spot_img
8.8 C
Lefkoşa
spot_img

ÖZYİĞİT: “AZINLIK HÜKÜMETİ ARTIK SIFIRI TÜKETTİ”

TDP Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit katıldığı bir programda gündemdeki konular ile azınlık hükümetinin icraatlarına yönelik değerlendirmelerde bulundu. 

Kurulduğu günden itibaren toplumun sorunları yerine kendi iç sorunları ile uğraşan, isteği yerine getirilmeyen milletvekilinin nisabı sağlamamakla tehdit ettiği yapının artık bakan bile atayamayacak duruma geldiğini savunan Özyiğit, hükümet ortaklarının birbirlerini yalancılıkla suçlar duruma düştüklerini, Anayasaya göre 10 gün içinde atanması gereken Bakan’ın ise halen atanamadığını kaydetti.

Nisap sorunu yaşayan hükümetin Meclisi bile kapatamadığını, tehdit ve pazarlıkların orada bile sürdüğünü, Hükümetin ortada olmadığı bir yapıda her bakanlığın ayrı bir hükümet gibi davrandığını, bunun da günün sonunda ülkede kaos ve karmaşaya neden olduğunu ileri süren Özyiğit, “Bu yapıdan ülke ve toplum yararına icraat yapılamayacağına uzunca bir süredir dikkat çekmekteyiz. Azınlık hükümeti de bizi haklı çıkarmaya devam etmektedir. Ancak bu arada maalesef olan da halkımıza olmaktadır” dedi.

“HAYATI UCUZLATACAKTILAR AMA ZAM ŞAMPİYONU OLDULAR”

Tüm sektörlerin sıkıntıda olduğunu, plansızlık nedeniyle kaotik bir durum yaşandığını ancak hükümetin atama ve zamlar dışında başka bir icraatı olmadığını iddia eden Özyiğit, “Sn. Arıklı’nın ‘hayatı ucuzlatacağız’ söyleminin ardından 2 ayda akaryakıta 4 kez zam yapıldı. Elektrik, temel gıda maddeleri zamlandı. Tam tersine hayat daha da pahalılaştı, vatandaşın alım gücü daha da düştü. Ancak işin daha kötüsü ülkeyi yönettiğini iddia edenlerin bunları düzeltme gibi bir gailesi de yok” dedi.

Pandemi nedeniyle ülkede var olan ekonomik krizin derinleştiğini, işsiz sayısının arttığını, alım gücünün düştüğünü ancak bunlara çare üretmesi gereken hükümetin değil icraat yapmak bir Bakan bile atayamayacak duruma geldiğini ileri süren Özyiğit, “Yaşananlar artık gerçekten rezillik boyutuna gelmiştir. Bu halkı biraz olsun düşünüyorlarsa erken seçim kararı alarak halkın önüne giderler. Halkımız da bu yaşananları iyi değerlendirmeli, ezberlerden kurtularak kimin kendi siyasi ikbalini, kimin toplumun geleceğini düşündüğünü bilerek hareket etmelidir” şeklinde konuştu.

“KOLTUK UĞRUNA TÜM YETKİLERİNİ DEVRETTİLER”

Ülkenin, Kıbrıs Türk halkının geleceği ile ilgili kararların artık Türkiye Cumhuriyeti yetkilileri tarafından açıklandığını savunan Özyiğit, azınlık hükümetinin koltukta kalmak uğruna tüm görev yetki ve sorumluluklarını devrettiğini iddia etti.

Köy yollarının asfalt ihalelerinin bile artık Ankara’da açıldığını, nereye ne yapılacağının Ankara’da belirlendiğini ileri süren Özyiğit, Maraş konusunda da Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile hükümetin kendilerine biçilen görevi ve söylemleri yerine getirdiklerini iddia etti.

20 Temmuz’da adaya gelmesi beklenen TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önemli mesajlar vereceğinin söylendiğini belirten Özyiğit, “Emin olunuz ki ne söyleneceğini Sn. Tatar ile hükümet mensupları da bilmemektedir. Onlar da bizim gibi herhalde o gün öğreneceklerdir. Benim ülkemin, benim insanlarının geleceğini ilgilendiren kararlar elbette ki burada alınmalı ve buradaki yetkililer tarafından açıklanmalıdır. Öyle anlaşılıyor ki ne Tatar’ın ne de hükümetin böyle bir gailesi yok. Onlar için varsa yoksa verilen görevleri yerine getirmektir” diye konuştu.

Erdoğan’ın ziyareti sırasında Meclis’e geleceğinin kendilerine Meclis Başkanı tarafından iletildiğini de belirten Özyiğit, konuyu hafta sonu MYK’da değerlendirdiklerini, PM’nin de konuyu değerlendirerek nihai kararın verileceğini ve kamuoyuna gerekli duyuruların yapılacağını ifade etti.

“KIBRISLI TÜRKLERE SİYASİ AMBARGO UYGULANIYOR”

Önce 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın iletişim koordinatörü Ali Bizden ardından da araştırmacı yazar Ahmet Cavit An’ın Türkiye’ye alınmamasını değerlendirerek, “Belli ki Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘ülkeye giriş yasağı’ uygulayacağı bir liste var” diyen Özyiğit, bunun Kıbrıslı Türklerin Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi ambargosu altında olduğu anlamına geldiğine ileri sürdü.   

Dışişleri Bakanlığının konuyla ilgili girişim başlattığını açıklamasının üzerinden 10 gün geçmesine rağmen halen bir açıklama yapılmadığını belirten Özyiğit, Cumhurbaşkanı, Başbakan başta olmak üzere ilgili tüm makamların konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmamalarının, dahası bilinçli bir şekilde sessizliğe bürünmelerinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Özyiğit “Belli oluyor ki bir liste var ve yetkili makamlar bu konuda halkına bilgi vermek zorundadırlar” diye konuştu. 

“EN BASİT TABİRİ İLE SAMİMİYETSİZLİK”

Bir soru üzerine gazeteci Serhat İncirli’nin görevine son verilmesini de değerlendiren Özyiğit, bunun bir süreden beridir izlenmekte olan stratejinin bir parçası olduğunu iddia ederek, yaşanan olayın  gerek basın ve ifade özgürlüğü, gerekse de demokrasi açısından kabul edilemez olduğunu vurguladı. 

Kendine özgü bir yapısı olan Serhat İncirli’nin görüş ve düşüncelerinin zaten bilindiğini belirten Özyiğit, “Daha üç gün önce 11 Temmuz Basın Günü’nde ‘özgür basının yanındayız’ diyen anlayışın, tam tersine kendi görüşlerini söyledi diye bir basın emekçisinin işine son vermesi en basit tabiri ile samimiyetsizlik göstergesidir” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

Bizi takip edin

3,234TakipçilerTakip Et
5,673TakipçilerTakip Et

SON HABERLER