Yunanistan Başbakanı Kiriakos Mitsotakis’in Güney Kıbrıs ziyaretinde yaptığı açıklamalara Bakanlar Kurulu Sözcüsü, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’dan yanıt geldi.
Özersay, Mitsotakis’in ziyarette söylediği ve Yunanistan’ın en büyük dış politika hedefi olan Kıbrıs’taki ‘sözde’ Türk askeri işgalinin sonlandırılması şeklindeki ifadelerini çağdışı olarak nitelendirdi.
Özersay, Türk askerinin adadaki varlığının bizzat Yunanistan’ın kendisinin ülkede düzenlemeye çalıştığı bir darbeden kaynaklandığını anımsatarak, bir anayasa ve antlaşma ihlalinden kaynaklanan bir işgale son vermek üzere yapılmış bir askeri müdahale sonucunda Türk askerinin bu adada bulunduğunun unutturulmaya çalışılmamasını istedi.
Özersay, Türk askerinin Kıbrıs’taki varlığının Yunanistan’ın işgaline son verme amacı taşıdığını ifade ederek, “Mitsotakis bir işgal arıyorsa Kıbrıs Cumhuriyeti dediği devletin Kıbrıslı Rumlar tarafından işgaline bakmalıdır” dedi.
Özersay, sözlerine şu ifadelerle devam etti.
“Anayasasının 3’te 2’si askıya alınmış olan, Kıbrıslı Türkleri hiçbir biçimde temsil etmemesine rağmen temsil ediyormuş gibi yapan ve aynı zamanda Kıbrıslı Türklerin haklarını gasp ederek bunca yıldır bir işgali sürdüren sözde Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetinin işgaline bakmasını kendisine tavsiye ederim.
Bir diğer nokta müzakerelerin başlayabilmesi için Doğu Akdeniz bölgesinde Türkiye’nin devam ettirdiği deniz yetki alanları içerisindeki faaliyetlere son vermesini ve Kapalı Maraş ile ilgili olarak da atmayı düşündüğümüz adımlardan da vazgeçmemiz şartını gündeme getiren sayın yetkiliye de şunları söylemek isterim. Eğer Yunanistan Başbakanı Doğu Akdeniz bölgesinde yasadışı bir faaliyet ve eylem arıyorsa, öncelikle Kıbrıslı Rumlar tarafından Kıbrıslı Türklerin haklarını gaspederek ve tek yanlı olarak yapılan faaliyetlerine baksınlar. Orada yasa dışı faaliyetin ne olduğunu göreceklerdir”
Özersay, Kapalı Maraş ile ilgili olarak da konuştu.
“Geçmişte kapsamlı çözüm bağlamında önlerine gelen fırsatları değerlendirmiş olmaları ve Rum kesimine gerekli telkinleri yapmış olmaları durumunda, bugün Kapalı Maraş diye bir meselenin kalmamaış olacağını söyleyen Özersay, “Eğer geçen süre zarfında güven yaratıcı önlemlerle ilgili olarak Kapalı Maraş bağlamında gerekli esnekliği gösterme becerisi gösterebilmiş olsalardı bugün Kapalı Maraşla ilgili bir sorun kalmazdı. Belki de Kıbrıs’ın geleceğiyle ilgili son derece olumlu ve güzel bir örnekle karşı karşıya kalacaktık. Ama bunların hiçbirini yapmazken bugün Kapalı Maraş ile ilgili herhangi bir söz söyleme hakkını kendilerinde bulmamaları gerektiğini düşünüyorum. Evet oranın eski sakini olan Kıbrıslı Rumlar, Kapalı Maraş konusunda bir paydaştırlar. Ama bu şartlarda ve gelinen konjönktürde ne Kıbrıs Rumlar liderliği ne de Yunanistan bu konuda ne paydaştırlar ne de bizim için bu bağlamda muhataptırlar” dedi.