Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu olarak emeğiyle geçinen insanları kucaklamaya çalıştıklarını söyleyerek, “Ey emekçi insanlar, ‘özelleştirelim de kurtulalım’ sözünü söyleyenlerin hangi sınıftan olduğuna bakın. O, o ürün daha pahalı olduğunda alabilir, sen alabilir misin?” dedi.
Rahvancıoğlu, katıldığı bir televizyon programında, Bağımsızlık Yolu olarak, AKSA ve alım garantili sözleşmeyle ilgili sıkıntıları sürekli dile getirdiklerini belirterek, kesintilerin elektrik yapısının doğrudan doğruya AKSA’yı beslemek ve ona kaynak sağlamak üzerine kurulu olmasından kaynaklandığını iddia etti.
Münür Rahvancıoğlu, özelleştirilmenin çözüm olmadığını savunarak, “AKSA özelleştirilsin de kurtulalım” yerine “AKSA’yı kamulaştıralım da kurtulalım” tepkisinin ortaya konması gerektiğini kaydetti.
Yakıt bedelini de halkın ödediği bir ortamda, AKSA’ya hak etmediği ve herhangi bir hizmet sunmadığı halde havadan 1 milyar dolar ödendiğini söyleyen Rahvancıoğlu, yazda üretilen enerjinin yetersiz kalacağından dolayı, planlamalarla yatırım yapılması, alternatiflerin güneş enerjisi, rüzgâr enerjisi gibi kaynaklarla zenginleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Rahvancıoğlu, mevcut hükümet ve geçmiş hükümetle ilgili yolsuzluk argümanları ortaya konuyorsa yargı sürecinin başlatmış olması gerektiğini ifade ederek, yıllar içerisinde dönem dönem hükümet olan CTP’nin enerjideki yolsuzlukla ilgili yargı sürecinin başlamadığına işaret etti.
Rahvancıoğlu, Bağımsızlık Yolu olarak AKSA’nın karşısında olduklarını, şimdiye kadar Aksa’ya ödenen paralar ile hastane, okul, hafif raylı sistem yapılabileceğine değindi.
Rahvancıoğlu, şu anda halkın elini masaya vurması gerektiğini, hükümetin var olan Kamu İhale Yasasındaki değişikliği geri çekse bile mücadelenin burada bitmediğini, geçirilmeye çalışılan değişikliğin, sadece mevcut durumu daha da kötüleştirmek için yapıldığını, fakat yasa geçmese bile mevcut kötü durumun aynı şekilde devam edeceğini savundu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun feshedilmesi gerektiğini de savunan Rahvancıoğlu, “Asgari ücret en düşük kamu maaşına eşitlensin, kamudaki en düşük maaş arttıkça asgari ücret de artsın” şeklinde konuştu.
Rahvancıoğlu, sendikasız çalıştırılmanın yasaklanmadığı, özel sektör emekçisinin sendikalaşmadığı ortamda masada temsil kabiliyeti olmadığını ve özel sektör çalışanlarının haklarının gasp edildiğini ifade etti.