HP’den yapılan açıklamaya göre, ekonominin paydaşlarını dinleyerek ve istişare ederek kararlar almak gerektiğine işaret eden Özersay, diyalog halinde bir toplumsal mutabakatla bu krizin içinden çıkmak zorunda olunduğunu ifade etti.
Hükümetin ekonomik kriz karşısında vurdumduymaz bir şekilde halkı sahipsiz ve korumasız bıraktığını savunan Özersay, ekonomi ile ilgili olarak seçim ertesinde kurulacak hükümetin, siyasi istikrar sağlayacak uzun ömürlü bir hükümet olması gerektiğinin altını çizdi.
“Bize göre gailesi halkın yanında durmak olan insanların bu göreve gelmesi gerekir” diyen Özersay, toplumdan beklentilerinin de gailesi memleket olanlara sahip çıkması olduğunu söyledi.
Açıklamaya göre, seçim çalışmaları çerçevesinde sendikalara ziyaretler gerçekleştiren HP, dün sırasıyla KTAMS ve KAMU-SEN’i ziyaret etti.
ÖZERSAY: “SİZLERLE HEP DİYALOG HALİNDE OLDUK”
Özersay, çok uzun bir süredir memleketin sorunlarıyla ilgili olarak, başka görevlerde oldukları dönem de dahil her iki sendikayla istişare içerisinde olduklarını söyledi.
Özersay, “Sizlere yakın diyalog halinde olduk, görüşlerimizin örtüştüğü konular da oldu daha farklı düşündüğümüz konular da oldu ama bir şey hiç değişmedi; aramızdaki samimi diyalog… Bunu özellikle hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı.
“48 yaşındayım ben böyle bir ekonomik kriz görmedim” diyerek sözlerine devam eden Özersay, böyle bir ekonomik yıkımın ilk kez yaşandığını vurguladı.
“VURDUMDUYMAZLIKTAN DOLAYI KRİZİN GÖBEĞİNDE SEÇİME GİDİYORUZ”
Özersay, “Bunun etkileri büyük ihtimalle gelecek yıl çok daha fazla hissedilecek. Hala hazırda hissediyor olmamıza rağmen… Üzülerek herkese bunu hatırlatmak isterim; eğer muhalefetin bir bütün olarak geçen sene Ağustos ayında bu seçimi yapalım, aradan çıkaralım yaklaşımı kabul görmüş olsaydı bugün seçim ertesinde belli bir ömrü olan, sorumluluğu belli olan bir hükümetle bu krize girmiş olacaktık. Ama şimdi aslında olmayan bir hükümetle, varmış gibi yapan bir hükümetle krize girmiş olduk. Ekonomik kriz yaşadığımız bir dönemde Başbakanın bakanların genel anlamda hükümetin ve hükümetteki siyasi partilerin yegane derdi, şuanda kim aday kim vekil olacak noktasıdır. Eğer geçen sene Ağustos’ta bu seçimi yapsaydık, önceliği memleketin sorunları olacak olan bir yapıyla bu sürece girebilirdik. Maalesef vurdumduymazlıktan dolayı krizin göbeğinde seçime gidiyor durumunda kaldı memleket” şeklinde konuştu.
“MUHALEFETTE OLDUĞUMUZ DÖNEM DE YAPICI DAVRANMAYA ÇALIŞTIK”
Halkın Partisi’nin muhalefette olduğu dönemde de memleketin menfaati söz konusu olduğunda yapıcı davranmaya çalıştıklarını belirten Özersay, “Bütçeyi bile geçiremeyecekleri bir dönemde bütçeyi geçirmeye yardımcı olduk. Bütçe bu döviz krizinde erimiş olmasına rağmen… Çünkü bu krizin ertesinde seçimden sonra kurulacak olan hükümet bir de bütçe yapmak zorunda kalsaydı, Mart ayına kadar zaten ödeme kapasitesi daralmış olan maliye hiçbir kalem kullanamayacak ve ödeme yapamayacaktı. Bizim verdiğimiz destekle de bütçeyi geçirdik yürürlüğe koyduk. Ama bugün bir gerçekle karşı karşıyayız. Hükümette olanlar maalesef sırf seçime girmek için sırf seçime başbakan olarak girmek için sırf seçime bakan olarak girmek için bu hükümeti kurdular. Onun içindir ki bu kriz karşısında vurdumduymaz bir şekilde halkı yalnız bıraktılar, halkı sahipsiz bıraktılar, halkı korumasız bıraktılar” dedi.
“İHTİYAÇ İNSANLARIN GELİRİNİ ARTIRACAK ADIMLAR ATMAK”
Dolayısıyla ihtiyacın biran önce halkın yanında durmak, pahalılık konusunda ve insanların gelirini artıracak adımlar atmak olduğuna işaret eden Kudret Özersay, “Bunun için Halkın Partisi olarak ortaya koyduğumuz vizyonu ve görüşleri sizlerle paylaşacağız” diyerek, şöyle devam etti:
“15 gündür pahalılığı dizginlemek için ortaya koymuş olduğumuz görüşleri tekrar ederken, dün itibariyle bunu kenarından kıyısından birkaç cümleyi alıp kopyalayıp, oturup birkaç kalemde KDV indirimine gideceklerini söylediler. Bunu neye göre belirlediklerini bilmiyoruz. Oysa bizim kendilerine söylediğimiz, çok daha geniş bir ürün yelpazesine bunu yapmaları gerekir. Fonlar bağlamında bunu yapmaları gerekir. Çıplak fiyat üzerinden vergi almaları gerekir, o yöntemi de değiştirmeleri gerekir. Gümrükler bağlamında da kur sabitlemesine gitmeleri gerekir. Ama en önemlisi bunu denetlemeleri gerekir… Bu yaptıkları dokunuş rafa yansıyacak mı yansımayacak mı bunun denetimini yapmadıktan sonra kapı kapı gezip oy toplamaya koşmaya kalktıktan sonra, bu attıkları adımın hiçbir karşılığı yoktur. Ve halk fakirleşemeye devam eder. Sıkıntı buradadır.”
“TOPLUMSAL MUTABAKAT ŞART! SİYASİ İSTİKRAR SAĞLAYACAK UZUN ÖMÜRLÜ HÜKÜMET GEREKLİ”
Özersay, “İçinden geçtiğimiz dönem A kişinin B kişinin, A partisinin B partisinin meselesi değil artık. Bakın manifestomda bu da var demek de değil artık” diyerek, biran önce toplumsal mutabakata ihtiyaç duyulan bir dönemde olunduğunu vurguladı.
Ekonomi ile ilgili olarak seçim ertesinde kurulacak hükümetin, siyasi istikrar sağlayacak uzun ömürlü bir hükümet olması gerektiğinin altını çizen Özersay, ekonominin paydaşlarını dinleyerek ve istişare ederek karar almak gerektiğine vurgu yaptı.
Özersay, “Hükümet tarafından dün yapılan KDV ile ilgili yapmış oldukları açıklamayla ilgili soruyoruz; sizlere danıştılar mı, ekonomiyle ilgili paydaşlara danıştılar mı? Yok… Bize göre ekonomik anlamda bir kurtuluş için toplumsal bir mutabakata ihtiyaç vardır. Ömrü uzun olacak bir hükümetin seçimin hemen ertesinde ve şimdiden hepimizin bir araya gelmemiz, bir toplumsal mutabakatın harcını şimdi dökmemiz ve istişare halinde kim gelirse gelsin, genel bir toplumsal mutabakata uygun ekonomik adımlar atmak zorunda olduğu gerçeğini hepimizin kabul etmesi gerekir. Bizim düşüncemiz budur, ama dediğim gibi diyalog, mutabakat, görüş alışverişi çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
“GAİLESİ HALKIN YANINDA DURMAK OLAN İNSANLARIN BU GÖREVE GELMESİ GEREKİR”
“Bize göre gailesi halkın yanında durmak olan insanların bu göreve gelmesi gerekir” diyen Özersay, toplumdan beklentilerinin de gailesi memleket olanlara sahip çıkması olduğunu belirtti.
Diyalog halinde birlikte bir toplumsal mutabakatla bu krizin içinden çıkmak zorunda olunduğuna değinen Özersay, “Biz sizinle her dönemde her aşamada diyalog halinde olup, sizin de görüşlerinizi dikkate alarak ben yaptım oldu anlayışıyla değil, diyalog halinde birlikte bir toplumsal mutabakatla bu krizin içinden çıkmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz. Geçmişte çok daha ağır ekonomik sorunlar ve krizleri yaşadık belki ama toplumun onun içerisinden çıktığı gibi bundan sonra da çıkacak, bu kadar zorlukta bu halk var olduğu gibi bundan sonra da olacak. Başka şansımız yoktur” şeklinde konuştu.