Şahiner yaptığı yazılı açıklamada, “Çevre ve toplum sağlığını yok saymaktan hiç mi hiç çekinmeyen ancak yasadışı bir şekilde temin ettiği kirli, standart dışı akaryakıtın numune sonuçlarını açıklamaktan ödü kopan bir hükümetle karşı karşıyayız” dedi.
Teknecik Elektrik Santrali’ne alınan yakıtın kalitesi hakkında Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve Kıb-Tek Yönetim Kurulu tarafından hala açıklama yapılmadığını ifade eden Şahiner, numune sonuçlarının saklandığını ileri sürdü.
Bundan sonraki ihale ile gelecek olan yakıtın kalitesinin düşürülmesi için şartnamenin değiştirildiğini iddia eden Şahiner, Ekonomi ve Enerji Bakanı ile Yönetim Kurulu’nun, kazandırmak istedikleri şirketin, ihaleyi kazanabilmesi için ihale şartnamesinde bulunan, akaryakıtın özellikleri ile ilgili teknik şartnameyi değiştirdiğini savundu.
Kalitesiz yakıtın adaya gelebilmesi için ilgili şirket tarafından dayatılan talimatlara uyulduğunu öne süren Şahiner, şartnamenin istenilen şekle sokulduğu iddiasında bulundu.
Kıb-Tek’in alacağı yakıta, uluslararası “PLATTS” (European Marketscan Quatations for Fuel – Oil 1.0 PCT FOB Med (Italy) Mean) değerine göre ödeme yaptığını ifade eden Salahi Şahiner, “Burada amaçlanan; daha düşük kaliteli yakıtın aynı fiyata satın alınmasının önünü açmak ve hükümetin desteklediği şirkete milyonlarca dolarlık bir rant kapısının açılmasına olanak sağlamaktır” dedi.
Şahiner, “Hükümet, insanımızın zehirlenecek olmasını ya da çevrenin göreceği zararı umursamamaktadır” ifadelerini kullandı.
Beş yıldır temin edilen akaryakıtın, sorunsuz bir şekilde ülkeye getirildiğini ifade eden Şahiner, “Akaryakıtın bulunamadığı yalanı; yeni bir yolsuzluk parçasıdır, şaibelidir” iddiasında bulundu.
“GERÇEĞİ YANSITMIYOR”
Hükümet tarafından son günlerde yapılan “akaryakıtın kolay bulunmadığına” dair açıklamaların kabul edilebilir olmadığını belirten Şahiner, bunun gerçeği yansıtmadığını ve yalan olduğunu savundu.
Bugüne kadar açılan Kıb-Tek ihalelerinin hiç bu kadar sansasyonel bir şekilde kamuoyunun gündemini meşgul etmediğini belirten CTP Milletvekili Şahiner, ihalelerin her zaman şeffaf bir şekilde açıldığını, ihaleyi kazanan firmaların bütün bir yıl boyunca bu yakıtları ülkeye taşıdığını kaydetti.
Şahiner, “Son 5 yıl içerisinde, KKTC’ye bir milyon ton akaryakıt gelmiştir ve akaryakıt arzında hiçbir sorun yaşanmamıştır. Yalnızca bir kez, bir gemide %1.00 oranında olması gereken kükürt %1.06 oranında çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
TPIC şirketinin aynı kalitede yakıt bulamadığından bahsettiğine işaret eden Şahiner, şunları kaydetti:
“Yakıt kalitesinin düşürülmesi demek, yakıt içerisindeki alüminyum, silisyum, vanadyum, asfalten, kül gibi maddelerin kabul edilebilirlik oranlarının daha üst seviyeye çekilmesi demektir. Bunun anlamı, sırf TPIC bu ihaleyi kazanabilsin diye çok kısa bir süre içerisinde; 1,6 ton alüminyum-silisyum, 2,4 ton vanadyum, 240 ton kül ve 3200 ton asfaltenin makinelerden geçip havaya karışması demektir. Bunun anlamı, çevrenin zarar görmesi, halkın her geçen gün zehir solumaya mahkum edilmesi, Kıbrıs Türk halkının kuruş kuruş ödeyip satın aldığı jeneratörlerinin hasar görmesi ve Kıb-Tek’in zarara sokulması demektir.”
Kıb-Tek’in yolunacak kaz olarak görüldüğünü savunan Şahiner, bu yola, “vurgunu önleyeceğim” diyerek, çıkılmasını eleştirdi. Kıb-Tek yönetiminin, belli başlı firmaların ve şahısların fahiş kar elde etmesi için her türlü yasa dışı yolu denediğini ileri süren Şahiner, Kıb-Tek’in soyulmasına seyirci kalındığını öne sürdü.
CTP Milletvekili Şahiner, Kıbrıs Türk halkının öz varlığı olan Kıb-Tek’in yolsuzluk ve şaibelerin yaşandığı bir rant kapısına dönüştürülmesini kabul etmelerinin mümkün olmadığını kaydederek, “Bunu engellemek için her yolu deneyeceğiz” dedi.
Şahiner, iddialarıyla ilgili bir de tabloyu basınla paylaştı.