Sanayi Odası, üyelerinin katıldığı toplantıda, sanayi sektörünün durumu, koronavirüs salgını sırasında sanayicilerin yaşadığı sıkıntılar ve Kıbrıs Türk sanayisinin geleceğini değerlendirdi.
Odadan yapılan açıklamada, toplantıda söz alan sanayicilerin; “yerli üretime yönelik siyasiler ve bürokratlar tarafından yapılan açıklamaların sözden öteye gitmemesinden ötürü duydukları üzüntü ve öfkeyi dile getirdiği” belirtildi.
Sanayi Odası Başkanı Candan Avunduk, toplantı ile ilgili yaptığı değerlendirmede, sanayici ve üreticilerin, hükümete yönelik iki yönden ciddi tepki gösterdiğini; Hükümetin ve özellikle Başbakan’ın “yerli üretim, yerli istihdam” söylemlerinin birçok noktada gereğini yerine getirmemesi ve bu sözün altının boş bırakılmasının ciddi tepkilere neden olduğunu kaydetti.
Avunduk, ekonomik daralma ve kayıplarla borçlu işletmelerin faiz yükünün her geçen gün arttığını ifade ederek, tüm ülkelerin salgın sürecinde yerel üretimlerine sahip çıktığını, üretimin korunması ve geliştirilmesine yönelik somut kararlar aldığını; hatta Türkiye Cumhuriyeti’nde ithalatın yavaşlatılarak ithalatın önüne tarifesiz engeller dahi konulduğunu anlattı.
“Ancak ne yazık ki KKTC hükümetinin yerli üretime yönelik desteği sönük ve yetersiz kalmıştır. Bu anlayış devam ettiği takdirde, bir sonraki pandemi veya olağanüstü durumda içme suyu, un, ekmek, dezenfektan ve benzeri ürünleri bile üretemeyecek bir ülke ile karşılaşacağız. Sonuç tam bir kaos olacaktır” diyen Avunduk, hükümetin ekonomi ile ilgili aldığı tedbirlerin yetersiz olduğunu ve bütünlüklü olmadığını savundu.
Sanayi Odası Başkanı Avunduk, yüksek enerji girdi maliyetleri altında ezildiklerini belirttiği sanayicilere, son yılların en düşük petrol fiyatları olmasına rağmen, elektrik ve akaryakıt giderlerinde hiçbir indirim yapılmamasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.
Kredi faiz oranlarını ve vadeleri eleştiren Candan Avunduk, şöyle devam etti:
“İşverenlerin katkılarıyla oluşturulan Yerel İşgücü Fonu kullanılarak yapılan maaş desteği uygulamalarında sektörler arasında, çalışanlar arasında ve açık kapalı işletmeler arasında anlaşılmaz bir ayrımcılık yapılmış; tüm bunların üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı işverenleri rencide edici sözler sarf etmiştir. İşletmelerimizde istihdamın devamını sağlamak için yerel işgücü fonundan Sosyal Güvenlik prim ödemelerine yönelik destek istediğimiz ise, kaynak olmadığı ifade edilmiştir. Hükümetin emekli maaşlarını ödemek için işverenlerin oluşturduğu ve işgücünün desteklenmesi için toplanan bu fonu kullanmasını şiddetle kınıyoruz.
Kısıtlı çalışma düzenlemesi ise getirilen kurallar ile uygulanamazdır, personel arasında huzursuzluk yaratan unsurlar içermektedir ve acilen gözden geçirilmesi gerekmektedir.”
Sanayi Odası Başkanı Avunduk, sağlıkla ilgili yaşanan endişeli günlerin yavaş yavaş geride bırakıldığını da ifade ederek, hükümetin, bundan sonra artık üretimden yana mı yoksa baskılarına göre mi hareket ettiğini somut politikalarla göstermesi gerektiğini kaydetti.
Avunduk, bundan sonra üretime dayalı bir ekonomik yapı ve politikalar geliştirilmeyecekse, sanayicilerin ve üreticilerin öfkesinin sadece basın bildirileri ve kapalı toplantılarla sınırlı kalmayacağını da ekledi.