Gebelikte anne ile bebek arasındaki besin alışverişini sağlayan bebeğin eşi olan plasentanın rahim duvarına yapışması, doğum sırasındaki aşırı kanama sebebiyle anne hayatını tehdit ediyor.
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Üyesi Prof. Dr. Polat Dursun, AA muhabirine gebelikte plasenta yapışıklığı hakkında bilgi verdi.
Dursun, plasentanın hamilelik boyunca anne ile bebek arasındaki besin alışverişini sağlayan, rahim içerisinde bebekle birlikte büyüyen ve doğumdan hemen sonra vücut dışına atılan kese olduğunu ifade etti. Bazı durumlarda plasentanın doğum kanalını tıkayacak şekilde rahim ağzının üstüne yerleşebildiğini dile getiren Dursun, “Bu duruma plasenta previa denir. Plasenta previası olan gebelerin normal doğum yapması mümkün değildir. Doğum sırasında ortaya çıkan aşırı kanama annenin ve bebeğin ciddi sorunlar yaşamasına neden olur.” dedi.
Plasenta yapışıklığının gebelik sırasında tespit edilmesinin önemine dikkati çeken Dursun, plasenta previalı gebelerin, mutlaka donanımlı bir hastanede ve deneyimli bir ekip tarafından doğum yaptırılması gerektiğini vurguladı.
“PLASENTA YAPIŞIKLIĞI 500 DOĞUMDA BİR GÖRÜLÜYOR”
Prof. Dr. Dursun, gebelikte bebeğin eşi olan plasentanın doğum sonrasında 30 dakika içinde kendiliğinden ayrıldığını belirterek, şu bilgileri verdi:
“Gebelikte, bebeğin eşinin rahim duvarına yapışması ve ayrılmaması durumu, 500 ile bin doğumda bir görülüyor. Normal şartlarda bebeğin eşi normal doğum sonrası yarım saat içinde sezaryen sırasında da plasenta doktor tarafından rahimden kolay bir manevra ile ayrılır. Eğer tanı konmazsa anne ve bebek açısından doğum sırasında hayati risk taşır. Annenin hayatı tehlikeye girer ve ciddi kanama oluşturabilir. Miyom ameliyatı, rahim düzeltme ve iki kez sezaryen doğum geçiren kişiler plasenta yapışması riskiyle karşı karşıya kalabilirler.”