Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Paralik, Lefke çöplüğündeki yangının 10 gündür sürmesinden dolayı meydana gelen olumsuzluklara işaret ederek, yangınların bir daha yaşanmayacak şekilde katı atık sorununu kökten çözecek çözümler üretilmesinin elzem ve kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Lefke’deki çöplük yangını 10 günü aşkın süredir devam ederken yaratılan hava kirliliğinin, bölgede yaşayan insanlar ve habitat üzerindeki olumsuz etkilerinin, koku ve dumanın dayanılmaz noktalara ulaştığına dikkat çeken Paralik, ülkedeki katı atıkların yönetimi; toplanması, transferi ve bertarafı noktasındaki zafiyetlerin sonuçlarının, bu kez de Lefke’de yaşandığını belirtti.
Dünyada ve Avrupa’daki yönetimlerin “sıfır atık”, “döngüsel ekonomi” gibi ilkeleri benimsediğini ve bunların uygulanması için stratejiler geliştirmekte olduklarına işaret eden Paralik, toplumun halen patlayan vahşi depolama alanlarının yarattığı çevre felaketini, insan sağlığına oluşturduğu riskleri tartıştığını ve eleştirdiğini kaydetti.
Paralik açıklamasına şöyle devam etti:
“Ne yazık ki atık hiyerarşisinde en son başvurulan yöntem olan ‘atık depolama’ ülkemizde
uygulanan neredeyse tek atık bertaraf yöntemi durumundadır. Kaldı ki buradaki depolamadan kasıt ‘düzenli depolama’ dediğimiz belirli standartlar çerçevesinde toprak izolasyonu yapılmış ve belirli kurallar çerçevesinde yönetimi yapılan alanlardır. Ülkemizde Güngör’de tek bir tane düzenli depolama alanı bulunmaktadır. Ancak, onun da tüm belediyelerimizin çöpünü kabul edemiyor olması bir tarafa, şu an o bile amacına yönelik topluma hizmet veremez durumdadır. Çevre Koruma Dairesi’nce 2007-2008 yıllarında yapılan bir çalışma neticesinde 57 adet ‘vahşi depolama’ (düzensiz yani hiçbir toprak izolasyonu ve standardına uygun yönetimi olmayan depolama) alanı olduğu tespit edilmişti, ancak bu çalışmanın üzerinden geçen yılları göz ününde bulundurduğumuzda ömrünü tamamlayıp terkedilenlere ek olarak yenilerinin de oluştuğunu tahmin etmek hiç zor olmayacaktır!
Düzensiz depolama alanlarının yangın, kirlilik, koku ve duman gibi problemlerin yanında toprak, yeraltı su kaynakları ve hava kirliliği yaratarak insan sağlığı, diğer canlılar ve bitkiler üzerinde çok ciddi riskler oluşturduğu bilinmektedir. Ülkemizdeki mevcut vahşi depolama/çöp alanlarının sayılarını ve lokasyonlarını düşündüğümüzde bu etkileri yaşadığımız örnekler çok fazladır. Bu bağlamda, vahşi depolama alanlarımızdan eski eser alanı üzerinde kurulmuş olanından, aktif olarak kullanılan yeraltı su kaynaklarımızın üzerinde olanları ve küçükbaş hayvanlarımızın otlama alanı olarak kullanılmış olanları da mevcuttur.”
-“Güngör’de de çöp yangınları baş göstermeye başladı”
Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sibel Paralik, Dikmen çöplüğünde yaşanan yangın felaketlerinin zaman zaman diğer vahşi depolama alanlarında da yaşandığını, geçen yıldan beri tek düzenli atık depolama alanı olarak bilinen Güngör’de de çöp yangınlarının baş göstermeye başladığını ve devam ettiğini kaydetti.
Son günlerde Lefke katı atık depolama alanında yaşanan yangınların durdurulamıyor olmasının içinde bulunulan çıkmazın çok kara bir göstergesi olduğuna dikkat çeken Paralik, şunları kaydetti:
-Atık yönetim biçimleri…
“Atıklarla baş edebilmek istiyorsak ve problemin Lefke’de yaşamakta olduğumuz aşamalara gelmesini istemiyorsak, atık oluşum sebeplerini gözden geçirmeli, atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesini sağlamalı, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim biçimlerini benimsemeliyiz.
Dünyada atık veya çöp lügatlardan çıkma noktasındadır. ‘Döngüsel Ekonomi’ İlkeleri çerçevesinde üretim ve operasyonlar sonucu oluşan atıklar veya üretim süreçlerindeki yan ürünler tekrardan kullanılıyor, başka bir operasyona giren madde belki hammadde olabiliyor. Döngüsel ekonomi, atık oluşumunu en aza indirirken malzemeleri ve kaynakları kullanımlarının sonunda ürün döngüsüne geri döndürerek değerlerini mümkün olduğunca uzun süre korumayı hedefler.
Fakat Döngüsel Ekonomiyi tek başına uygulayamazsınız, paydaşlar arasındaki iş birliği büyük önem arz eder. Belirtmek isteriz ki atık yönetimi, geri dönüşüm, tekrar kullanım ve çöp alanlarında gerek önlem gerek ise yangın ile mücadele hususlarında, üreticisinden tüketicisine tüm paydaşların bir araya getirilerek oluşturulacak platformlara katılmak, teknik bilgi ve destek sağlamak hususunda Çevre Mühendisleri Odası olarak yardımcı olmaya her zaman hazırız!
Bir ada ülkesi olduğumuzu hatırlayarak, topraklarımızın ne kadar değerli ve atık depolama alanlarına çevrilemeyecek kadar kıymetli olduğu unutmamalıyız. Bu nedenlerle, açıktır ki; bu yangınları bir daha yaşamayacak şekilde katı atık sorunumuzu kökten çözecek, atık depolamanın en alt seviyede tutulduğu kapsamlı çözümler üretilmesi elzem ve kaçınılmazdır.”