Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları’nın “Yangın Yerinde Kabare” oyunu konusunda Milli Eğitim ve Kültür Bakanı’nın sanatçılarla bir araya gelerek görüşlerini alacağını ve Edebi Kurul’un kararının gerekçesini görüp ona göre hareket edeceğini, kendilerinin de bu konunun takipçisi olacağını açıkladı.
Özersay, “Yangın Yerinde Kabare” oyununun sakıncalı bulunarak sahnelenmesinin engellenmesi konusunda sosyal medya hesaplarından açıklama yaptı.
“Eleştiri tiyatronun doğasında var, bundan rahatsız olunmaz, olunmamalıdır” diyen Özersay, ama bazen zaten tiyatronun birilerini rahatsız etmek için, rahatını kaçırmak için, kendi kendini sorgulamayı başlatmak için özellikle dürttüğüne işaret etti. Özersay, demokrasi kültürünün gelişmesi için herkesin bunu içselleştirmesi gerektiğini vurguladı.
“HANGİ OYUN OYNANACAĞINI SANAT YÖNETMENİ VE SANATÇILAR BELİRLEMELİ”
Özersay, tiyatroda bir sezonda hangi oyunun ya da oyunların oynanacağını tiyatronun sanat yönetmeni ve sanatçılarından oluşan bir kurulun ya da en azından sanatçıların ağırlıklı olarak temsil edildiği bir kurulun belirlemesi gerektiğini kaydederek Devlet Tiyatroları’nın yaklaşık 30 yıl önce yürürlüğe giren mevcut yasasının hem sanatçıların ağırlıklı olarak temsil edildiği bir Eser Saptama Kurulu, hem de Bakanlık temsilcilerinin ağırlıklı olarak yer aldığı bir Edebi Kurul öngördüğünü kaydetti.
“KARAR YETKİSİ MAALESEF EDEBİ KURUL’DA… BU TİYATRO AÇISINDAN ÇAĞDAŞ BİR YAPI DEĞİL”
Kudret Özersay açıklamasında şunları belirtti:
“Ancak maalesef bu ikinci kurula nihai karar yetkisi veriliyor. Yani mevcut yasa sanatçıların belirleyeceği oyunu esasen Bakanlık temsilcilerinin temsil edildiği kurulun reddetmesini mümkün kılarak sanatçının tercihini fiilen devre dışı bırakabiliyor maalesef. Bu, tiyatro açısından çağdaş bir yapı değil.”
Açıklama yapmadan önce Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenecek oyun konusunda yaşanan sorunu görüştüğünü bildiren Özersay, “Sayın Bakan Tiyatro sanatçılarıyla bir araya gelerek onların görüşlerini alıp, Edebi Kurul’un kararının gerekçesini görüp ona göre hareket edeceğini açıklamıştır. Biz de bu konunun takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.
Kudret Özersay, “Devlet tiyatrosu” ya da “devletin tiyatrosu” anlayışının kendi içinde bir paradoksu da barındırdığına işaret ederek bunun yerine devletin toplum yararı için özelde tiyatroya genelde de sanata kurumsallaşmış bir destek vermesi üzerine odaklanıp devletin hiyerarşik yapısı içerisinde, hükümetlerin idareci atadığı sonra da “nasıl yaparım da özerk olmasını sağlarım” diye uğraştığı bir ikilemden uzaklaşmanın en doğrusu olacağını ifade etti.
Özersay,o gün gelinceye değin hatalı olabilecek kararların sayısını azaltmanın yolunun sanatçılara danışmaktan, onların karar vermesini sağlamaktan geçtiğini de vurguladı.