa dışı olarak nitelendirilmesinin hukuka aykırı, asla kabul edilemez bir yanlış olduğunu” belirtti.

UBP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Başbakan Saner şunları kaydetti:

“ Avrupa Birliği uzun yıllardır aldığı yanlış kararlarla Kıbrıs konusunun bir anlaşma ile cozumune engel olan uluslararası örgütlerin başında gelmektedir. Benimsediğini iddia ettiği insan haklari, hukuk, adalet gibi tüm çağdaş değerleri bir kenara iterek, tarihi gerçekleri görmezden gelerek Rum-Yunan ikilisinin dayattığı şekli ile Kıbrıs meselesine yaklaşan Avrupa Birliği, Mart Zirvesi’nde de bilinen tutumunu tekrarlamıştır.

Zirve Sonuç Bildirisi’nde Rum-Yunan ikilisinin uzlaşmazlığı, kışkırtıcılığı ve hak yiyiciliği göz ardı edilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj faaliyetlerinin yasa dışı olarak nitelendirilmesi hukuka aykırı, asla kabul edilemez bir yanlıştır.

Avrupa Birliği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye’nin kıta sahanlığı ile münhasır ekonomik bölge belirlemek üzere attıkları adımlarla, yaptıkları antlaşmalara karışamaz. AB’nin bu konuda yetki ve yargı hakkı yoktur.

Avrupa Birliği üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin dayatmalarını uygulayacak diye Kıbrıs Türk Halkı’na yaptığı haksızlıkları devam ettirmektedir. Hal böyleyken Avrupa Birliği, bize haksızlık yapmaya devam edeceğini ve bizim gerileyerek, korkarak, egemenliğimizden haklarımızdan, hukukumuzdan vazgeçeceğimizi düşünüyorsa aldatmaktadır.

Tam tersine, Anavatan Türkiye’nin de desteği ile hakkımızı hukukumuzu savunmaya devam edecek, Doğu Akdeniz’deki haklarımızın gasp edilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları planlamalara uygun şekilde yeri ve zamanı geldikçe sürdürülmeye devam edecektir.

Avrupa Birliği Kıbrıs konusunun halline hakikaten katkı sağlamak istiyorsa bir an önce Kıbrıs’ta Rumlarla eşit haklara sahip olan; Kurucusu olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden Rumların silahlı saldırılarıyla kovulan; Yıllar süren federasyon görüşmelerinde Rumların 1974 öncesi karanlık günlere dönüşü amaçlaması nedeniyle bir sonuç alınamaması üzerine kendi kaderini tayin hakkını kullanarak bağımsızlığını ilan eden, Devleti’ni kuran ve bundan vazgeçmek niyetinde olmayan bir Kıbrıs Türk Halkı bulunduğu gerçeğini görmelidir”

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER