Rum basını, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki sınır kapılarının 8 Haziran’dan itibaren kısmen açılmasına dair uzlaşısına Rum tarafından tepki gelirken KKTC’den hiçbir itiraz gelmediğine dikkat çekti.
Alithia haberi “Kıbrıslı Türkler Sanki Çoktan Hazır… Barikatların Kısmî Yeniden Açılmasına Dair Akıncı-Anastasiadis Anlaşmasına İşgal Bölgelerinden Hiçbir İtiraz Yok” başlığıyla manşete çekti.
Cumhurbaşkanı Akıncı’nın dün siyasi parti başkanları ile gerçekleştirdiği toplantıya atıf yapılan haberde KKTC siyasi liderliğinin, iki liderin sınır kapılarının kısmî açılması anlaşmasına ilk kez tamamen katıldığı ve olumlu yaklaştığı, Sağlık Bakanlığı’nın test istemesi ihtimalini açık bırakmasına rağmen Başbakan Ersin Tatar’ın bile çok memnun göründüğü ifade edildi.
Habere göre Rum Başkanlık Komiserliği’nden yapılan açıklamada, kapıların 8 Haziran itibarıyla kısmî açılması anlaşması temelinde, KKTC’de ikamet etmekte olan Rumlar ve Maronitlerin Güney’e ilk geçişlerinde yeni tip koronavirüs test sonucunun negatif olduğunu belgelemelerinin şart olduğuna dikkat çekildi.
“BİZ MEŞAKKAT ÇEKERKEN KIBRISLI TÜRKLERE KOLAYLIK SAĞLANIYOR”
Dillirga yöresi muhtarları ise bölgelerinin sınır kapılarıyla ilgili anlaşmada yer almamasını sert bir dille protesto ettikleri bir bildiri yayımladı. Bölgelerinin yine Güney Kıbrıs’ın geriye kalanından “koparıldığından” şikâyet edilen açıklamada özetle şu ifadelere yer verildi:
“Biz mesafe ve yol ağının neden olduğu meşakkat nedeniyle muayene ve tedavi randevularımızı her gün ertelerken Kıbrıslı Türklerin özgür bölgelerdeki sağlık merkezlerine gidişlerine kolaylık sağlanıyor. Bölgemiz sakinleri, barikatların kapanmasından dolayı Lefkoşa’daki işlerinden istifa ederken Kıbrıslı Türk işçilerin özgür Kıbrıs’a gitmesine kolaylık sağlanıyor. Bölgemizin tarımsal ve diğer ürünleri özgür bölgelerdeki pazarlara götürülmeleri mesafe nedeniyle avantajlı olmadığından elde kalıyor. Aynı şey bölge dükkanlarının mal tedariki açısından da geçerli.”
Açıklamada ayrıca Perşembe gecesi Lefkoşa Rum Genel Hastanesi’ne gitmek üzere Pirgo’dan yola çıkan ambülansın Güney’e geçişini geciktiren ve engelleyenin KKTC makamları ve polisi olduğu da iddia edildi. Oysa Rum basını dün, 49 yaşındaki Rum hastayı taşıyan ve Bostancı sınır kapısı üzerinden Güney’e geçmeye çalışan ambulansın Rum kontrol noktasında bir saat bekletilmesi nedeniyle Polise Karşı Şikâyet ve İddialar Bağımsız Birimi’nin, sınır kapısında görevli Rum polisler hakkında cezai kovuşturma başlattığını yazmıştı.
Dillirga muhtarları Lefke, Yeşilırmak ve Bostancı sınır kapılarının da yeniden açılması gerektiği, Rum yönetiminin Erenköy’den de geçiş talep etmesi için zamanın uygun olduğu görüşünü ortaya koyarak “aksi halde tepki koyacağız” uyarısında bulundu.
Fileleftheros “AKEL Selamlıyor, Dayanışma ve ELAM Bağırıyor… Geçiş Noktalarına Dair Anlaşmaya Tepkiler Sınırlı” başlıklı haberinde geçiş noktalarının aşamalı olarak açılması uzlaşısını AKEL’in kutladığını, Dayanışma Hareketi ve ELAM’ın karşı çıktığını haber verdi.
Gazeteye göre AKEL gerekli sağlık koşullarına uyulmak kaydıyla kapıların aşamalı olarak açılması kararını kutladı. Bunun, epidemiyolojik olgular kapıların yeniden açılmasına olanak tanıyana kadar bir ilk adım olduğuna dikkat çekti. Parti tarafından yayımlanan açıklamada İki Toplumlu Sağlık Komitesi’nin iki toplum arasında diyalog ve işbirliği için faydalı bir imkan olduğu görüşüne de yer verildi.
“TÜRK TARAFINA BASKI YAPMAK VE TÜRK TAVİZLERİNDEN MENFAAT UMMAK İÇİN ELİMİZDE KALAN SON SİLAH”
Dayanışma Hareketi sınır kapılarıyla ilgili uzlaşıyı “Akıncı’nın ve Ankara’nın ağlamalarına boyun eğmesi, yani sahte devletin tanınması ve barikatların açılması müzakerelerine eşit katılımının tanınması ve büyük bir uzlaşı” olarak niteledi. Açıklamasında, sınır kapılarının kapalı kalması gerektiğini savunan Hareket “çünkü Türk tarafına baskı yapmak ve Türk tavizlerinden menfaat ummak için elimizde kalan son silah” iddiasında bulundu.
Açıklamada büyük bir Rum piyasa araştırma ofisi tarafından yapılan ve sonuçları Rum yönetiminin elinde bulunan araştırmanın her yıl Güney Kıbrıs sakinlerinin Kuzey’deki kumar, yeme-içme, otel ve Ercan üzerinden seyahat işçin 100 milyon Euro harcadığını gösterdiğine dikkat çekildi, şu ifadeler de eklendi:
“Barikatların açılma yöntemi ve Başkan’ın Kıbrıs Cumhuriyeti’ni topluma, kendisini de toplum liderliğine indirgemesi midemizi bulandırdı. Başkan Anastasiadis sahte devleti yükseltilmesini ve tanınmasını gündeme getirecek faaliyetleri caydıran BM kararlarını da kabaca ihlal etmiştir.”
ELAM sınır kapılarının, “Rum Yönetimi Başkanı’nın inisiyatifiyle aşamalı olarak yeniden açılması kararını” sert bir dille kınadığı açıklamasında “sınır kapılarının tamamen kapatılması için 10 bin imza topladıklarını ve bu taleplerini Anastasiadis’in önüne koyduklarını hatırlattı.
DİPKARPAZ’DA OKUYAN 5 SON SINIF ÖĞRENCİSİ
Fileleftheros Dipkarpaz okulunun 5 son sınıf öğrencisinin, bazı sınır kapıları açılır açılmaz Güney Kıbrıs’ta 9 Haziran’da yapılacak Genel Sınavlara katılmak üzere Rum tarafına götürüleceğini yazdı.
Yeni tip koronavirüs testleri yapıldıktan sonra Güney’e götürülecek öğrencilerin Rum tarafında akrabaları tarafından karşılanacağı ve bir haftalık sınavlar süresince evlerinde misafir edeceği kaydedildi.
Politis “Barikatlar ‘Seçim Kampanyası’ Girdabında… Özersay, Açılmasına Karar Verecek Olanın ‘Hükümet’ Olduğunu İletti” başlıklı haberinde Cumhurbaşkanı Akıncı’nın Anastasiadis ile yaptığı görüşmeye dair dünkü bilgilendirmesinin ardından Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın yaptığı “kapıların açılmasına karar verecek olan iki toplumlu bir komite veya Rum tarafı değil, uzmanların tavsiyesi ile hükümettir” açıklamasını aktardı.
SINIRA ELEKTRONİK GÖZETİM MİMARİSİ İÇİN İSRAİL İLE İŞBİRLİĞİ
Aynı gazete “Yeşil Hat İçin Planlama… Savunma Bakanlığı ve Milli Muhafız Ordusu’nun İsrail İle Elektronik Gözetim Mimarisi İşbirliği” başlıklı haberinde Rum Savunma Bakanlığı ve Rum Milli Muhafız Ordusu’nun önceliğinin, Güney Kıbrıs’ın KKTC sınırına elektronik gözleme sistemi kurmak olduğunu yazdı.
Rum yönetiminin, gözetim yöntemi ‘mimarisinin’ belirlenmesi konusunda Tel Aviv ile işbirliği yaptığını belirten gazete bunun, sistemin satın alınması için müzakere ediliyor şeklinde yanlış anlaşıldığını, hatta geçen aralık ayında Rum medyasının, Rum Savunma Bakanlığı’nın 4 İsrail şirketi ile müzakere ettiği ve sistemin 2020’nin ikinci yarısında kurulacağı yönünde haber yaptığını hatırlattı.
Gazete “güvenilir bir askerî kaynağa” dayanarak İsrail ile yapılanın, gerekli olan imkan ve sistemlerin saptanması için gözetim mimarisinin oluşturulması olduğunu söyledi, “örneğin 2 radar, 10 insansız hava aracı (drone) ve 200 kameraya ihtiyacımız olabilir ancak bunu, sürdürülmekte olan incelemenin sonucu gösterecek” diye ekledi.
Habere göre aynı kaynak Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nin kullanmakta olduğu sistemin başka tür ihtiyaçlara cevap vermekte olduğunu, sınırın gözetimi maksatlı kullanılamayacağını anlattı. Harekât planlaması için RMMO’dan ve Savunma Bakanlığı’ndan yetkililerin oluşturduğu bir komite kurulduğunu da söyleyen kaynak, İsrail’in kendilerine teklif edeceği sistemin onların istediği sistem olmayabileceğini çünkü gözetim konusunda İsrail’in ihtiyaçlarının Rumlarınkinden çok daha geniş olduğunu söyledi.